Trump hem "saldırgan" hem "perişan" !

Dikkat edilirse; Trump'ın "Başkan" olmasından itibaren ABD neredeyse bütün dünyada, hem kargaşalara sebep oluyor, hem de itibar kaybediyor.

Kısacası, Trump ve ABD pişman ve perişan fakat "çılgınca" dönem yaşıyor.

Özellikle, Orta Doğu'da dolayısıyla çoğu İslam ülkelerinde Trump'ın hırçınlaşan "sinsi eli" dolaşıyor.

Gerçekten de; Sudan'dan Pakistan'a kadar, katılığını ve vahşetini göstermekten çekinmeyen ABD'nin her ne kadar, kendini hissettiren hakimiyeti varsa da, zaman içinde büyük badirelerden geçme zorunluluğunda kalacağı şimdiden tahmin ediliyor.

Önce, Sudan'ı ikiye bölen sonra Libya'yı çökerten Mısır ve Tunus'ta yönetim değişikliği yaptıran, Filistin'i "yaralı aslan" durumuna sokan Lübnan ve Ürdün'ü tehdit eden, Suriye ve Irak'ı parçalayan, Yemen'de kargaşa çıkaran Körfez Ülkelerini birbirine düşüren bu arada Suudi Arabistan gibi zengin bir devleti "lider" yapmaya gayret eden ABD'nin Türkiye ile anlaşmazlıkları bir yana İran'dan servet ve toprak alma yolunu kesinlikle terk etmiyor. Her ne kadar Afganistan ve Pakistan'da yıllarca "bocalama" yaşayan ABD'nin yeni baş düşmanlarından Meksika,Venezuela ile Rusya, Çin, Kuzey Kore gibi ülkelerin yanı sıra Almanya ve Fransa ile olan ihtilafları da, devam ediyor.

Ne var ki, Trump'ın "İran ihtilafı" bütün kargaşasıyla ve birçok devleti peşine takarak gündemi zorluyor.

Özellikle, 2 Mayıs'tan itibaren İran'ın Türkiye, Çin, Hindistan, Güney Kore, İtalya, Japonya, Tayvan ve Yunanistan'a da petrol ticaretini keseceğini ilan etmesi ortalığı daha da karıştırıyor.

Genişletilmiş Büyük Orta Doğu Projesi ile özellikle İslam ülkelerini bölüp, parçalayıp başta İsrail olmak üzere petrolün, tabii gazın ve suyun güvenliğini eline almak hedefinde olan ABD ve şaşkın Başkanı böylelikle dengeleri yeniden alt üst etmek için uğraşıyor.

Aslında, "muafiyet" diye adlandırılan ABD'nin dayatması bir yandan Körfez petrolü devreye girerken bir yandan da petrolün fiyatının istikrarsız hale geleciğine neden olacağı biliniyor.

Petrol üreticisi Venezuela'nın darboğazda olduğu, diğer bir petrol üreticisi Libya'da savaşın yeniden kızıştığı bir dönemde, ABD'nin İran'ın petrol satışını 'sıfıra' indirme hedefi, piyasalarda petrolü yukarı doğru şimdiden hareketlendiriyor.

ABD'nin muafiyeti kaldırma kararı Çin ile kıyasıya bir ticaret savaşı yaşadığı sırada geliyor.

İran'ın en büyük petrol müşterisi olan Çin, Tahran'a yeni yaptırımların Orta Doğu'da gerilimi arttıracağı, piyasaları istikrarsızlaştırabileceği uyarısında bulunuyor.

Öte yandan, İran'ın petrol piyasasından mecburen çekilmesi, günde yaklaşık 1 milyon varil  "arz" daralması anlamına gelirken daha fazla petrol satışından yararlanacak ülkeler arasında Suudi Arabistan ve Rusyanın'da olması dikkatleri çekiyor.

Bu arada, Türkiye'nin de, bu karardan zarar görmesi beklenirken, zaten arası açık olduğu ABD'den daha da, uzaklaşacağı tehlikesi yaşanıyor.

Irak'ta savaşın yarattığı kriz hala aşılamazken ve Suriye'de savaşı bitirme çabaları sürerken, İran'da yükselen tehlikeli tansiyonun büyük krizler doğurması bekleniyor.

Nereden bakılırsa bakılsın, ABD ve Başkanı Trump, "rulet masa"sında istedikleri rengi ve rakamları şimdilik yakalıyor.

Ancak, dünya üzerine oynanan kumarda bazen kaybetmekte yer alıyor.

Denilebilir ki, öfkeli Trump "rulet masa"sında gördüğü her rakama saldırırcasına oynuyor. Fakat "Her zaman papaz pilav yemez" misali sık sık sendeliyor.

Nitekim, şu sıralarda "ABD yönetimi destek bulmakta zorlanıyor."

Her şeyden önce, Amerikan yönetiminin Suriye'deki askerlerini azaltırken, terör örgütü YPG/PKK'nın ana unsur olduğu SDG'nin kontrol ettiği alanlar için Avrupa ve Arap ülkelerinden aradığı desteği henüz bulamadığı iddia edildiği öne sürülüyor.

Wall Street Journal gazetesine göre Trump yönetimi, bugüne kadar en az 21 ülkeden Suriye'ye asker gönderme talebinde bulunduğu sanılıyor.

Habere göre, isimleri açıklanmayan yetkililer, geri kalan ülkelerin de çok küçük ölçekli destek sözü verdiğini kaydediliyor.

En önemli girişim ise; ABD, Arap ülkelerinden de parasal ve askeri olmayan yardımlar istiyor. 

Özetle, Trump neredeyse tüm kıtalarda "kumar" oynuyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları