"Trabzonluları terbiye etmeye çalışıyorlar"

"Trabzonluları terbiye etmeye çalışıyorlar"
İYİ Parti İBB Grup Başkanvekili Özkan, "Ümraniye'deki Trabzon Parkı'mızı kapatmak istiyorlar. Yüzlerce öğrenciye burs verdiğimiz TİAB, sırf Ekrem İmamoğlu Trabzonlu diye kapatılmak isteniyor" dedi.

Sümeyra Kırca / İstanbul

İYİ Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, seçime günler kala iktidarın Trabzonlulara uyguladığı baskıları YENİÇAĞ Gazetesi'ne anlattı.

AKP'de Trabzon bürokrasisine karşı bir refleks oluştuğunu vurgulayan Özkan, "İstanbul'daki en güçlü dernek olan ve benim de yönetim kurulu üyesi olduğum Trabzonlu İş İnsanları ve Bürokratlar Derneği'nin (TİAB) Ümraniye Tepeüstü'ndeki Trabzon Parkı'nı kapatmak istiyorlar. Burası eski Çırçır Ormanı denilen yerde, İstanbul'daki mesire alanları içindeki en sorunsuz yer olması, gününde kirasını ödeyen, en ufak şikayet konusu olmayan, 24 saat güvenlik bulunan nezih bir ortam. Bir yıldır süresinin uzatılması için yaptığımız tüm girişimler oyalama taktiği ile ötelendi. 31 Mart Seçimlerini İktidar Kaybedince Trabzonluları günah keçisi ilan ettiler" dedi. İbrahim Öztürk, İBB AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'nun Ekrem İmamoğlu üzerinden Trabzonlulara Pontus benzetmesinden sonra şimdi de Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım'ın "Trabzon Parkını elinizden alacağım" tehditlerine maruz kaldıklarını söyledi.

Özkan, "Ümraniye Belediye Başkanı Yıldırım, seçim döneminde söylediği 'Trabzon Parkı'nı Millet Parkı yapacağım' vaadini Trabzonluların sesini yükseltmesi üzerine 'Siyaseten söylenmiş bir söz. Böyle bir durum kesinlikle yok' demesine rağmen, arazinin tahsisi için seçimden hemen sonra Orman Bakanlığı nezdinde girişimlere başlandığı gördük. 500 küsur dönümlük bu alanın Trabzonlular'dan alınması için yoğun bir çapa içerisindeler. Şimdi yüzlerce öğrenciye burs verdiğimiz TİAB'ı kapatacaklar, orada bulunan Trabzonspor'un bayrağını indirecekler" diye konuştu. AKP'de bir Trabzon nefreti oluştuğuna işaret eden Özkan, Ekrem İmamoğlu'nun Trabzonlu olması nedeniyle İstanbul'daki Trabzonluları terbiye etmeye çalışıldığını söyledi.

AKP'liler tarafından Trabzonlulara Pontus benzetmesi yapıldığını da hatırlatan Özkan; "Genel Kurul'da gereken cevabı verdim. Hâlâ bir özür gelmedi. 'Bu adam nereli' diyor, ardından 'Trabzon' cevabı geliyor. Sonra 'Oyun büyük' diyorlar. Büyük dedikleri oyun belediyenin rantını kaybetmek istememeleri" dedi. İBB'de haddinden fazla araç kiralandığına dikkat çeken Özkan, İBB'nin araçlarının AKP teşkilatlarında yöneticilere tahsis edildiğini bunu 23 Haziran'dan sonra detaylı bir şekilde ortaya dökeceklerini açıkladı. İbrahim Özkan, "O kadar girift ilişkiler var ki, ailelerin aldığı ihaleler, yandaşların aldığı ihaleler. Ankara'da Mansur Yavaş, park bahçelerle ilgili daha önce bir milyar liraya verilen ihaleyi, şimdi 180 milyon liraya verdi. Aynı hizmet çok daha ucuza alınmış olacak. Şeffaflık her zaman rekabeti getirir, ancak bunlar 25 yıldır kapalı kapılar ardından ihaleler yaptıkları için vatandaşın zararına kararlar alındığını gördük" diye konuştu.

Belediyeye ait BELTUR'un hastane, sosyal tesis gibi birçok alanda bulunmasına rağmen zarar ettiğini söyleyen Özkan; "İSPARK'a geliyorsunuz nakit çalışan bir kurum olmasına rağmen 18 milyon lira zarar etmiş . Bir otoparkın 1 personel ve 1 el terminalinden oluşmasına rağmen bu işletmeler nasıl zarar ediyor anlamak mümkün değil. Binali Yıldırım, 'Ben de anlamadım bu işi!' diyor. Biz de Binali Yıldırım'ı anlamıyoruz. Her şeyden haberleri var. Hafızalarımızı biraz tazelesek yeter" dedi. İBB'de çalışmadığı halde çalışıyor olarak gösterilen 'bankamatik memurlarının' çok fazla olduğuna dikkat çeken İbrahim Özkan, İBB'de haddinden fazla kiralanan araçların da AKP teşkilatlarına gittiğini dile getirdi. Ekrem İmamoğlu'nun yönetim kurullarına atamalar yapamadan seçimlerin iptal edildiğine işaret eden Özkan, "Geçmişte yapılmış ihalelerin yeniden incelenmesinden çok korkuyorlar. Ancak her şeye rağmen 23 Haziran sonrasında tüm kurumlardaki incelemelerimizi vatandaşla paylaşacağız" diye konuştu.

SEÇİMİN İPTAL ETMESİ VİCDANLARI YARALADI

31 Mart'ta sandığa gitmeyen 1 milyon 700 bin seçmenin büyük çoğunluğunun muhalif olduğunu öngören İbrahim Özkan, şöyle konuştu: "Sandığa gitmeyen bu seçmen, artık oy vererek bir şeyin değişmeyeceğini düşünen kesim. Bu kesim şunu gördü. Artık oy vererek bir şeyleri değiştirebiliyorsun. Bu yüzden ben daha fazla katılım olacağını düşünüyorum. Bir de bu seçimin iptal etmesi vicdanlı seçmenini yaraladı. Burada bir hukuksuzluk oldu, daha önce Mustafa Kemal Paşa'da İYİ Parti'nin yapmış olduğu AK Partili belediyelerde çalışan sandık kurulu görevlileriyle ilgili itirazı YSK reddediyor. 'Kesinleşmiş olan listeler üzerinden itirazlar yapılamaz' diyor ama aynı gerekçeyle İstanbul seçimlerini iptal ediyorsun. Devletlerin dini adalettir ancak bugün adalet kadın adı olmaktan öte gitmiyor."

kutu

POLİS VE ÖĞRETMEN EMEKLİLERİNE MÜJDE

İbrahim Özkan, 23 Haziran sonrasında İYİ Parti olarak İstanbul'daki polis ve öğretmen emeklilerin toplu taşımayı ücretsiz kullanabilmeleri için teklif vereceklerini açıkladı. İBB'de AKP'nin çoğunluk olduğu için meclisi çalışamaz hale getirdiklerini vurgulayan Özkan, "AKP tamamen baskıcı bir sistem oluşturmak istiyor. 23 tane komisyon var. Bu komisyonlarda daha önce 9 olan üye sayısını AKP'nin teklifiyle 8'e inmiş. AKP meclis üyesi çoğunlukta olduğu için onların 5'i sabit kalıyor, 8'e indirince CHP-İYİ Parti 3 kalmış oldu daha önce 4'tü... Komisyon çoğunluğu onlarda olunca o gücü ve kibri hep kullanıyorlar" dedi. AKP'nin İBB Meclisi'ni çalıştıramaz hale getirmesine karşılık Ekrem İmamoğlu'nun İBB toplantılarını canlı yayın yaparak aşmaya çalıştığını kaydeden Özkan, bu sayede halkın sosyal medyadaki tepkileri üzerine AKP'nin geri adım atmak zorunda kaldığını aktardı.

Bugün İBB Meclisi'nin, TBMM'den bile daha çok izlendiğini vurgulayan Özkan, AKP'nin uyuşturucu ile mücadele komisyonu ile ilgili nasıl geri adım attığını şöyle aktardı: "Uyuşturucu ile mücadele komisyonu teklifimizi reddettiler. 'Zaten bir komisyon var' dediler ancak biz araştırdık son 5 yılda, tek bir konu bu komisyona gelmemiş. Ertesi gün bağımlılıkla mücadele daire başkanlığı kurulsun teklifi verdiler. Tamamen popülizm yapıyorlar. Bir daire başkanlığı getirilmesi ek maliyetler getiriyor belediyeye. Daire başkanı onun yardımcıları orda çalışacak personel... Tamamen popülizm yapıyorlar. Öğrencilerin aylık kartlarının 50 liraya getirilmesiyle ilgili teklifimize 'Siz hesap bilmiyorsunuz' dediler. Vatandaştan tepki gelince, '40 liraya yapalım' dediler. 50 lira teklifine hesap bilmiyorsunuz diyenler, 40 liraya hesap bilir oldular. Tüm icraatları tamamen gösteriş üzerine kurulmuş."