Türk dünyasının Sovyet esaretindeki acı yılları

Türk dünyasının Sovyet esaretindeki acı yıllarıRusya’da Ekim 1917’de gerçekleşmiş sosyalist devrimin esas amacı aslında “birlik, eşitlik, sosyal adalet” gibi kavramlarını öne çıkararak Çarlık Rusya’sından bağımsızlıklarını ilan etmiş milletleri yeniden kendi etkisi altına almaktı. Bu yüzden bağımsız devletlerini ilan ederek millet olduklarını kanıtlayan bu milletlerin bağımsızlıkları çok uzun sürmedi. Bu devletlerin millî iktidarları devirerek kendi adamlarını başa geçiren Sosyalist Rusya yönetimi 30 Aralık 1922’de onların tamamını Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği adı altında yeniden kendi kontrolü altına aldı.

SSCB’de Stalin Rejimi döneminde (1924-1953) Sovyetler Birliği’nde uygulanan, 1936-38 yıllarında şiddeti en üst seviyeye çıkan ve “Repressiya” olarak adlandırılan baskıcı politikalar, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, işkence görmesine ve sürgünlere ve GULAG adı verilen ölüm kamplarına gönderilmesine yol açtı. “Büyük Terör”, “Büyük Temizlik” ve “Büyük Tasfiye” olarak nitelendirilen Repressiya döneminde çeşitli millîyetlere mensup Sovyet vatandaşlarının yanı sıra Türk toplulukları da büyük acılar çekti. Bu süreçte on binlerce Türk aydını “halk düşmanı”, “Pantürkist, “Panislamist” ve “Japon ajanı” olmakla itham edildi, yargılandı, idam veya sürgün edildi. 1920’lerin ikinci yarısında hızlanan bu süreç 1930-1938 yılları arasında “infaz”lara dönüştü. Stalin rejimi Rus aydınları “Yeni sistemin taleplerine uymamakla” suçlayarak infaz ederken eski bağımsız cumhuriyetlerde ise millî kimliğini savunmaktan vazgeçmeyenler bu sürecin kurbanları olmaktan kurtulamadı. En büyük darbeyi ise Türk topluluklarının yazar-şairleri, bilim insanları, aydınları yedi. Örneğin Türk millîyetçilerinin sembol marşı hâline gelen “Çırpınırdın Kara Deniz” şiirinin şairi Ahmet Cevat aleyhinde “İstanbul’da şiirlerinin basılmasından dolayı Türkiye ajanlığı” suçlamasıyla daha 1928’de başlatılan bezdirici kampanya Haziran 1937’de Cevat’ın tutuklanmasına, 13 Ekim’de ise 15 dakika sürmüş mahkemenin neticesinde kurşuna dizilmesiyle sonuçlandı. Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk ve son Büyükelçisi Yusuf Vezir Çemenzeminli 1937 yılında kaleme aldığı romanda “Tek çare Osmanlı’ya ilhak” diye bir ifade kullandığı için 1940 yılında tutuklandı ve 1943 yılında Rusya’nın Nijni Novgorod kenti cezaevinde hayatını kaybetti.

Prof. Dr. İbrahim Dilek’in editörlüğünde her biri konunun uzmanı olan 24 bilim adamının katkılarıyla hazırlanan “Türk Dünyasında Repressiya / Sovyetler Döneminde Türk Halklarına Yapılan Baskı ve Zulümler” adlı eser bu insanlık dışı dönemi belgeleriyle gündeme taşıyor. 1995 yılından itibaren hem bilimsel araştırmalar yapmak hem de eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunmak amacıyla başta Sibirya olmak üzere çeşitli Türk yurtlarında bulunduğu sırada Repressiya sürecinin etkilerini gözlemlediğini belirten bunu kitaplaştırmaktaki amacını şöyle açıklıyor:

kapak-002.jpg

“Bu görevlerimde gördüm ki Stalin döneminde uygulanan Repressiya politikalarının etkisinin yarattığı korku üzerinden yaklaşık yetmiş yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ devam ediyor. Geçen otuz yıl içinde konu hakkında araştırmalar yaptıkça ve kurbanların hikâyelerini okudukça bir Türk aydını olarak konuyu Türkiye’deki kamuoyuna duyurmayı vicdani bir sorumluluk olarak hissettim. YTB Başkanı Sn. Abdullah Eren’in de olumlu yaklaşımı ve destekleriyle birlikte her biri konunun uzmanı olan 24 bilim adamının da katkılarıyla elinizdeki kitap vücut buldu. Allah’ım Türklere bir daha böyle acılar yaşatmasın diyerek, kitabı takdirlerinize sunuyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.”

Editörlüğünü Prof. Dr. İbrahim Dilek’in yaptığı “Türk Dünyasında Repressiya” kitabında Repressiya politikalarının Türk boy ve topluluklarında uygulamaların nasıl yapıldığı konunun uzmanları tarafından kaleme alınmakta. Her biri alanında uzman 24 bilim insanının emek verdiği eserde; “Sovyetler Birliği ve Repressiya” (Prof. Dr. Ahmet Buran), “Türk Dünyası Edebiyatında Repressiya” (Prof. Dr. İbrahim Dilek), “Altay Cumhuriyeti’nde Repressiya” (Prof. Dr. İbrahim Dilek), “Azerbaycan’da Kızıl Şiddet: Repressiya Dönemi” (Prof. Dr. Hayati Beşirli-Doç Dr. Aqil Memmedov), “Başkurt Türklerinde Repressiya” (Prof. Dr. Mustafa Arslan-Dr. Öğr. Üyesi Salih Mehmet Arçın), “Çuvaşlarda Repressiya” (Prof. Dr. Bülent Bayram-Doç. Dr. Yelena Perepelkina), “Hakas Türklerinde Repressiya” (Doç. Dr. Erhan Aktaş), “Karaçay-Malkar Türklerinde Repressiya Dönemi” (Prof. Dr. Ufuk Tavkul), “Stalin Döneminde Repressiya: Karakalpak Türklerine Uygulanan Siyasi Baskılar ve Cezalandırmalar (1927-1953) (Prof. Dr. Salih Yılmaz)”, Kazak Türklerinde Repressiya” (Doç. Dr. Cemile Kınacı Baran), “Kazan Tatarlarında Repressiya” (Prof. Dr. Ercan Alkaya), “Kırgız Türklerinde Repressiya” (Doç. Dr. Ebubekir Güngör), “Kırım Tatarlarında Repressiya” (Prof. Dr. Zühal Yüksel), “Kumuk Türklerinde Repressiya” (Prof. Dr. Çetin Pekacar-Dr. Kamil Aliyev), “Nogay Türklerinde Repressiya” (Prof. Dr. Dilek Ergönenç), “Kızıl Kırgın Siyasetinin Özbekistan’da Uygulanması” (Doç. Dr. Veli Savaş Yelok), “Sovyet Rejiminin Baskıcı Politikası ve Şor Türklerinde Repressiya”(Dr. Semih Babatürk), “Tuva Cumhuriyeti’nde Repressiya” (Doç. Dr. İlker Tosun), “Türkmenistan’da Repressiya” (Prof. Dr. İhsan Kalenderoğu), “Yakut Türklerinde Repressiya” (Prof. Dr. Gülsüm Killi Yılmaz) ve “Yeni Uygur Türklerinde Repressiya” (Doç. Dr. Aysun Demirez) olmak üzere 21 makale yer alıyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

Yurtdışı Türkler ve Akraba

Topluluklar Başkanlığı Yayınları

Tel:(0312) 218 40 00

Yazarın Diğer Yazıları