Trabzonspor kapıda kaldı(rıldı)!

Bir zamanlar "her kapıyı açan" Trabzonspor'un bugünkü başkanı Ahmet Ağaoğlu, beraberindeki Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp, Başkan Yardımcısı Ertuğrul Doğan ile "kapısına dayandığı" Türkiye Futbol Federasyonu'nda  (TFF) "kapılar yüzüne kapanınca", konu ile ilgili sağlıklı ya da makul ve mantıklı bir değerlendirme yapabilmek için nereden bakmamız gerektiğine kafa yorduk!

Mesleğimiz gereği; "kulağımızın duyduğuna inanmayıp, gözümüzün gördüğünün bile yarısına inanarak" sorduk, soruşturduk, araştırdık.

Kimileri; "Cumartesi resmi tatil, TFF'nin normal şartlarda kapalı olduğunu bilmiyorlar mıydı?" diye sordu.

Kimileri; "Başkan Nihat Özdemir ile görüşüp, randevu almadan mı TFF'ye gitti?" diye ekledi.

Kimileri; "Randevu aldı, ama Nihat Özdemir başkanı atlattı" iddiasında bulundu.

Kimileri; "Ahmet Ağaoğlu, o gün, o saatte orada kimsenin olmayacağını biliyordu ama, bir yandan şov yaparken, öte yandan taraftarın da gazını almak için böyle hareket etti" diye ekledi.

Öyle veya böyle, Türk Dil Kurumu'nun (TDK) sözlüğünde karşılığı "içeri girememek" olarak tarif edilen "Kapıda kalmak" eylemi 3 Ekim Cumartesi günü TFF'nin Riva'daki tesislerinde Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yardımcılarını kapsayacak şekilde icra edildi.

Haaa! TDK'nın sözlüğünde bir de; "Konuk gittiği evde kimseyi bulamayıp gelmelerini kapıda beklemek" olarak diye bir tarif daha var ki, sanırım Sayın Ağaoğlu ve ekibinin ziyareti için kullanabilecek ifadede bu daha gerçekçi olur.

Ezcümle, hangi lügata bakılırsa bakılsın, hangi açıdan değerlendirilirse değerlendirilsin 3 Ekim Cumartesi günü Trabzonspor Yönetimi'nin A Takımı "Kapıda kaldı(rıldı)!

***

1967'de kurulup, 1975-76 sezonu ile Türk futbolunda devrim yaparak şampiyonluğu ilk kez İstanbul'un dışına taşıyan, son olarak da 1983-84 yılında şampiyon olup (2010-2011'de kupasız bir tane daha var) belli ve saygın bir kariyeri bulunan Trabzonspor tarihinde böylesine "kapıların yüzüne kapandığı" böylesi bir eylem hiç yaşanmamıştır.

Bu büyük garabetin yaşanmasına kimler, neden ve nasıl sebep olmuşlardır?

Bunun çok ama çok iyi sorgulanması, hele hele Sayın Ağaoğlu'nun böyle tablo ile Trabzonspor kulübünü, kamuoyunda "Kapıdan içeri bile alınmadılar" şeklinde tarif edilir bir muhataplıkla görülüyor hale getirmesi kabul edilebilir bir davranış değildir.

Böyle bir tercih, Trabzonspor'u bile bile "ateşe atmak" değilse bile, çok kötü ötekileştirilmiş duruma getirmekten başka bir sonuç doğurmamıştır. Hiç getirisi olmadığı gibi, saygınlık ve itibardan da hatırı sayılır ölçüde de götürmeye sebep olmuştur.

Yeri gelmiş iken, Trabzonspor'un yenen haklarının müsebbibi olarak TFF görülüyor ise çalınacak kapının da Riva'daki tesislerde değil, Nihat Özdemir ve yönetimini dolaylı talimatla oraya gönderenlerin kapısı olduğunu bilmiyorlar ise Trabzonspor yönetimine hatırlatmak gerekiyor.

Bu gerçek ortada iken, buna rağmen Nihat Özdemir'in kapısını çalsan ne olacak, çalmasan ne? Demek istediğimiz odur ki, ortada bir "Yanlış kapı çalmak" da söz konusudur!

TFF'nin kapısından dönsen ne olacak; dönmesen ne?

Ortada tüm çıplaklığı ile duran bir gerçek var artık. O da Trabzonspor'un TFF kapısında kaldı(rıldığıdır.)

Suçluyu da; kalanlar veya kaldıranlarda aramak da bu aşamadan sonra hiçbir işe yaramayacaktır.

Çünkü, öyle veya böyle, kalanlar ya da kaldıranlar değil, Trabzonlu için bir "kimlik" de olan ve bugüne değin hiçbir yerde "bekletilme" gibi uygulama ile de muhatap olmamış Trabzonspor maalesef kapıda kaldırılmıştır!

 

Yazarın Diğer Yazıları