Trabzonspor' da Hüseyin...

Trabzonspor’da, Trabzon’a yakışmayan davranışlar, “Alışkanlıklar paslı çivilere benzer. Söküp atmak zordur” misâli sürüyor.
Sadri Şener ve yönetimi, adeta Nuri Albayrak ve ekibinden, “Yanlış davranışları  sürdürme projesini” devralmış gibi davranıyor.
Bunların başında hiç şüphesiz, “Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz” a örnek teşkil edercesine, sürekli konuşmak geliyor.
Lig devam ederken, başta kaleciler olmak üzere tüm futbolcuları tedirgin edecek şekilde, kendileri de basına servis yaparak neredeyse her gün ayrı bir futbolcu transfer edilmesi!..
Ersun Yanal ile “devam mı-tamam mı?” diye bir ikilemin gündemde  tutulması..
Trilyonlar kazandıran Gökdeniz’in yıldız olmadığının iddia edilmesi.. Volkan Konak gibi, dünya çapında bir sanatçı, Trabzonspor sevdalısı ile ilgili hukuki bir konuyu, masa başı yerine tribünlere doldurulan, adeta tetikçi konumuna sokulmuş taraftar diye geçinenlerin eline pankart verilerek rencide edilmeye kalkışılması... Şimdi de, takım kaptanı Hüseyin ile ilgili olarak akla, izana sığmayacak sözlerin dolaylı olarak medyaya sızdırılıp, kamuoyu oluşturulmaya çalışılması...
Hüseyin kimdir? Ne yapmıştır?
Son iki sezondur, futboldan başka her şeyi oynayan bir takımda elinden geleni ardına koymayarak çaba gösteren, başkanın “61 numara” dediklerinden biridir. Yanında, işe yarar adamlar oynadığı süreçte Milli Takım’a kadar yükselip, başarıyla top koşturan bir ön liberodur. Yine de, kötü Trabzonspor içinde zaman zaman stoper de oynayarak, Türkiye’nin en iyi top çalan adamıdır. Bu adama yapılan suçlama da şudur: “Aldığı topu yanlış kullanıyor.” Trabzonspor’un bugünkü kadrosu içinde, Hüseyin’e bu tür suçlamaları yapanların, öncelikle futbol bilgisinden şüphe etmek lazımdır. Hüseyin, savunma yapacak, top çalacak ve de en isabetli yere atacak.
İyi de, isabetli yerde hiçbir takım arkadaşı olmuyor ki? Böyle olunca da, ister istemez Hüseyin’in hata oranı yükseliyor. Ancak, bu oran takım arkadaşlarına bakınca o kadar düşük ki...
Tamam.. Bir başka konu var.. O da Hüseyin’in aldığı ücret konusu...
Buna “fazla” diyebilirsiniz.
Ancak, bu fazlalık nedeniyle Hüseyin’e baskı yapmak için, başka argümanları kullanmak, birilerine kalem oynattırmak, hatta “paralı asker” gibi tribünlere doldurulanları bağırtmak, ahlâki olmadığı için Trabzonspor’u yönetenlere yakışmaz.. Tıpkı, Volkan Konak’a yapılanlar gibi... Sadri Şener ve yönetimi, Nuri Albayrak’ın yaşattıklarından sonra kendilerine tanınan opsiyonu böyle yanlışlarla çar-çur ederek harcamamalıdırlar. Harcama lüksleri de yoktur.
Çünkü, Trabzonspor’un bugün bulunduğu noktada, böylesine harcamaları kaldıracak gücü bulunmamaktadır.