Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Muhiddin NALBANTOĞLU

Muhiddin NALBANTOĞLU

Türk Milli Tarihi nasıl yazıldı?

Türkiye’de milli tarih yazılmasının kapısını açan ilk eser rahmetli büyük milliyetçi Türk tarihçisi Necip Asım Yazıksız’ın Türk Tarihi adını taşıyan eseridir. Ondan önceleri aynı adı taşıyan bir tarih kitabı mevcut değildir. Bu esere temel oluşturan eser aynı yıllarda Fransa’da yayınlanan “Orta Asya Türk Tarihine Giriş” adıyla Leon Cahun’un yazdığı kitaptır. Bu eserdir ki İkinci Meşrutiyet Türkiye’sinde Türk Milliyetçiliğini ateşlemiştir. Necip Asım ki, Türk Ocaklarının kuruluşunda en büyük rollerden birini üstlenmiş adamdır; bu eserin Türkçe tercümesini bazı eksiklerinin de tamamlanması ile yayınlanmıştır. Bu kitap halen ilmî ve sosyal değerini korumaktadır. Ülkemizde Türk tarihi ve Türkçülük araştırmaları o tarihte  başlamıştır. Bu eserin bir başka tarafı da Atatürk’ün Çankaya kütüphanesinde bulunan en çok okuduğu, sahifelerinin altını çizerek okuduğu eser olmasıdır. Kitabın hem orjinal metnini ve hem de Necip Asım’ın tercümesini okumuştur. Dahası Leon Cahun’un Türk dilinin kökenleri üzerine yazdığı eserini de Çankaya yaranından ünlü diplomatımız ve edibimiz Ruşen Eşref Ünaydın’a tercüme ettirmiş ve yayınlanmasını sağlamıştır. Çankaya Atatürk kitapları arasında bu yazarın öbür Fransızca kitapları da bulunmaktadır.
Yahya Kemal bindokuzyüzlerde Paris’de öğrenci bulunduğu sırada sık sık gittiği Fransız Milli Kütüphanesinde Leon Cahun ile ilk tanışmasını anılarında büyük bir coşku ile anlatır. Tarihçi, Yahya Kemal’in okuduğu kitapları görünce ona kendisini tanıtır ve bilir misiniz ben sizin tarihiniz üzerine kitaplar yazdım der. Aralarında büyük ve emsalsiz bir dostluk başlamıştır. Çünkü Leon Cahun bu kütüphanede önemli bir görevde bulunmaktadır. Kitaplarını da orada kendisine ayrılan bölümde yazmaktadır. Onun eserlerinden hemen hepsi daha sonraki yıllarda Türkçe’mize çevrilerek yayınlanmıştır. Orta Asya Türk tarihi üzerine romanlar da yazmıştır. Bunlardan Gökbayrak defalarca Türkçe’mize çevrilen eseridir. Yeniçeri Hasan romanı ise Türkiye’de filme de alınmış ve çok beğenilmiştir.
Yahya Kemal yine kendisi anlatır ki, Leon Cahun’un çevresinde tanıdığı Fransız tarihçisi Camil Julian bir konuşmasında  “Fransız milletini dokuz yüzyılda Fransa toprağı yaratmıştır...”  der. Bu söz Yahya Kemal’in milliyetçilik duygusunu uyandırmış, tarih görüşünü aydınlığa çıkarmıştır.  “Demek ki”  der  “bizim kavmi tarihimiz Orta Asya, milli tarihimiz Anadolu’da teşekkül etmiştir.”   “Bu cümle benim önümde bir ufuk açtı ve ben o kapıdan milli tarihimize girmiş oldum.”  der Yahya Kemal.
Bir Türk atasözü  “Vefa yiğidin harcıdır”  der. Leon Cahun da bir vefa örneği olarak Türk tarihine girmiş ve o duygular içinde birbirinden emsalsiz eserler yayınlamıştır. Bir gün kütüphanede kendi milletinin, Yahudilerin tarihini araştırırken öğrenir ki Avrupa’da Engizisyon vahşeti bütün Yahudi halkını diri diri ateşlere atarken, Papalık Yahudilere her tarafta savaş açmış iken Türk gemileri onları, elbet ki Türk hakanının emri ve fermanı ile Türkiye’ye taşımıştır. Yüz binlerce Yahudi de böylece kesin bir imha durumundan kurtularak geniş Osmanlı  ülkesi topraklarında kendilerine yeni bir vatan kurmuştur. İşte bundan sonradır ki Leon Cahun Türk milletinin tarihi oluşumunu incelemeye başlamıştır. Türk milletine hayran kalmıştır. Bütün eserleri bu minnet ve şükran duygusunun eseridir. Eserlerinin Türkçe’ye çevrilmesi Türkiye’deki milliyetçilik ve milli tarih şuurunun da uyanmasında büyük etken olmuştur. Onu takip eden yıllarda yine Türk tarihi ile ilgili çok önemli eserlerin sahibi bulunan Yahya Kemal’in Sorbon’daki hocalarından Prof. Albert Sorel bir dersinde öğrencilerine  “Yirminci Asır iki şeyin keşfedilmemesi ile başlıyor: Tarihde Türk, coğrafya’da kutuplar... ”  Siz şu işe bakınız ki o tarihler Türk milletinin kendi milli tarihini de keşfetmeye başladığı günlere rastlamaktadır. Bugünkü Türkiye’de onbinlerce tarih kitabının yayınlanmış bulunmasının temeli böyle atılmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları