“Türk devletiyle asırlık hesaplaşma”

Halen İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde tedavi altında bulunan ve Ergenekon Davası’nda müebbet hapis talebiyle tutuklu yargılanmakta olan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün,  “Son Görev: Kim Bu Yalancı Papazlar”  adlı kitabı piyasaya çıktığı gün, hakkında  “Özal’a suikast”  suçlaması ile yine müebbet hapis talebiyle bir dava daha açıldı!
Oysa Levent Ersöz kitabını, hakkındaki bütün iddiaları tek tek çürütmek için yazmıştı..

 


***

 


Malatya’daki Zirve Davası sanıklarından birinin ve Ergenekon Davası’ndaki bir gizli tanığın, Özal’a suikast ile ilgili ifadeleri üzerine emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün ifadeleri alınmıştı.
Eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, beş saat süreyle ifade verdikten sonra  “İğrenç iftiralarla TSK’nın itibarsızlaştırılmasına yönelik bu sistematik saldırılar karşında ’Daha yetmedi mi?’diye haykırıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve şerefli mensuplarının onurunu korumak için başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimlerini göreve davet ediyorum” diye konuşmuştu.
Levent Ersöz de Turgut Özal’ın öldüğü tarihte Şırnak’ta görevli olduğunu  belirterek suçlamaları reddetmişti.
Ergenekon Davası’nda gizli tanık Selçuk,  “Levent Ersöz, ’Devlet her zaman 18 yaşındadır. Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiyi eşine bile zehirletebiliriz’dedi”  diye ifade vermişti. 
Sonunda, Levent Ersöz hakkında, bu ifadelere dayanılarak  “Turgut Özal’a suikast düzenlemek”  suçlamasıyla müebbet hapis cezası istendi. Henüz iddianame açıklanmadığı için dosyada bu ifadeler dışında ne gibi deliller bulunduğunu bilmiyoruz!

 


***

 


Ersöz, kitabında şöyle diyor:
 “Bu sürecin ilk işaretleri 1987 yılında verilmişti. Bu bir asırlık tarihi hesaplaşmaya dayandırılan 80 yıllık bir beklentinin ürünüydü ve öç alma planlarının uygulamaya konulması için en uygun zaman olarak 1998-2000 yılları seçilmişti. Uygun zemin için ilk işaret fişeği, kardeş teşkilat üzerinden 2001 yılında atıldı. Başarısız oldular. İkinci teşebbüsü MİT üzerinden yaptılar. Ancak siyasi ve hukuki şartlar uygun olmadığı için birkaç yıl daha ertelediler. 2003 yılından itibaren gerekli teşkilatlanma ve eğitimlerin verilmesi ve diğer basınç sistemlerinin gerektirdiği şartların oluşturulması tamamlandı ve 2007 yılında ektikleri rüzgarı fırtına olarak biçmeye başladılar.
Planlama, 2007’den itibaren Big Brother’ın tekniği, eğitim ve icra desteği ile yapılmıştı. Doktrin bazında emperyalizmin neo liberalizm programının en temel ilkesi, ulus devlet ve üniter yapıyı yok ederek, milletleri etnik kimliklerine bölmek ve girdiği bölgelerde devletçikler yaratmaktır. Bunu da girdikleri ülkelerde öncelikle yerel işbirlikçileri ile birlikte hareket ederek kendilerine karşı durabilecek kurum, kuruluş ve kişileri etkisiz kılarak, kendilerine yardımcı olacak unsurları toplumsal hayatta ve devlet içinde reorganize ederek, sermaye ve medya ayaklarını etkin hale getirerek yaparlar.”
Ersöz,  “yalancı papazlar”  diye, Big Brother’e hizmet eden yerli unsurları kastediyor

 


***

 


AKP iktidarının, PKK ile masaya oturarak,  “barış getireceğiz”  vaadi ile Türk kimliğini ve Cumhuriyetin bütün temel ilkelerini ortadan kaldırma girişimi içinde olduğunu görüyoruz.. Zaman zaman başta Tayyip Erdoğan ve Hüseyin Çelik olmak üzere bütün AKP yetkilileri, 70 yıllık, 80 yıllık, hatta 100 yıllık hesaplaşmayı yapıyor zaten. Mustafa Kemal Paşa’nın kurmay başkanı olduğu 31 Mart irtica vakasının bastırılmasından tutun Menemen ve Dersim olaylarına kadar, hesap da soruyorlar..
Fakat Levent Ersöz, kitabının 735’inci ve son sayfasına, asker olan babasının fotoğrafını ve Harbiye Marşı’nı koymuş ve altına  “Ruhun şad olsun babacığım.. Cehennemler kudursa bizler ölmez Türkleriz...” diye yazmış..

Yazarın Diğer Yazıları