Tülbent-kasket ve yandaş paşalar

Siyasetin söylemleri tersine döndü.

Her seçimde muhalefet iktidara saldırır, iktidar mağduriyet edebiyatı ile seçim kazanırdı.

24 Haziran seçimi öncesi bu kez iktidar kanadı saldırıyor, muhalefet mağdur duruma düşüp oylarını artırıyor.

Meral Akşener'e meydanlarda tülbent armağan ediyor kadınlarımız.

Dikkat edin, Akşener 250 bini aşkın imza ile Türk milletinin aday gösterdiği cumhurbaşkanı adayıdır.

O imzaları veren vatandaşların kimlikleri açıklansa belki de kadın sayısı erkekten fazladır.

Akşener'in mitinglerine tülbent damgası vuruldu.

Bu tülbentlerin oyaları kadınlarımızın göz nuru, el emeğidir ve gelinlik kızları için çeyiz sandıklarının en önemli parçasıdır.

Tülbent, saflığın, temizliğin yeni bir yuvanın olmazsa olmazıdır.

Yeni kurulacak bir yuvanın kadınına verilen tülbentler bugün çeyiz sandığından çıkartılıp iktidara yürüyen Akşener'e armağan ediliyor.

Tülbent artık siyasi bir mesajdır ve iktidara yürüyen kadın cumhurbaşkanı adayına "yanındayız, kuracağın iktidarın armağanı" mesajıdır.

Meral Akşener'in tülbent ile oylarını yükseltişi siyasi tarihte bir ilktir, kadın dayanışmasıdır.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce miting alanlarında kişiliği ile iktidarı eleştirdiği yöntemler ile büyük dikkat çekiyor.

İnce her mitingine ayrı bir kasket ile çıkıyor.

Kasket Türk köylüsünün sembolü ve olmazsa olmazıdır.

Kasketli siyasetçi İnce'nin çiftçiye, besiciye, işçiye, emekliye, sanayiciye, esnafa, tüccara verdiği mesajlar çok önemli.

İnce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin birbirleri hakkındaki konuşmalarının videolarını dev televizyon ekranından miting alanındaki binlerce kişiye dinletti.

Benzin bidonları, çocuk bezi, süt bidonları ile mitinglerde kasketli İnce şovu yaşanıyor ki, gerçekten de çok etkili oluyor.

Görsel ve işitsel propaganda yöntemi ile seçmen lafla değil, görerek anlıyor sorunları.

Kasketli İnce'nin üniformalı paşayı eleştirmesine Erdoğan'dan sert ama anlam kargaşası ile yanıt geldi.

Erdoğan, "o paşanın paşası benim, ben başkomutanım anayasaya göre" dedi.

Elbette paşaların paşası cumhurbaşkanı.

Ama paşaların paşası Yüksek Askeri Şura'da konuşmuyordu ki.

Şura'daki konuşmasında terörle mücadeleden bahsetmiyordu ki, paşası alkışlasın.

AKP Genel Başkanı olarak katıldığı bir iftar yemeğinde cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi eleştiriyor, hatta dalga geçiyordu.

Baş paşanın paşası bu siyasi dalga geçmeyi gülerek alkışlıyordu.

O alkış ile paşa paşa siyasetin tarafı, parçası ve iktidarın yandaş paşası oldu.

"Tak, Şak Paşa" sözünü hatırlar mısınız?

Hatırlatayım.

İngiltere Genelkurmay Başkanı'nın, "Kadın Başbakanınız emir veriyor mu?" sorusuna cevap veren dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral merhum Doğan Güreş, "Ne demek rahat emir verebiliyor mu? Tak diye emir veriyor, ben de şak diye selamı çakıp emri uyguluyorum" demişti.

Güreş yıllarca, "tak, şak paşa" diye eleştirilmişti.

Yandaş bürokrasi, yandaş yargı, yandaş medya derken gözün aydın Türkiye yandaş Türk Silahlı Kuvvetleri de oluşturuldu.

İşte Abdullah Gül'e siyasi baskı yapmaya giden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar.

İşte Erdoğan'ın, Muharrem İnce eleştirilerini gülerek alkışlayan Korgeneral İsmail Metin Temel.

İşte yandaş Askeriye...

Yazarın Diğer Yazıları