Türk Bankacıya Avrupalı zulmü

Yılın son haftası.

Bankacılık sektörü için yılın bittiği stresin azalmaya başladığı bir dönem.

Banka şubeleri yeni yıl kutlama yemeği yapıyor.

Tüm bunlar olurken, Avrupa kökenli bir bankanın insan kaynakları bölümünden bazı şube müdürlerine bir talimat verilir.

Bu talimatta bazı personellerin işten çıkartılacağı ve bu nedenle işten çıkartılacak kişilerin isimlerinin geç saatte bildirileceği belirtilir.

İşten atılacak şube personelinin ismi tıpkı büyük casusluk operasyonlarındaki gibi saklanır. Şube müdürleri dahi bilemez.

Tüm personel gerginlik içinde. Kimin işten çıkartılacağı yolunda herkes bir tahminde bulunur.

Şube müdürleri gece uyumaz ve gergin bir bekleyiş sürer.

Sık sık İnsan Kaynakları bölümünden isim bildirildi mi diye elektronik postalar kontrol edilir.

Saatler gece 0.33'ü geçtiğinde şube müdürlerinin posta kutularına isimler düşmeye başlar.

Şube müdürleri şok içindedir.

Bu şokun nedeni çıkartılacak personellerden dolayı değil, uygulanacak yöntemden ötürü.

İsimlerin hemen altında şu uyarı yer almaktadır:

"Personelin ekranı şu saat itibariyle kapatıldı. Sabah masasına oturduğunda ekranı açılmayacak. Siz daha erken gelin ve personelin tepki vermesini önleyin".

Yani sinirlenirse yatıştırın. Yani insanlık dışı muameleye sert tepki verebilirler diye uyarıyorlar.

Ertesi sabah personel şubeye geliyor bilgisayarını açmaya çalıştığında açılmıyor ve şube müdürü yanında güvenlik ile bu personeli şubeden dışarı çıkartıyor.

Tam bir dram. Yıllarca gece gündüz demeden çalıştıkları bankadan bir hırsız gibi onurları kırılarak kovuluyorlar.

Çok seviyesizce olacak ama ben buna yuh artık diyorum.

Türk evladına bu çirkin muameleyi yapan yabancı sermayeye yazıklar olsun.

Bu insanlar yıllarca size hizmet etti, sizin o milyarlık kârınızda büyük katkısı var ve siz onlara bir teşekkür edip insanca konuşup işten çıkartmak yerine bu şekilde, insanlık onuruna yakışmayacak muamele yapıyorsunuz.

Evet, yazıklar olsun!

Bu Avrupa sermayeli banka acaba bu ahlaksız ve insanlık onuruna sığmayan uygulamayı kendi memleketinde yapabilir miydi?

Kendi ülkesinde yapamayacağı çirkinlikleri ülkemizde ruhunu 3 kuruşluk koltuğa satan bazı yöneticilere yaptırıyor.

Söylenecek bir şey yok!

Türkiye'yi bu bankalar ne olarak görüyor?

Yabancı sermaye Türk beyaz yakalıya bu iğrenç muameleyi yaparken, Çalışma Bakanlığı, BDDK ve Türkiye Bankalar Birliği ne yapıyordu? Bankaların itibarı için çaba harcayan Türkiye Bankalar Birliği bu konuda ne yaptın?

Gerek Cumhurbaşkanı gerekse hükümetin diğer üyeleri her fırsatta bankalara kızıp kürsüden bağırıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan sesleniyorum:

Bu bankalar sadece yüksek faizle ülkemize zarar vermekle kalmayıp bir de,  vatandaşına köle muamelesi yapıp onuru ile oynuyorlar. Lütfen bu insanlara da sahip çıkınız! 200 bin bankacı çaresiz ve mağdur.

Yine aynı banka

Bu insanlık ayıbını işleyen banka son iki yıldır sık sık gündeme geliyor.

En son süt izni kullandığı için işten atılan bankacı ile gündeme gelmişti. Garip olan ise bu bankanın da başındaki bayan yönetici Türk. Yani kendi insanına düşmanca zulüm yapıyor. Bu bayan genel müdür tüm bu olaylardan haberi yokmuş gibi bir de sosyal medyada sık sık kadın ve çalışan anne haklarına yönelik yaptıklarını anlatıyor.

Hiçbir şey söylemiyorum bu bayan yöneticiye.

Zaten onu bilen çok iyi biliyor.

Konuyu işlemeye devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları