Türkçeye adanmış hayat

Bugün medya dünyamız için fevkalade önemli bir yayından söz edeceğim. İsmi "Yetişkinler İçin Türkçenin Doğrusu ve..." Yazarı gerçek bir Türkçe gönüllüsü, Hüseyin Movit. Hayatını bu önemli göreve adamış Movit'in 10. kitabı. Yazarın yayın aşamasında altı kitabı daha mevcut. Ön sözleri, eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk -Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi- ve TRT Başspikeri Şener Mete tarafından yazıldı.

Son sözler de tanıdıklardan: Engin Köklüçınar, Mehmet Nuri Yardım, Ayşenur Yazıcı, Gökhan Telkenar ve Mesut Yar.

Kitapta toplam 1222 kelime/deyim ve diğer yazım yanlışları irdelenmekte.

Yazar "Hepimizin derdi Türkçe" diyor ve devam ediyor:

"Nasıl konuşuyoruz, nasıl yazıyoruz, kurallara uyuyor muyuz?

Yazılarımızı sonradan okuyunca, yaptığımız yanlışları tespit edebiliyor muyuz?

Televizyonlar, radyolar, gazeteler ve dergiler Türkçeyi doğru kullanıyor mu?

Her zaman söylendiği gibi gazetelerdeki düzeltmenler (tashihçiler/redaktörler) nerede?

Çevrenizde, modern'e/moderin, lüks'e/lüküs, fötr'e/fötür, satürn'e/satürün diyen var mı?

Mütevazı'ya/mütevazi, cirim'e/cürüm, refüj'e/orta refüj diyenleri duydunuz mu?

Devam

Kent'e/şehir, il(vilayet), İzmit'e şehir yerine il, Adapazarı'na şehir yerine vilayet diyen var mı?

Aynı şekilde reçel'e/leçel, iğne'ye/inne diyen var mı?

Varsa onları uyarmak sizlere düşüyor!

Bunların sebeplerinden bazıları da ucuz iş gücü çalıştırmak ve sözlük/yazım kılavuzu okuma alışkanlıklarının olmaması.

Kimi yazarlar/televizyoncular ve siyasetçiler öyle Türkçe hataları yapıyorlar ki seyirci kalmak mümkün değil.

Örnek vermek gerekirse ceset bulunur, cenaze kaldırılır, naaş defnedilir. Bu kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir.

Beyin ölümü gerçekleşmez "meydana gelir". "Uçaktaki beş mürettebat hayatını kaybetti" denmez, doğru ifade "Uçaktaki beş kişilik mürettebat hayatını kaybetti" denir.

Radyocu/televizyoncu, "Size konuklarımı tanıştıracağım" dememeli; doğrusu "Size konuklarımı tanıtacağım"dır.

Bu tespitlerimiz 1990'dan bu yana yapılan çalışmalar sonucunda elde edildi. Yanlışlar/hataların kimler tarafından yapıldığını öğrenmek, Google'da yapılacak kısa bir araştırmayla elde edilebilir.

Kirlilik örnekleri

Dilde kirlenmeye yol açan sebepleri şöyle sıralamak mümkündür:

1- İmla ve söyleyiş kurallarına uyulmaması.

2- Doğru sanılan yanlışların kullanılması.

3- Kelimelerin karıştırılması.

4- Karşılığı olduğu hâlde, yabancı kelime kullanılması.

5- Dilin, kendi iç yapısına uygun kullanılmaması.

6- Cümle unsurlarının yanlış sıralanması.

7- Kaynak kitaplarındaki hataların tekrarı.

8- Kelimelerin doğru anlamı ile ve yerinde kullanılmaması.

9- Dil bilinci ve sevgisinin olmaması.

Amacımız bu gibi yanlışlardan etkilenmek istemeyenlere yardımcı olmaktır.

Fuzuli gibi "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" mi diyelim yoksa "Varak-ı mihri vefayı kim okur kim dinler?" mi".

...

ÖZEL NOT: Hüseyin Movit hayatını Türkçenin temiz kalmasına adamış bir insan. Balat'ın yetiştirdiği en önemli isimlerden.

***

TRT'ye bir alkış daha

Millî Futbol Takımımızın maçlarının naklen yayını için yine kıran kırana pazarlık yapıldı. Bu defa sürenin dört yıllık ve 40'ın üstünde maç için yapıldığını bilen pek yoktu. Hatta bedelin Türk parasıyla yapılması belki de en önemli etkendi. Olayı bizzat TRT Genel Müdürü İbrahim Eren sürdürdü. Doğal olarak yardımcısı Erkan Durduve spor bölümünün üst kademesi de yanındaydılar.

Bu son gecikme

Neticeyi biliyorsunuz, Türkiye-Rusya maçı majör kanal TRT-1'den yayımlandı. Eren'in muhatap oldukları için yazacağım o kadar çok şey var ki... Suç olur diye sansürlüyorum. Şu kadarını söyleyebilirim TFF'den UEFA'ya kadar uzanan bir çarkın isimlerine ulaştım. Bunlara bazı aracıları da ekleyebilirsiniz. Sadece Allah'larından bulsunlar diyorum.

Size şu kadarını söyleyebilirim bu defa gördüğümüz iki dakikalık gecikme artık sona erecek. Dört sene rahat rahat maç izleyeceğiz. TRT Genel Müdürü İbrahim Eren ve ekibini yürekten kutluyorum. Şunu da söyleyebilirim; verilen para, talep edilenin üçte biri bile değil!

...

GÜNÜN SÖZÜ

Servetin batırdığı insan sayısı, kurtardığından çok fazladır. F. Bacon

Yazarın Diğer Yazıları