Sayın okurlarım, bugün huzurunuza üç ayrı konu ile çıkıyorum.
Birinci konumuz, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan eleştirisinde sınırları aşmış olması, Türk Milliyetçi görüşü ve düşünceyi siyasi platformda temsil eden siyasi kuruluşu, faşistlikle suçlamasıdır:
Erdoğan bu suçlamalarıyla devlet adamlığına yakışmayan davranışın sahibi olmuştur. Devletimizin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğuna inanan cevheri aslisi Türk olan, komünizmin ve faşizmin karşısına M. Kemal Atatürk’ümüzün “fikir hocam” dediği Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları”nı çıkartan Türk Milliyetçi düşünce sahipleri ve siyasi platformdaki temsilcileri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı affetmemişlerdir.
İkinci konumuz, ulusumuzun en hassas olduğu Milli Güvenlik ve onun anayasal koruyucusu Türk Ordusu’nun tesir alanını daraltmaya matuf çalışmalardır. Uygulamalar esnasında, şanlı Ordumuzun yönetiminde en üst makamlarda görev yapmış, eski kuvvet komutanlarımızın, general ve subaylarımızın göz altına alınış şekli, bizim gibi yaşı geçmiş fakat milli hassasiyete ve görüşe sahip insanların morallerini alt üst etmiştir. Ben keşke bir yıl önce uçmağa varmış olsaydım ve kabul edemediğim bu günleri görmese idim. Çünkü, benim itimadımı kazanmış ilk müessese Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. Son günlerde açılım adına hedefe onlar oturtuldu ve PKK ile aynı kefeye konuldu. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Özden Örnek paşamız, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli İbrahim Fırtına paşamız ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Ergin Saygun paşamız üç gün üç gece sabahlara kadar karakollarda bekletilerek soruşturmaya tabi oldular ve sonunda serbest bırakıldılar.
Özetlersek, eski kuvvet komutanları, generaller ve subayların 35’inin göz altına alınış şekli, bizlerin ve sağduyulu vatandaşlarımızın morallerini alt üst etmiştir. Çünkü Devletimizi korumak, kurtarmaktan zor değildir. Ve her devirde Türk milliyetçileri devletimizin daima gönüllü bekçileri olmuşlardır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz’de, laik-demokrat-sosyal hukuk devletimizin güvencesidir.
Sayın okurlarım üçüncü konumuz da,  “Türk Milliyetçi Görüşü” siyasi platformda temsil eden siyasi kuruluşlarımızın birleşme heyecanıdır.
En büyük ve köklü siyasi kuruluşumuz olan Milliyetçi Hareket Partisi, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri ile aynı ocaktan yetişmiş Aydınlık Türkiye Partisi’ni ziyaret ederek, Genel Başkan Oktay Öztürk ile görüşmüşler ve bütün Türk Milliyetçilerinin özlemini yerine getiren çok büyük bir adım atmışlardır. Birleşme çağrısı Aydınlık Türkiye Partisi Genel Merkezi tarafından üç gün içinde değerlendirilmiş ve 212 delegenin iştirakiyle yapılan olağanüstü kongre ile partileri fesh edilerek Milliyetçi Hareket Partisi’ne katılmışlardır. Birleşme çalışmaları meyvesini vermiştir. Kutlu olsun.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin, Aydınlık Türkiye Partisi’ne yaptığı ziyaretle başlayan milliyetçilerin bütünleşmesi sürecine Büyük Birlik Partisi’nden de destek geldi. Genel Başkan Yalçın Topcu, “Ben Türk Milliyetçi kuruluşlarının bir araya gelmesi için her türlü fedakarlığı yaparım” diyerek Milliyetçi Hareket Partisi’nin yolunu açmış ve birleşme, Türkiye’mizin ve Türk Milliyetçi kuruluşlarının hayrına olmuştur.
Türk Milliyetçi Hareketi’nin bir aksakallısı olarak, hedefine ulaşan liderimiz rahmetli Alparslan Türkeş’imizin ruhunun şad olmasını, partili yöneticilerimizin, birleşme yolundaki
çabalarının devamını dilerim.
Tanrı Türk’ü Korusun.