Trabzonspor başarısız mı?

Yerel gazetelere, sosyal medyaya bakıyor, kıyıdan köşeden söylenenleri dinliyorum!

Trabzonspor'u yerin dibine sokan başlıklar, söylemler kötülükler hesabında birbirini aratmıyorlar!

Ligde Göztepe, kupada Fenerbahçe karşısında alınan 3-1'lik galibiyetlerle başlayan Süper Lig'in Pandemi Devresi'nin sonraki maçlarında oynanan futbola ve alınan sonuçlara göz atınca, "Haksız da değiller" diyebiliriz.

Öyle ya!

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın adeta kendilerini saf dışı eylediği bir sezonda Trabzonspor'un, lige başlarken çok yüksek olmayan şampiyonluk hesabını nerede ise yüzde 100'e bile çıkaranlar vardı.

Ancak sanırım bu hesap İstanbul'un 3 büyüklerine bakılarak yapılmış, derinliği olan kadrosu, oluşturulmuş takım ruhu ve tıkır tıkır işleyen şekliyle Başakşehir hiç ama hiç hesaba katılmamıştı.

Sonuç ortada!

Fakat bugün gelinen nokta, yani ligin son haftasına girilirken yer alınan ikincilik, sezon başında Trabzonspor için hedef olarak konulmuş, konuşulmuş olsa idi eminim kimsenin bırakın itiraz etmesi, dahası "başarı sayılır" bile denilecekti.

Yine de, şampiyonlukları pay eden İstanbul üçlüsünde işlerin kötü gitmesinin de etkisiyle Trabzonspor derlenip toparlandı ve şampiyonluğun "bir adım ötede" olduğu bir pozisyona geldi. Sonrası malum!

***

Öyle veya böyle, ilk kez böyle bir pozisyonda, hem de Trabzonspor gibi doğru dürüst bir şampiyonluğa 35 yıldır hasret kalmış bir takımın başında bulunma imkânını yakalayan yetenekli ama tecrübesiz teknik adam Hüseyin Çimşir'den tutun da, gelen ağırlığı kaldıramadıkları için ayaklarına yük binen futbolcular ister istemez tökezlendiler.

Sezona bir bütünlük içinde bakıldığında bu tökezlemeye global olarak normal dememek mümkün değil. Hem de kritik sürece girildiğinde kadro zaafiyeti de had safhaya çıkmış ise!

Ancak yine de, ortada öne geçtikten sonra beraberlik ve mağlubiyetle sonuçlanmış maçlarda kaybedilmiş toplamda 30 puanlık bir gerçek söz konusu ise biraz değil, epeyce durup düşünmek lazım.

Düşünüldüğü zaman da, buna sebep sadece 2 etken bulabiliyoruz. Birisi teknik adamın gerektiği şekilde oyuna müdahale edemediği, diğeri ise sahada çoğu da tecrübeli olan futbolcuların da gerekeni yapmadığı, ya da yapamadığı…

Ve de sezon başında ve ortasında oluşturulan kadro yapısının da bu kadar ağır yükü kaldıracak şekilde tasarlanmadığı…

Tüm bunlara rağmen, sezon başına dönüp de bugüne bakacak olursak, "Trabzonspor başarılıdır" dememenin de haksızlık olacağını düşünenlerdenim.

***

Kendinden önceki son 2 başkanın sadece kulüp ekonomisinde değil, futbolcu transferlerinde de yarattığı tahribatı Ahmet Ağaoğlu ve yönetiminin bu kadar kısa sürede giderip Trabzonspor'u şampiyonluk mücadelesi verecek seviyeye taşımaları…

Trabzonspor teknik adamlıktan öte birleştirici ve bütünleştiriciliği ile Ünal Karaman'ın yaratıp, Hüseyin Çimşir'e devrettiği tablodan çıkan bu sonuca kör kütük bir bakış açısıyla "çok başarısız" diyerek, bunlar üzerinden Trabzonspor'u yerden yere vuracak kadar eleştirmek hiç doğru değildir.

35 yıldır şampiyonluğa hasret kalmış olsalar bile kendini gerçek manada taraftar ve Trabzonsporlu sayanların da yapabilecekleri bir davranış hiç olamaz!

Gelinen bu nokta da, hataları ortaya koymak adına yapıcı eleştiriler bulunma yerine, Trabzonspor'u tekrar 3-4 yıl önceki dönemlere döndürecek şekilde insafsızca yerden yere vurmayı tercih etmek, olsa olsa insafsız bir avcıya hizmet

Yazarın Diğer Yazıları