Trakya'yı Balkanların soğuk havası çarptı

Balkanlardan gelen soğuk hava kütlesiyle birlikte, etkili olan kar yağışı Trakya'yı etkisi altına aldı. Okullar tatil edildi. Kayganlaşan yollarda önlemini almayan araç sahipleri ise, maddi hasar ile günü kapattılar.

Trakya'nın Edirne'den sonra ikinci büyük ili olan Tekirdağ'daydım.

Ülkemin her bir karış toprağı cennet.

Bölgede, tarihi kültürel mirasa ait bütün güzellikler korunarak yaşatılıyor.

Malkara, Muratlı, Süleymanpaşa, Marmara Ereğlisi, Çorlu, Çerkezköy, Şarköy, Saray, Hayrabolu, Ergene, Kapaklı olmak üzere, 11 ilçesi bulunmaktadır.

Her ilçe ayrı özelliği ile birbirine fark atmaktadır. Festival, şölen ve etkinlikleri meşhurdur.

Tekirdağ'ın festival ve etkinliklerini bilmeyen yoktur. Dünyanın her yerinden meraklıları bu renkli geçen özel günlerde mutlaka yerini çoluk çocuk, eş, dostla birlikte alırlar. Otuz yılı aşkın ayçiçek, üzüm, pekmez, festivalleri görülmeye değer.

Tekirdağ gerçekten de kalabalık bir şehir. İstanbul'u aratmıyor. Yaşam burada da hareketli, hızlı geçiyor. Tabii sanayi alanı olmasının da rolü çok diyebilirim.

Bilindiği üzere, Tekirdağ denince akla ilk gelen, tatilcilerin dinlenmek için ilk kaçtığı adrestir. Yol boyunca alabildiğince koca koca ayçiçek tarlaları, kiraz, üzüm bağları göze çarpmaktadır.

Gerçi kışın her yer beyaz örtüyle kaplı olsa da Trakya'nın havası, suyu herkese iyi geldiği söylenir.

Yine Tekirdağ, uzun sahil şeridinin oluşu, denize girilmesi, İstanbul'a ve diğer yakın illere kısa mesafelerde oluşundan sık ziyaret edilen şehirler arasında yerini almıştır.

1970'lerden sonra, sanayiye açılan kapı olmuştur.

Mobilya, tekstil, gıda, demir-çelik alanında bir çok fabrika kurulunca iş alanları artmıştır.

Geçim kaynağı son yıllarda sanayi alanına kaymış olsa da, temelinde tarım ve hayvancılık vardır. Koyun, inek, sığır, tavuk, hindi yetiştirilmeye günümüzde gayret gösterilirken, balıkçılık da geçim kaynakları arasındadır. İstavrit, hamsi, barbun, tekir balıkları Karadeniz'e rakiptir.

Ülkemizin ayçiçek yağı, buğday, mısır, şeker pancarı, soğan, patates, sarımsak, erik, karpuz, kavun, domates, üzüm, kabak, kiraz, patlıcan biber, salatalık gibi temel sebze ve meyve yetişen ürünleri bu bölgeden dağıtılmaktadır.

Yemeklerine gelince, ilk akla gelen Tekirdağ köftesidir. Yanında acı sosu, piyazı, şalgam ya da yayık ayranıyla olmazsa lezzeti yarım kalır derler.

Tabii bunun yanında diğer et çeşitleri, sebze, hamur işi masada yerini alan lezzetlerdir. Yöresel tatları yok mudur, diyenlere de

Akıtma, Gül böreği, (bütün yufkanın dörde kesilecek sarılması. İç harcı size bağlı),

Damat paçası (tavuk eti ve yufkayla yapılarak servis edilir),

Peynir tatlısı, cizleme (elde açılan börek türü iç harcına patates, peynir konulur. Damak tadınıza bağlı),

Pirişe (Pırasa, soğan, kavrulur. Un ve mısır unu karışımı börek), şaraşura (patlıcan, kabak, biber, domates kavurması),

Borani  yoğurtlu, sarımsaklı ıspanak üzerine kırmızı yağda ısıtılarak dökülür), 

Çene çarpan çorbası (un, su, süt ile erişte yapılır. Terbiye için limon, yumurta),

Papaz mancası (yaz-kış en güzel masadaki yiyecektir. Közlenmiş patlıcan, biberler küçük küçük doğranın içine domates, sarımsak, zeytinyağı, maydanoz karışımı muhteşem lezzettir),

Zennik, (elde açılan hamurun tepsiye dizilerek içine istediğiniz malzemeyi koyabilirsiniz. Trakya'da hanımlar çoğunlukla ıspanak, peynir kullanırlar. Tercih sizin.) Sağlıkla afiyet olsun. 

Gıda alışverişinde: Erişte, tarhana, fasulye, salça, turşu, hoşaflık erik, üzüm en çok alınanlar arasındadır. 

Süs eşyalarına gelince alternatif bölgeye ait her şey zengin çeşidiyle mağazalarda, dükkânlarda yerini almıştır.

Mutlu pazarlar.

 

Yazarın Diğer Yazıları