Türk Dünyası ile kucaklaşma haftası

Sayın okurlarım, Türk Dünyası ile kucaklaşmamızın bu haftaki güzelliklerini, sizlerle paylaşmak isterim.
Hıristiyan kulübü Avrupa Birliği’ne  “hayır!”  diyen, Türk Birliği sevdalısı Türk Milliyetçilerini, yaşadığımız günlerin çirkinliklerinden uzaklaştırmaya gayret gösterdim.
Dün 28 Mayıs’tı. Cumhuriyet isimli kurulan ilk Türk Devleti, Azerbaycan Türk Cumhuriyeti’nin 90. yılı idi. Yirmi üç ay bağımsız bir devlet hayatı yaşayan Cumhuriyet, 27 Nisan 1920’de Bolşevik Ruslar tarafından tekrar işgal edildi. Devlet Başkanı M. Emin Resulzade’nin  “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez”  andı, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Azerbaycanlı kardeşlerimizce uygulamaya geçirilmiştir.
6 Mart 1955’te Ankara’da uçmağa varan M. Emin Resulzade, Cebeci Asri Mezarlığı’nda yatmaktadır. Azerbaycan Kültür Derneği tarafından korunan mezar, tarihi misyonunu yansıtmak için  “Anıt Mezar”  haline getirilerek, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yıldönümü, dünkü 28 Mayıs’ta saat 11.30’da güzel ve anlamlı bir törenle açılmıştır. 1950’li yıllarda tanıştığım sayın Resulzade beyin bu kutsal töreninde ben de bulundum.
Aynı gün, Dedeman Oteli’nde tertiplenen  “28 Mayıs 1918 tarihinde kurulan Azerbaycan Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 90. yılı ve Türk Dünyasına Toplu Bakış”  konulu paneli de severek takip ettim. Bu vesile ile hizmetlerini yakından izlediğim Azerbaycan Kültür Derneği’nin, Bakü Türk Federasyonu’nun ve Türkiye Anıtlar Derneği temsilcilerine şükranlarımı arz ederim.
Haftanın güzelliklerinden birisi de Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın ondört yıldır düzenlediği Türk Dünyası Çocuk Şöleni’dir. İki-üç gündür ailelerimizin misafiri olan, altı yüze yakın çocuk yaştaki iştirakçilerin ana özelliği, Türklerin vatan olarak seçip yaşadıkları coğrafyadan gelen Türk soylu yavruların, İstanbullu kardeşleri ile kaynaşmalarıdır.
Büyük Türk Dünyası’nın her köşesinden davet edilen yavrularımız ve yüze yakın öğretmenlerimiz hava meydanlarında sevgi ile karşılanmış ve okul müdürlerimizin belirlediği çocuklu ailelerin yuvalarında  “Türk Kardeşliğini”  yaşamaya başlamışlardır.
2 Haziran Pazartesi günü Kadıköy Söğütlüçeşme’den başlayan  “Şölen Yürüyüşü”  İskele Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde sona erecek ve şölene katılan yavrularımızın yöresel kıyafetleri ile Türk Dünyası müziği ve halk oyunları gösterileri ile devam edecektir.
Büyük Şölen de halkımıza açık olarak 4 Haziran Çarşamba günü, İstanbul İnönü Stadyumu’nda Türk Dünyası’ndan gelen konuk topluluklarımızın halk oyunları ve müzik şenlikleriyle yapılacaktır.
6 Haziran Cuma günü gecesi de Eminönü Halkeğitim salonlarında yöresel şarkılarla süslenen  “Ses Yarışmaları”  ile 14. Türk Dünyası Çocuk Şöleni sona erecektir.
 “Türk Dünyası ile Kucaklaşma Haftası”  adı ile değerlendirdiğim kültür hareketlerinin dışında, bütün dünyayı içine alan ve Türk okullarında eğitim gören çocukların iştirakleriyle, büyük maddi imkanlarla hazırlanan çok değişik bir çocuk şöleni daha seyrediyoruz.  “Uluslararası Dil Öğretimi Derneği”  tarafından 22 Mayıs-2 Haziran günleri arasında dünyanın 110 ülkesinin 550 öğrencisinin iştirakı ile 6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları adlı şölen bu yıl da yapılıyor.  Amerika’dan Vietnam’a, Brezilya’dan Tanzaya’ya, Pakistan’dan Kırgızistan’a kadar yüz on ülkenin bu faaliyeti tetkike değer.
Bir kere “Olimpiyat”  tabiri, dünyaca kabul görmüş Grekçe bir spor terimidir ve başka hiçbir konuda bugüne kadar ele alınmamıştır. 1896 yılında Atina’da başlayan, dört yılda bir yapılarak 2008’de Pekin’de organize edilecek spor organizasyonunun adıdır. Atina’ya 42 kilometre uzaklıktaki dağın adıdır ve dünyadaki 160 ülkenin 110’unun çocuklarına, iyi-kötü Türkçe öğretmek de her babayiğidin harcı değildir.
Tanrı Türk’ü Korusun.     

Yazarın Diğer Yazıları