Tümüyle hükümsüz olmalı

Balyoz ve Ergenekon davalarının ve hapislerinin kumpasa dayalı olduğu ortaya çıktıktan sonra ilk etapta iade-i mahkeme tartışmaları başladı.
O zamandan beri bu eylemin çok uzun ve dolaşık olduğunu düşünmüşümdür. Şimdi gerçekten de bu seçenek görüşülüyor. Bu kadar hukuksuzluklar olmuşken ve hâlâ olmaktayken, insanların tutuklanma sürecinin devamı ve uzatılması vicdansızlık olur, ilk vicdansızlık da olmaz.

***

Doğru bir iş yapmak, bizim adli kurumlarımıza harammış gibi şimdi de savcı mağduriyetini anlamaya çalışan HSYK ve Danıştay’ı topa tutuyorlar. Adliyenin kapısında, açıklayamadığı raporunu açıklayan savcıyla, bildiri dağıttı diye dalga geçiyorlar. Pazartesi savcı yeniden açıklama yaptı. Sabih Kanadoğlu bu bir çığlıktır demişti. Çıkıp kanunların ihlal edildiğine dair ihbar yapan savcının verdiği tarihteki gözaltılar yapılmadı hâlâ. Kim bilir nerelere kaçtılar. Her kumpasta, ihbarda bile suç itirafı var:  “Siz niye mani olmadınız? Niye müsaade ettiniz?” 
Yüzlerce polis değiştiriyorlar. Ne malum değiştirilenlerin yolsuzluklardan etkilenmeyeceği ve  “karşı taraf” tan -bunu Başbakan söylüyor- yana olmayacağı.
Suriye’deki muhalifler Esad’ın yanına geçtiler. Irak’ta hiç beklenmeyen millileşmeye bakın. Maliki ne kadar şaşırttı. Bunlar gene kendilerini çok korunaklı görüyorlar. Tedbirle takdiri karıştıracakları yakındır.
Altı senedir büyük bir asaletle ve sabırla, dervişane bir sabırla hukuka uygun bir sonuç bekleyen Silivri, Hasdal, Sincan, İzmir tutukluları için dünya değişti. Türkiye de değişti, değişirlerken gerçek yüzlerini buldular. Bunların mahkemelerde bekletilmeleri kadar fuzuli bir iş olamaz. Muhalefet, iktidarla birleşerek ki iktidar buna çoktan hazır, Özel Yetkili Mahkemelerle birlikte onların aldığı kararlar geçersiz sayılmalı ve haklı tahliyeler başlamalıdır.

***

Biraz da şaka... Geçen gün bir arkadaşım Ulusal Kanal ve Halk TV’yi seyrettiğini söylerken mahcup bir sesle ve gülerek Samanyolu’nu bile seyrediyorum dedi.
Bendeki cevap: Ben de. Hatta Bugün’e bile bakıyorum.
Epeyce güldük. 
Bir değişiklik daha; Erdoğan’ı seyrederken artık kızmıyorum. Ne kadar öfkeli olursa olsun.
Torunum spora gidiyor:
Spor salonunda bile bir tarafta Ulusal açıktı diğer tarafta Halk TV.
Geçen gün Mehmet Metiner, Bugün TV ve gazetesinin mahiyetini niye değiştirdiler diye bir muhabiri azarlıyordu. Bunlar beklemedikleri için ve ebedi iktidara kilitlendikleri için ne dünyadaki ne Türkiye’deki değişikliği anlayabiliyorlar.

***

Tüm okurlarımın ve değişen dünyanın ve değişen Türkiye’nin yeni yılını kutlar saadetler dilerim. Saadetlerin gelmesi için de bağımsızlık günlerinin başlamasını dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları