TSK'ya saldırılar, yabancılara satış; gölgeler ve güneş!

Taraf gazetesi, kurulduğu günden beri Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan yayınlar yapıyor. Taraf, bu yayınlarda o kadar ileri gitti ki, Türk ordusunun Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarla bölgedeki gerginliği artırdığını ileri sürebiliyor. Aslında, bu yayın milli güvenlik açısından suç teşkil etmektedir. Çünkü bölgede bir savaş hali söz konusudur.
Prof. Dr. Mahir Kaynak, bazı gazetelerin Türkiye’ye karşı sürdürülen operasyonda kullanıldığını söylüyor ve  “Genelkurmay Başkanlığı Kuzey Irak’a operasyon düzenliyor ve defalarca, halka karşı değil, terörizme karşı operasyon gerçekleştirdiğini söylüyor. Özellikle terörist ve vatandaş arasında ayrım yapıyor. Şimdi bir plan yaptı ve bölgede gerginliği artıracak demek hayal ürünü”  diyor.
Kaynak, zamanlamaya da dikkat çekerek,  “Küresel sermayenin temsilcisi Kemal Derviş Türkiye’ye geliyor ve bir takım siyasi oluşumların, yapılanmaların odağında ismi geçiyor. Küresel sermayenin Türkiye’yi kıskaç altına almak istemesinin göstergelerinden biri bu. Öte yandan Türkiye’ye geçtiğimiz günlerde Arap sermayesinin temsilcileri de geldi. Burada her iki taraf Türkiye üzerine planlar yapıyor ve bu planları gerçekleştirmek için destek arıyor. Türkiye bir tercih yapacak mı, yapmayacak mı? Önemli olan bu. Ya hepsini reddedecek, ya da birini. Hangisini kontrol altında tutabilecekse onu da tercih edebilir. Bunlar da ulus devlete yönelik operasyonların bir parçası, dikkat edilmeli”  uyarısında bulunuyor.

* * *

Taraf’ın yayınları dışında TSK’ya ve özellikle komutanlara yönelik operasyonların önümüzdeki günlerde artarak süreceğine dair haberler dolaşıyor ortalıkta.
Cem Yaren imzasıyla İnternet üzerinden gönderilen mektuba göre asker kökenli bir köşe yazarına, üç kuvvet komutanı aleyhinde hazırlanmış bir kitabın, imzasıyla yayınlanması karşılığında 15 milyon dolar önerildiği, öneri kabul edilmeyince başka bir yazara gidildiği gibi bilgiler var.
Yani psikolojik operasyonun her çeşidi deneniyor Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde!
Doğrusu bu operasyonlar karşısında TSK’nın tepkisini yetersiz buluyorum. Çünkü iddialar kurumu yıpratmaktadır.

* * *


Diğer taraftan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da yargı aleyhine pankartlı bir savaş başlatmış durumdadır. Erdoğan,  “Gölgelerin üzerimize geldiği zor zamanlarda / Güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk” diyor.
Gölgelerden kastın, Cumhuriyet Başsavcısı
ve Anayasa Mahkemesi olduğu açık bir
şekilde belli!
Kapatma davası ile yargılanan bir partinin genel başkanı, kendisini yargılamakta olan makamları alenen suçlayıp, kapatma gerekçelerine bir gerekçe daha ekliyor!

* * *


Gölgelerle ve güneşle ilgili ünlü bir söz var:  “Bir toplumda küçük insanlar büyük gölgeler oluşturuyorsa, orada güneş batıyor demektir.”
İşte AKP’lilerin oylarıyla Türkiye toprakları satışa çıkarıldı.
Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, kabul edilen yasa ile yabancı şirket ve cemaatlere gün doğduğunu söylüyor ve “Yeni yasaya göre mesela İstanbul’un tamamı satılabilir hale geldi. Hatta alıcı çıkarsa tüm Türkiye’yi satmanın önünde bile bir engel olmayacak”  diyor.
Özkaya milli parkların, SİT alanlarının, Uludağ, Kuşadası Dilek Parkı, Adıyaman Nemrut Dağı, Kartalkaya, Kazdağları gibi turizm merkezleri ile akarsuların, göllerin, barajların yap-işlet-devret modeliyle yabancılara devredileceğini de hatırlatıyor. 

* * *


AKP’nin resmen açıklanan kuruluş hedefleri arasında Türkiye’yi yabancılara satmak yoktu. Demek ki yazılı olmayan asıl hedefleri buymuş.
Eğer Türkiye’de gerçekten büyük adamlar var ise Türkiye’nin güneşinin küçük adamlar tarafından batırılmasına izin vermeyeceklerdir!

Yazarın Diğer Yazıları