"Türk Spor Arşivi"

Orhan Ayhan'la ilişkimiz ağabey-kardeş seviyesindedir. Bazı hazırlıklarını benimle paylaşır. Son yıllarda en büyük ideali gelecek nesillere bir spor arşivi bırakmak.

Bu konuyla ilgili her tarafa baş vurduğunu gözlemliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bile mektup yazdı. Sanırım Cumhurbaşkanı yoğun temposundan, bu önemli isteği inceleyemedi. Ya da bazı yetkililer "Tamam Orhan abi" dedikten sonra kulaklarının üstüne yattılar. Haksızlık etmiş olmayayım, etkili olamamaları da hareketi görmezden gelmelerinin nedeni.

Ekrandan çağrı

Orhan Ayhan'la programının sonuncusunda bu talebi bütün Türkiye öğrendi. Düşünün koskoca TRT'nin elinde doğru dürüst arşiv yok. Türk atletizminin yıldızlarından Gül Çıray Akbaş'ın vefatı işlenirken gerçek yine ortaya çıktı.

Çok çok eskilere gitmeye gerek yok. Yakın zamanda kaybettiğimiz rekortmen Gül Çıray'la ilgili üç tane solmuş fotoğraf ve bir kaç gazete kupürü dışında ekrana sürülecek bir şey bulunamadı.

Duayen gazeteci, yayını iki yaşlı insanla kurtarabildi. Biri 90'ını devirmiş Selahattin Yıldız. Diğeri aynı yaşlardaki Salih Münir Yaraş. Hayatını atletizme adamış yıldızın verdiği bilgiler müthişti. 70 yıl önce kırılan rekoru salisesine kadar aktardı. Selahattin Yıldız büyüğüme sağlıklı ve daha uzun ömür dileklerimi yolluyorum. Bu değerimizin kurulacak Türk Spor Arşivi'ne "Elimdeki tüm belgeleri hemen teslime hazırım" demesi inanın gözlerimi yaşarttı.

Aynı şekilde Avrupa Atletizm Birliği Onursal Üyeliğine sahip Salih Münir Yaraş'ın katkılarını da unutmayalım.

Fahrettin Altun

Burada Erdoğan'a bağlı iletişim grubunun başkanına bir talimatın dahi yeterli olacağı kanısındayım.

Kişisel olarak çok beğendiğim 2-3 isimden biri Fahrettin Altun. Kendisine iletilecek bir emirle arzulanan arşivin kısa sürede ortaya çıkacağına inancım tam.

Üstelik önemli uzman olan Orhan Ayhan da elini taşın altına koyacağını ilan ettiğine göre...

Doğrular

Öte yandan Orhan Ayhan'ın gelmiş geçmiş önemli liderlerin sportif yanlarını değerlendirmesini de kayda geçmek istiyorum:

"Demirel, Türkiye'de 10 bin kapalı spor salonu kampanyasını başlattı. Bu görevi de Ali Şevki Erek'e verdi. Özal, futbolumuzu çamur deryasından kurtardı. Erdoğan da sadece İstanbul'da 38 modern salon inşa etti. Son yapılan çağdaş statları da unutmayın."

Bunların hepsi gerçek. Kimi liderleri sevip, sevmemenize karışmam. Ancak iyi işleri görmezden gelemeyiz. Mesela ben Süleyman Baba'ya kızardım. Hiç bir zaman ortaya çıkıp "Ben Beşiktaşlıyım" diyemedi. Oysa Emine Erdoğan bile "Siyah-Beyaz fanatiği" olduğunu hiç saklamadı. Önemli olan bir takımı tutarken tarafsız kalmayı başarabilmektir.

Tam destek

Yine başa dönersek, herkesin birleşeceği önemli konu, "Türk Spor Arşivi"ne omuz verilmelidir. Bakın bugün Ayhan'ın örneklediği gibi 1960 Roma Olimpiyatları'ndan hiçbir görüntümüz yok. Altı altın kazandığımız böylesi organizasyonlarda nelerle övüneceğiz?

***

Ders almak

Trabzon, yüreğimizi ağzımıza getirdi. Bunu bir benzetmeyle tamamlayabilirim; "Korent Boğazı'nı geçtik. Karadeniz'de boğuluyorduk."

İki kişisel hatadan daha 29. dakikada durum 0-2 oldu. Her zaman iddia ettiğim gibi Trabzon taraftarı en büyük güç. Maçı onların gayretiyle turla tamamladık.

Bu takımın tarihini hatırlayın. Liverpool, Inter ve Barcelona gibi devleri Avni Aker'e nasıl gömdüğümüzü unuttuk mu?

Kulağa küpe

Bazıları reddetmeye kalksa da, akıllarında Kadıköy'de oynanacak maç var. Esas yanlışlık burada. Bir maçı bitirmeden ötekini kapının dışına bırakmak şart. Ucuz atlatılan kaza kulaklarda küpe olarak kalmalı.

***

Gece gündüz futbol

Ayak topu için hiç bir zaman "bu kadarı da fazla" diyenlerden olmadım. Bu yüzden Türkiye Kupası maçlarını bile seyrediyorum. aSpor'daki tek maçlık mücadelelere de takılıyorum.

Sadece bunlar arasında tercih yapıyorum. Bu kez Çankırı-Boyabat mücadelesine konsantre oldum. Bunun iki sebebi vardı. İlki doğa harikası Türkiye'nin en güzel pirincinin yetiştiği Boyabat'a hayranlığım.

Diğer nedenim maçı kazanırlarsa, Bekir Aydın'ı tebrik etmekti. Çankırı, tur atladı. Ben de Bekir kardeşimi arayamadım. Bari buradan mesaj yollayayım; "Geçmiş olsun."

GÜNÜN SÖZÜ

İşleri düzene koymaktan bahseden kişilere dikkat edin! İşleri düzene koymak, diğer insanları denetim altında tutmak anlamına gelir... Diderot

 

Yazarın Diğer Yazıları