Türk Dünyasını unuttular

Sayın okurlarım, AKP’nin iktidara geldiğinden beri uyguladığı politikaların her çeşidinden, halkımızın çoğunluğu ve özellikle de Türk Milliyetçileri memnun değildir. Yurt içi uygulamalarındaki yanlışlıklar, fazlası ile yurt dışı uygulamalarında da hissedilmekte ve şikayet konusu olmaktadır. Onun için bugünkü yazımı, AKP yönetiminin büyük eksiklikler gösterdiği “Türk Dünyası” ile ilgili uygulamalarından örnekler sunarak “Türk Dünyasını unuttular” başlığı ile sizlere sunmak istedim.
1990’lı yıllarda dağılan Sovyetler Birliği’nden sonra bağımsızlıklarına kavuşan Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan Türk Cumhuriyetlerimizin, gelişmeleri ve milli kaynaklarına sahip olmaları için Türkiye Cumhuriyetimizin ve milliyetçi kuruluşlarımızın gösterdikleri gayretler o yıllarda meyvelerini vermeye başlamış ve Cumhuriyetimiz, Türk Dünyası’nın Kutup Yıldızı unvanını almaya bile, hak kazanmıştı.
Büyük Bozkurt Mustafa Kemal’in seksen yıl önce 1933 yılında söyledikleri olmuş ve Sovyetler Birliği dağılıp, soyu bir kardeşlerimiz hürriyetlerine kavuşmuştu.
Diyarbakır’lı büyük Türkçü Ziya Gökalp’in duası kabul olmuş, “Rusya yıkılıp viran” olmuştur.
Kırımlı büyük Türkçü Gaspıralı İsmail’in ileri sürdüğü “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” fikri de, bundan sonra bütün Türk Cumhuriyetlerimizin ve Topluluklarımızın uygulama alanlarında, öncülüğe alınarak soydaşlarımıza refah ve huzur getirmiş ve sömürüden, soygundan, daha önemlisi horlanmaktan kurtulmuştur.
Onbeş yıl önceki mutlu günlerimizin tesirinde kalarak, ben de bir bayram tebrik kartımda, Türk Devlet ve Toplulukları’nın bayraklarından yapılmış bu çarkı resimleyerek, “Bu çarkı döndür Yarabbi, hepimizin yüzünü güldür Yarabbi” diyen duamı yapmıştım.
O günlerde, kardeş Türk Cumhuriyetlerimizin Devlet Başkanları, bizlere ve Cumhuriyetimiz’e büyük ümidlerle bağlı idiler. Kırgızistan Devlet Başkanı “Türkiye Cumhuriyeti, Türk halkları için yol gösteren bir çoban yıldızıdır ve Türk halklarının merkezidir.” Özbekistan Devlet Başkanı; “Tüm dünyaya ülkemin Türkiye’nin izlediği yolda ilerleyeceğini ilan ediyorum. Bu sandıkta size kalplerimizi sunuyoruz ne zaman isterseniz açın alın.” Kazakistan Devlet Başkanı “Sahip olduğumuz tek model Türkiye’dir.” Azerbaycan Devlet Başkanı; “Bir millet iki devletiz.” Türkmenistan Devlet Başkanı; “Bir Türk federasyonu mu; neden olmasın? Bunda korkulacak birşey yok” demişlerdi.
AKP’den önceki hükümetlerimiz de, Türk Dünyası ile ilgili faaliyetlerine öncelik verdiler; her yıl “Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayları”nı Gençlik Kurultaylarını, Türk Dünyası Asamblesi gibi Türk Birliği” etkinliklerini düzenlediler. Günümüzde ise bu faaliyetleri unutur olduk. “Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı” (TİKA)nın, Türk Dünyasındaki görevleri AKP hükümetleri döneminde daha çok Arap Dünyasına kaydırıldı.
Sovyetler Birliği, Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin ihmallerinden istifade ederek yakın günlerde, Kazakistan ve Türkmenistanla 25 yıl süreli anlaşma yaparak, Türklerin petrol ve doğal gazının Rusya’ya akmasının devamını sağladılar.
 Dışişleri Bakanı Zagreb’de Türkiye-Bosna Hersek ve Sırbistan arasında yapılan “Üçlü Toplantı”dan sonra da, bu hafta Ankara’da “5’inci Balkan Zirvesi”ne ev sahipliği yapacak.
Bugün Türk Dünyası’nda yaşayan kardeşlerimizin Türkiye’mizdeki vize müddetleri bir aydan fazla değilken ve çalışanlar da kaçak muamelesinin muhatabı olurlarken AKP hükümeti, Suriye-Lübnan ve Ürdün ile vize uygulamalarını kaldırdı. Suudi Arabistan ile Sovyetler Birliği’ne de aynı tekliflerde bulundu.
Abdullah Gül de, üç bakan ve 180 kişilik gurubu ile Hindistan’a gitti ve oradan Bangladeş’e gidecekler.
Benim bugünkü yazı başlığımdaki ifademi doğruladılar ve Türk Dünyasını unuttular.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları