Türk Dünyasına sırt çeviren Türkiyeliler

Sayın okurlarım, Türk Dünyamızın zengin kaynaklarını yıllarca sömüren Sovyetler Birliği’nin, yirmi yıl önce dağılmasından sonra, Türk Cumhuriyetlerinin sayısı ikiden yediye fırlamıştı. Kurucumuz M. Kemal Atatürk’ümüzün ve milliyetçi fikir önderlerimizin yıllar süren gayretleri meyvesini vermiş ve Türk Milliyetçileri de en mutlu günleri yaşamıştı.
Cumhuriyetimizin kuruluşu nedeniyle, başşehrimiz Ankara’nın Hipodrom’unda her yıl tertiplenen Cumhuriyet Bayramı’nda şeref trübünü’nün 1992 yılındaki mutlu görünümünü, sizlerle paylaşarak “nereden nereye geldiğimizi” sunmak istiyorum;
Cumhurbaşkanımız Turgut Özal ve hanımı’nın sağ yanında, sırayla Azerbaycan Reisi Cumhuru Elçibey, Kırgızistan Reisi Cumhuru Akayev ve eşi, Türkmenistan Reisi Cumhuru Niyazov ve Başbakan Süleyman Demirel, sol yanında da Kazakistan Reisi Cumhuru Nazarbayev, Özbekistan Reisi Cumhuru Kerimov, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güneş ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. İşte bu Türk Milliyetçisinin hayal ettiği “Türk Birliği’nin Kurucuları” fotoğrafı.
1992 yılında gördüğümüz bu fotoğraf, çeşitli şekilleri ile, AKP’nin iktidara geldiği yıllara kadar on yıl süre ile devam etti.  “Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayları”,  “Gençlik Kurultayları” bütün Türk Dünyası’nın yetkililerini ve düşünürlerini bir araya getiriyordu. Son yıllarda bu sosyal faaliyetler yapılamaz oldu. Resmi kuruluş olan “Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı” (TİKA) ise AKP yönetimi tarafından, kuruluş gayesinin dışında kullanılmakta ve daha çok Türk Dünyasının dışında Arap Dünyası ile ilgilendirilmektedir.
AKP iktidarı, Türk Dünyası ile ilişkilerini, her geçen gün azaltmakla meşguldür. Geçirdiğimiz 2009 yılında Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanlarımızın gerçekleştirdikleri 145 yurt dışı ziyaretlerinin yalnız on beşi Asya ülkelerine yapılmıştır. Özetlersek; Türkiye Cumhuriyeti’miz, Türk Dünyasına sırt çeviren yöneticiler tarafından yönetilmektedir.
Başbakan Tayyip Erdoğan geçen yıl Kızılay Genel Başkanı ile gittiği Sudan’ın Darfur şehrine hastahane kurdular ve 15 Mart’ta Darfur’da onbin çocuğu sünnet ettirerek, yüz yetişkini de evlendirdiler.
Tayyip Erdoğan bu yıl da Suudi Arabistan ziyareti yaptı ve Başşehir Riyad’da, Kral Abdullah Bin Abdulaziz El Suud’dan  “Ortadoğu’nun Nobeli” olarak kabul edilen  “Kral Faysal Ödülü”nü aldı. Bu günlerde de İngiltere’de.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Afrika’ya gitti. Kongo Demokratik Cumhuriyetinin başkenti Kinşasa’da toplantı yaptıktan sonra da Kamerun’a gidecek. Bir ay önce de, üç bakanı ile Hindistan’a ve Bangladeş’e gitmişti.
Türk Dünyası’na sırtını çeviren AKP yönetimi, son günlerde, soydaş ve akraba toplulukları ile sosyal-kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacı ile bu topluluklara yönelik faaliyetler yürütmek için “Yurtdışı Türkler Başkanlığı” adı altında, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in yönetiminde, bir kuruluşu öngörmektedir. F. Çelik, yurtdışında yaşayan vatandaşların sorunlarına yönelik kurulan araştırma komisyonunun raporunun gereğinin yapılması için bakanlık olarak çalışmaların yürütüldüğünü bildirmiş ve 27 Şubat Cumartesi günü “Türk Soydaş ve Akraba Toplulukları” İstanbul buluşmasını tertiplemiştir. Ancak, kuruluşun 18 sayfalık “Yurtdışı Türkler Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı”nı tetkik ettiğimde, bu oluşumun daha çok yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar olduğunu görerek, Türk Dünyasına yeterince hizmet etmesinin mümkün olmayacağına kanaat getirdim.
Sayın okurlarım, özetlersek Türk Milliyetçilerini genel olarak memnun ve mes’ut etmiş fakat 2003 yılından sonraki, ABD’nin İslâm ülkelerini işgal planı olan  “Büyük Ortadoğu Projesi”nin eşbaşkanı olan şahsın Başbakan olduğu AKP Hükümetinin dönemindeki faaliyetleri, yetersiz ve yeteneksiz görülmüştür.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları