Turkcell sadece Türkiye'nin değil aynı zamanda Avrupa'nın da sayılı büyük GSM operatörü.

Bu şirketin gelişmesinde ve Türkiye'nin en değerli markası haline gelmesinde eski genel müdür Süreyya Ciliv'in katkısı büyüktür.

Ciliv'in genel müdürlüğü döneminde en çok müşteri memnuniyetine önem verilirdi.

Öyle ki, kurumsal iletişimi en küçük bir habere dahi hassasiyet gösterir çözümü için çaba harcardı.

İşte o Turkcell bugün keyfine gören davranan bir şirkete dönüştü adeta.

Arızalı çıkan SİM kartından ücret talep etmekten tutun da daha birçok konuda şikayetler almış başını gidiyor.

Benim dahi başıma geldi. Satın aldığım hat için verilen SİM kart 24 saat bile geçmeden arızalı olduğu ortaya çıktı değişim için ücret talep edildi.

İyi de bu ülkede her şeye garanti varken, Turkcell para kazanması için bir araç olan SİM kartına neden garanti vermiyor?

Git derdini Marko Paşaya anlat.

Ben şahsen Marko Paşaya gitmedim ama BTK'dan tutun da çeşitli bakanlıklara hatta Cumhurbaşkanı'na kadar götürdüm. Sonunda lütfettiler 25 lirayı verdiler.

Verirken de bunca zamanını 25 lira için mi harcadın diye dalga geçtiler.

Burada amacın 25 lira olmadığını, bir hak arayışının olduğunu anlamayacak kadar olaya farklı bakan Turkcell elemanları ile muhatap oldum.

Garip olan ise BTK'nın Turkcell'e yönelik şikâyetlerde sadece trafik polisi vazifesi görüyor olmasıdır.

Basılı fatura

Turkcell'in yeni bir "keyif benim, ne istersem yaparım" uygulaması başladı.

Halen basılı fatura alan müşterilerin telefonlarına mesaj atarak, bundan böyle sayfa başına 1 TL alacağını bildirdi.

İyi de ben senden bu hizmeti almaya başladığımda sen bana bu iş için para alacağını beyan ettin mi ki, şimdi emrivaki yapıp vatandaştan sayfa başına 1 lira talep ediyorsun?

Dahası bu emrivaki işlemin ticari ahlaka sığıyor mu?

Yaşlı binlerce müşterin var ve bunlar faturalarını detaylı bir şekilde ellerinde görmek istiyorlar.

Bu bir tercih ve tercihlerini senin şirketine ilk geldiklerinde karşılıklı sözleşme ile yapmışsınız.

Turkcell'in bu haksız ve keyfi uygulamasından vazgeçmesi lazım.

Özellikle de BTK'nın bu konuya müdahale etmesi gerekiyor.

Turkcell kendisine belirli bir süre için abonelik sözü verenlere nasıl bundan vazgeçmeleri halinde ceza verme hakkını buluyorsa aynı yükümlülük altına kendi de girmeli.

Sözleşmeler ve taahhütler tek taraflı olmaz.

Ben her türlü hakka sahibim ama sen değilsin mantığı artık çok gerilerde kaldı.

Turkcell basılı fatura için müşterilerinden ücret talep edemez. Bu onun ticari bir faaliyetinin parçasıdır.

Bu konuda sadece Turkcell ile ilgili değil diğer GSM operatörleriyle ilgili şikayetleri de önümüzdeki günlerde yazmaya devam edeceğim.

Bana bu konuda yazabilirsiniz.