Türk kültüründe sayıların gizemi ve Sıdkî Baba'da sayılar
Türk kültüründe bazı sayıların işlevi İslamiyet öncesi sosyal hayatımıza dayanmakta, kimi sayılar destan ve masallarımızda önemli ölçüde yer almaktadır.
İslam dininde bazı sayılar kutsal bir özellik taşır. Bir, üç, dört, beş, yedi, on iki, kırk vb. sayıların dini bakımdan çeşitli anlamları bulunmaktadır.
Geleneksel kültürümüzde sayılar üzerine kurulan inançların kaynakları hem İslam dinine hem de Orta Asya yaşayışına ve şamanizme dayanmaktadır.
Alevi-Bektaşi inancında sayılardan yararlanma âşıkların şiirlerinde sıkça rastlanan bir durumdur. Alevi- Bektaşi kültüründe bazı sayılar çok önemsenmiş ve kutsallık kazanmıştır. Sıdkî Baba''nın sayılarla ilgili deyişlerinde; ''Baki Yaşa Altınok, Sıdkî Baba Divanı, Ankara, 2013'' adlı eseri esas alınmıştır.
Bir sayısı: İslam dininde Bir sayısı Allah''ı ifade eder. Allah birdir ve tektir. Sıdkî Baba''nın sayıların sembolik gücünü kullanarak halka öğütler verdiği görülür.
Bir sünneti yedi farzı kılmışız
Bir şahlar şahına bende olmuşuz
Bir gerçek elinden nasib almışız
Ol cive-i masivadan beriyiz
dörtlüğünde yer alan bir sözü önemsenerek kullanılmıştır.
İki Sayısı: Birçok kültürde dini ve manevi öneme sahip, en küçük ve hatta yegâne çift asal sayıdır. Genellikle iki cihan ifadesinde yer alıp dünya ve ölüm sonrası öte dünyayı işaret için kullanılır.
Üç sayısı: Geleneksel kültürümüzde ve âşıkların dilinde en çok işlenen sayılardan biridir.
Türk kültür tarihimizde ve geleneksel kültürümüzde üç sayısı ile ilgili hususlara çok değişik biçimde rastlanmaktadır. Bunlardan bazılarını şu şekilde belirlemek mümkündür: Türk mitolojisinde de ilahlar Gök Tanrı, Yer Sular ve Yağız Yer olmak üzere üçe ayrılır.
Üç sayısı Alevi toplumu için de çok önemli olup üçler sözü ile Allah, Hz. Muhammet, Hz. Ali ifade edilmektedir. Samahlarda da üçler aşkına üç çift kalkıp samah döner.
Alevi-Bektaşi terbiyesinin temelini oluşturan eline-beline-diline sözcüklerini simgeleyen sayıdır. Yine mürid-rehber-mürşid sözlerini simgeleyen sayı olarak bilinir.
Dört sayısı: Dört sayısı da kutsal sayılardan biri olup İslam felsefesinde ve halk inanışlarında bazı temel unsurları nitelendirmek için kullanılır. Bunlardan bazıları Dört unsur, Dört tabiat, Dört Kitap, Dört Melek, Dört Mezhep''tir.
Bektaşilik''te tasavvuftan gelen Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat kavramları "Dört Kapı" ifadesiyle anlatılır. Âşıkların dilinde en çok kullanılan dört kapı kavramı:
Dört kapıdan selam verip Ali''ye
Muhabbet sazını çalması gerek (s.158)
gibi deyişlerde sık sık dile getirilmişlerdir.
Beş Sayısı: İslam inancında önemli bir yer tutan beş sayısı çoğu kaynaklarda beş vakit namaz olarak gösterilir. Bunun dışında elde beş parmak vardır. Hattatlar Allah yazısını genellikle el şeklinde yazarlar. Ayrıca beş demekle Ehl-i Beyt kastedilir. Ehl-i Beyt, Hz. Muhammet, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin''dir.
Yedi sayısı: Yedi sayısı Orta Asya''daki Türk boylarından günümüze kadar Türk halk inançları ile günlük yaşamlarında en çok sözü edilen sayılardandır.
*Kırgız Türkleri''nde Kutup Yıldızında bulunan "Büyük Ayı"ya, "Yedi Bekçi" denir. *Orta Asya ve Anadolu Türklerine göre yer yedi kattır.
*Hac''da Kâbe yedi kere tavaf edilir. *Kur''an-ı Kerim''de geçen Eshab-ı Kehf olayı, Yedi Uyurlar olarak bilinir. *Cuma namazının yedi farzı vardır. *Çile yedi yıl doldurulur. Yunus Peygamber Diyarbakır kalesinde yedi yıl oturmuş, Eyüp Peygamber, Harran''da bir mağarada yedi yıl çile doldurmuştur. *Dünyanın yedi harikası vardır.*Gökkuşağı yedi renklidir.*Dilimizde sözcük türleri yedi tanedir.*Gökteki takım yıldızlarının en ünlüsü Ülker yıldızına "Yedi kandilli Süreyya" denir. *Müzik notası yedi tanedir.*Ailede soy yedi göbeğe kadar çıkarılır. *Hafta yedi gündür.
Oniki sayısı: Oniki sayısı halkımızca kutsal sayılan sayılar arasındadır. Bu sayı özellikle Alevi ve Bektaşiler tarafından kutsal bir sayı olarak bilinmektedir. 12 sayısı oniki din büyüğünün adı için Oniki İmam deyimi olarak kullanılmaktadır. Edebiyatımızda oniki imamın adının geçtiği şiirlere "Düvaz" denilmektedir.
Oniki sayısı âşıkların dilinde ve telinde en çok dile getirilen sayıdır. Bunlardan bazıları Sıdkî Baba''nın deyişlerinde:
On iki imamla on dört masumân
Bunlarda bulunur her derde derman (s.39)
On ik''imam katarına girenin
Aşkın deryasına dalması gerek (s.158)
biçiminde dile getirilmiştir.
Kırk Sayısı: Alevi ve Bektaşilerde Hz. Ali''nin başkanlık ettiği kırk kişinin meclisine "Kırklar meclisi" denmektedir.
Bu sayı geleneksel kültürümüzde de değişik biçimlerde görülmektedir. Bunların bazılarını şu şekilde belirlemek mümkündür:
* İnanışa göre, çocuk ayaklarını basmazsa ve gelişmezse buna "kırk bastı" denir.
Manas Destanında kırk sayısı; kırk yiğit, kırk savaşçı, kırklar, kırk cura, kırk gelin, kırk alp, kırk güzel, kırk kulaç vb. biçimlerde görülmektedir. Anadolu''da yer isimlerinde de Kırkağaç, Kırklareli, Kırkpınar, Kırktepe, Kırkkuyu, Kırkkavak gibi rastlanmaktadır. Sıdkî Baba''nın dilinde ve telinde ise kırk sayısı:
Kırkların bezminde aşkı nûş ettik
Mestane olsak da hoş olmasak da (s.38)
biçiminde ifadelerle dile gelmektedir.
Bunların dışında halkımız tarafından kutsallığına inanılan Alevîlik''te küçük yaşta şehit edilen Ehl-i Beyt ve On İki İmâmlar''ın oğulları için kullanılan bir kavram olan Ondört mâsum-ı pâk için l4 sayısı; Yetmiş iki milleti işaret ettiği için: Yetmiş iki millet hayrette kaldı (311) biçiminde 72 sayısı; İnsan vücudunda 366 kemik olduğundan:
Üç yüz altmış altı ayet var cesette
Cümlesin bir edip göçebilin mi (s.136)
biçiminde kullanılan 366 sayısı kutsal sayılar arasında gösterilmektedir.
Dünyanın en nadide endemik çiçekleri
Türk Edebiyatında Mevlid Ve Zileli Şemseddin Sivasî’nin Mevlid’i
Nesilden nesile aktarılan Gurur İstiklal Madalyası
‘Türklerin Kayıp Kültü Ejderha’
Veysel’in Yolu ve Nevruz Ateşi
Türk’ün Nevruz bayramı
Kabulünün 103. Yılında İstiklal Marşı’mız
‘Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’
Yaşar Kemal’in şiir dünyasında bir gezinti
Geleneksel kültürümüzde Cemre
YUSUF