Türk Milleti'nin HES kodu ile imtihanı!

Başlangıçta ne dediler HES kodu için? "Hayat Eve Sığar sloganının baş harfleridir, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de HES kodu uygulamasına geçilecek" denildi değil mi?
İyi de uygulamaya sadece Türkiye geçti! Öyle ki, Türk Hava Yolları bile "Uçuşlarımızda yabancı yolculara HES kodu mecburiyeti yoktur" diye açıklama yaptı?
Dünyada böyle bir uygulama var mıdır? Bir yıldır yurt dışına çıkmadım ama BBC, "Çin, Singapur, Güney Kore ve Tayvan'ın öncülük ettiği Asya ülkelerinde başlayan uygulama artık Avrupa ülkelerinin de gündeminde." diyordu... Avrupa Birliği "aşı pasaportu" üzerinde çalışıyordu, onu da Merkel frenledi. Avrupa Komisyonu da bu tür uygulamaların Avrupa Birliği'nin kişisel verilerin korunması ile ilgili mahremiyet kurallarına uyumlu olması gerektiğini duyurdu...
***
Türkiye'de halk HES kodu almaya nasıl mecbur edildi? Önce "seyahatler için" denildi, "Sonradan bir yolcuya virüs bulaştığı tespit edilirse yolculuk esnasında bu kod sayesinde temas ettiği kişilerin takibi yapılabilecek." diye anlatıldı.
Peki ama yabancı turist Türkiye'ye geldi, virüsü İstanbul'da kaptı, Trabzon'a uçakla gitti, uçakta 10 kişiye, otelde 20 kişiye, dönüşte de 10 kişiye bulaştırdı ise bu durum nasıl takip edilecek?
Ortada büyük bir kandırmaca var, insan zekâsıyla dalga geçme var!
Bu uygulamadan anlaşılan şudur: Türk Milleti'ne başından beri çok büyük yalanlar söylenmektedir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, cep telefonları üzerinden barkodlanmakta, damgalanmaktadır!
Üstelik her vatandaşın zaten kimlik numarası vardı. Uçağa binenin, şehirlerarası otobüs yolculuğuna çıkanın cep telefonu numarası da kaydediliyor. Öyleyse neden son kararlarla, umumi tuvaletlere girişte bile HES kodu istenmeye başlandı?
***
Diyelim ki sıkıştınız, bir umumi tuvalet buldunuz, madeni paranız yoksa yanmışsınız da turnikenin yanına barkod okuyucu konulduğunu, cep telefonunuzda kayıtlı HES kodu numarasını da cihazın kabul etmediğini ve barkodunuzu okutmak gerektiğini düşünün...
Abarttığımı düşünenler olabilir! Son açıklamalarda umumi tuvaletlerden bahsedilmiyor ama İstanbul'da bütün kamu binaları dışında, girişlerde HES kodu kontrolü yapılması mecburiyeti getirilen mekânlar şöyle sıralanıyor:

"Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile birlikler, kooperatifler ve kat malikleri tarafından düzenlenecek genel kurul dahil, kişilerin bir araya gelmesine neden olan her türlü etkinlikler (kişi başına 8 metrekare alan bırakma ve aynı anda bulunabilecek azami kişi sayısı 300'ü geçmemek üzere), kahvehane, kıraathane, internet kafe, internet salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonu, dernek lokali, lunapark, tematik parklar, berber, kuaför, güzellik salonu, güzellik merkezleri, hamam, sauna ve masaj salonu, kaplıca, nikah salonu, düğün salonu, tiyatro vb. kültürel aktivite yerleri, kütüphane, spor salonları ve spor merkezleri..."
Umumi tuvalet arayacak değilsiniz ya; neredeyseniz oranın tuvaletine gideceksiniz değil mi? HES kodunuz yoksa boşuna heveslenmeyin!
Hani hayat eve sığıyordu? Tuvalete bile sığmıyor?
***

Abdurrahman Dilipak, "Yeni Dünya Düzeni'ne geçişte Türkiye'yi adeta pilot ülke gibi kullanmaya çalışıyorlar" diye yazmıştı...
Türk vatandaşına barkodlanma mecburiyeti getirilirken turistlerden kod mod istenmiyorsa bu işin filyasyonla yani temaslı takibi ile hiçbir ilgisi yok demektir. Koca koca adamlar toplanıp kararlar alıyor, adeta "HES kodu olmadan tuvalete bile gidemezsiniz" diyor ama turistlerin her yere girmesi çıkması yine de serbestse, yani koca bir millet HES kodu balonuyla aldatılıyorsa, burada gerçekten "pilot bölge uygulaması" gibi başka amaçlar olsa gerek.

Yazarın Diğer Yazıları