Türk tarımına 'Afrika' modeli!

Türk tarımına 'Afrika' modeli!
Türkiye, tarım alanlarını, toprakları gasp edilen çoğunlukla açlıktan ölümlerin yaşandığı Afrika ülkeleri Sudan, Uganda ve Mozambik'in yaptığı gibi yabancı yatırımcılara kiralayacak.

AKP iktidarı, yabancılara toprak ve gayrimenkul satışından sonra şimdi de toprak kiralamaya hazırlanıyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, "Yabancı yatırımcıların (finans kurumları, devletler, şirketler vb.) fakir ülkelerde tarım arazisi kiralama ya da satın almasına dünya literatüründe toprak gaspı denmektedir" diyerek tepki gösterdi. Atalık, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basına açıklamada bulunan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin, "yabancı yatırımcıların talep ettiği konularda çalışma yapılacağını, Türkiyede yatırımın ve üretimin önünün açılacağını ve ekilmeyen tarım arazilerinin sahipleri lehine kiraya verileceğini belirttiğini" kaydederek şöyle konuştu: "GDO'ya Hayır Platformu'nun, 2015'te  yaptığı basın açıklamasında, çiftçimizin kazanamadığı için son 10 yılda 27 milyon dekar tarım arazisini ekmekten vazgeçtiğini, bunun da Belçika'nın toplam yüzölçümüne yakın bir miktar olduğunu belirtmiştir. Bakanlık ise cevabi açıklamasında zaman zaman tarım arazilerinin işlenmediği ve terk edildiği, muhalefet tarafından dile getirildiği, Türkiye'de işlenmeyen bir tarım arazisi bulunmadığını söyledi."

Kime verilecek?

Ahmet Atalık, Canikli ülkemizde ekilmeyen tarım arazilerinin kiraya verileceğini belirttiğine göre bu durumda muhalefetin kim olduğunu sorarak şunları kaydetti: "GDO'ya Hayır Platformu'nun açıklamasına 'yanlış' diyen bakanlığın AKP Hükümeti'nin açıklamasına da aynı cesaretle 'yanlış' demesini ya da platformun açıklamasının doğruluğunu kabul etmesini bekliyoruz. Özellikle 2007-2008 yıllarında tüm dünyada yaşanan gıda krizi sonrasında petrol zengini ülke temsilcilerinin ülkemizi ziyaret ettikleri ve tarım arazisi araştırdıkları yönünde haberler yerli ve yabancı basında zaman zaman yer almaktadır. Bilmek istiyoruz; tarım arazilerimizin kiraya verilmesi konusu da yabancı yatırımcının talep ettiği konuların içinde mi yer almaktadır? Yabancı yatırımcıların fakir ülkelerde tarım arazisi kiralama ya da satın almasına dünya literatüründe 'toprak gaspı' denmektedir. Özellikle gıda krizi sonrası bu işlemler oldukça hızlanmış, Türkiye de Sudan'dan 2014 yılında 780 bin dekar tarım arazisi kiralamıştır. Toprak gaspı kapsamında fakir ülkelerdeki milyonlarca insan tek geçim kaynağı olan topraklardan zorla ve hiçbir tazminat ödenmeden sürülmüşlerdir."

İhracata yönelik üretim

Atalık, gasp edilen toprakların çoğunlukla açlıktan ölümlerin yaşandığı ülkelerde bulunduğunu belirterek şöyle devam etti: "Üretilen ürünün yüzde 70'i ihraç ediliyor. Son yıllarda özellikle biyoyakıt bitkileri üretimi için topraklar gasp ediliyor. Batı Afrika ülkesi olan Liberya'da tüm tarım arazileri yabancılar tarafından işletilirken, halkın yarıya yakını açlık çekiyor. Güneydoğu Afrika ülkesi olan Mozambik'te verimli tarım arazilerinin yüzde 29'u yabancı yatırımcıların elinde ve halkın yüzde 58'i açlık içinde. Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) verilerine göre dünyada 850 milyon aç insan vardır ve her yıl 10 milyon insan açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. 1980'lerin başında hazırladığı raporlarla yoksulluğun küçük çiftçilerden kaynaklandığını ve yoksulluğu ortadan kaldırmak için küçük çiftçiliğin yok edilmesi gerektiğini belirten Dünya Bankası, 2009 yılında hazırladığı raporunda ve FAO da yayınlarında, dünyada şiddetli bir gıda krizi yaşanmaması için küçük çiftçiliğin desteklenmesini önermişlerdir. Ülkemizde tarımsal desteklerden yararlanabilmek amacıyla Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı çiftçi sayısı son 12 yılda 2.8 milyondan 2.2 milyona gerilemiş, 600 bin çiftçi, üretimden kopmuştur. Çiftçimizin üretimden neden koptuğu, kırsal alanı neden boşalttığının analizlerini yapmadan, boş arazilerin kiraya verilerek üretimin önünün açılacağı düşüncesi gerçeği ifade etmemektedir."

Tarlalara sahip çıkılmalı

"AB, bütçesinin yüzde 55'ini tarımsal desteklere ayırırken Maliye Bakanlığı verilerine göre ülkemizde bu oranın  yüzde 2 olması normal midir?" diyen Atalık, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok parçalı arazi yapısını toplulaştırarak hızlıca bütünleştirmek, sulamaya açabileceğimiz arazileri bir an önce su ile buluşturmak, çiftçiyi örgütlülük konusunda eğitmek, örgütlerinin çiftçinin lehine çalışmasını sağlamak ve denetlemek, ürünün pazarlanması ve girdilerin temini noktasında kolaylıklar sağlamak, genç çiftçileri AB'de olduğu gibi ayrıca desteklemek, küçük çiftçiye ve aile tarımına sahip çıkmak varken yabancı yatırımcılara tarım arazilerimizi kiralamak mı tarımsal üretimimizin önünü açacak? Kolaycı ve günübirlik politikalar tarımımızı bugünkü durumuna geriletmiş, çiftçiyi tarlasının dışına itmiştir. Diğer yandan artan nüfus ve iklim değişikliği çerçevesinde gıdanın önemi giderek daha ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede uygulanacak politikalar küçük çiftçiyi tarlasından uzaklaştırarak boşalan arazileri kiraya vermek değil, çiftçinin tarlasına sahip çıkmasını sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır."