Wall, “Ben 20 yıl olarak düşünüyorum. On yıllık bir müzakere süreci ve 10 yıllık hazırlık dönemi” dedi. ABHaber’e göre, 40 yıldan da uzun süre önce Türkiye’yi AB’ye davet edenlerin Avrupa ülkelerinin kendileri olduğunu anımsatan Wall, eninde sonunda Türkiye’nin AB üyeliğini öngören Ankara Antlaşması ile Birlik’in bir yükümlülük üstlendiğini vurguladı. Türkiye’nin 50 yılı aşkın süredir NATO içinde herhangi bir uyumsuzluğuna neden olmadığını, büyük stratejik öneme sahip bir ülke olarak NATO görevlerini başarıyla yerine getirdiğini kaydeden Wall şöyle dedi:

Avrupa’nın çıkarına
“Türkiye bölge ülkeleri arasında büyük bir enerji terminali haline gelmektedir. AB kriterlerini yerine getirmiş bir Türkiye’nin üyeliği AB’nin de çıkarlarına hizmet edecek.” Wall, “Ukrayna ve Türkiye’ye tam üyelik yerine ayrıcalıklı bir statü tanınması ve hatta bu ülkelere Kuzey Afrika ve Magrip, yani Fas, Tunus ve Cezayir’in de dahil edilmesi projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bence sizin yanlışınız bugünkü haritaya ve Türkiye’nin bugünkü durumuna bakmaktan kaynaklanıyor. Bir de 20 sene sonrası Türkiye’nin durumunu düşünün. Ekonomik olarak Türkiye bugün zaten birçok AB üyesinden daha büyük. Türk ekonomisi yılda ortalama yüzde 4.5 oranında büyüyor, bu hız AB ortalamasından yüksek.”