Tayyip Erdoğan, parti genel başkanı sıfatıyla, AKP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu ve "CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin D'sinden bile nasibini almamış, süzme faşist bir partidir. CHP hakiki bir siyasi parti olmaktan çıkıp heyula haline dönüşmüş amorf bir yapıdır. Gelin, 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye'ye, diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte, gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. Gelin 2023'te hep birlikte yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını aralayalım" dedi.
Bu sözlerden Erdoğan'ın "2023 için yepyeni bir Türkiye programı" olduğu anlaşılıyor. Erdoğan, bu hedefe ulaşmak için de muhalefeti yeniden düzenlemek gerektiğine inanıyor olmalı ki iktidarda olduğu halde "Türkiye'ye yeni bir ana muhalefet kazandırmak"tan söz ediyor.
Bu arada Erdoğan'ın AKP'li milletvekillerine "Anayasa konusunda konuşmayın" diye uyarı yaptığını Abdülkadir Selvi yazmıştı. Fakat "1921 anayasasına dönelim" ve "Yeni bir devlet kuruyoruz" diye ne yapmak istediklerini açık etmişlerdi bir defa...
Erdoğan, Gara'daki katliam dolayısıyla güven kaybettiğinin farkında ki "Bu katliamı bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor." diye savunma yaptı. Erdoğan, hemen ardından da "PKK ve PYD'den FETÖ'ye, DHKP-C'ye kadar her çeşidinden terör örgütünün mensuplarını savunmak için genel başkanından milletvekillerine, il başkanlarından belediye başkanlarına kadar seferber olan siz değil misiniz? Terör örgütü mensuplarıyla kol kola Ankara'dan İstanbul'a yürüyen siz değil misiniz?" diye sordu.
***
Erdoğan'ın sorularının muhatabı CHP'dir ama önceki yıllarda sıkça sorduğumuz bazı soruları hatırlatmak gerekiyor:
-Güneydoğu'da Açılım Süreci boyunca güvenlik kuvvetlerinin 200'e yakın operasyon talebini reddederek, terör örgütünün hendek kazması ve yığınak yapmasına sonra da yüzlerce şehit verilmesine kim sebep oldu?
-Bir ihanet çetesi olan FETÖ'yü, yargıya, orduya, emniyete ve üniversitelere kim yerleştirdi?
-FETÖ'ye "Ne istediniz de vermedik?" diyen, FETÖ ile aynı menzile gittiğini söyleyen kimdi?
-Amerikan politikalarına uyarak Suriye'yi kaosa sokan kimdi?
***
Bu tür soruları hatırlatmaya devam etsek, Oslo'da PKK ile koordinatör ülke temsilcisi nezaretinde masaya oturulmasını, Habur'daki çadır mahkemesi skandalını, çadırda yargılanıp serbest bırakılan teröristlerin, Habur'dan Diyarbakır'a kadar kamyon üstünde yollara dizilenleri selamlayarak geldiğini de ayrıntılarıyla yazmak gerekir.
Abdullah Öcalan ile görüşen HDP'lilerin Kandil'deki terör merkezine hükümetin izniyle mesaj taşıdığını, Öcalan'ın mektubunun Diyarbakır'da mitingte okunmasına izin verildiğini, sonraki seçimlerde Öcalan'ın HDP'lilere "iktidarı destekleyin" mesajı verdiğini, kardeşi Osman Öcalan'ın da aynı amaçla TRT'ye çıkarıldığını Türkiye unuttu mu?
Dolmabahçe'de AKP ve HDP milletvekillerinin, Abdullah Öcalan tarafından gönderilen 10 maddelik metni imzaladığını, bu metinde de özerklik öngörüldüğünü, Türkiye unuttu mu?
Ordudaki FETÖ'cüleri, 2014 ve 2015 şuralarında tuğgeneral rütbesine kadar yükselten kararlardan sonra 15 Temmuz darbe girişimine kalkışmaları üzerine, AKP'nin bu bahaneyle sistemi değiştirdiğini ve tek adam yönetimine geçtiğini Türkiye unuttu mu?
***
ABD'nin Suriye politikasına destek olunarak, buradaki El Nusra örgütüne eğitim ve lojistik destek verildiğini, bu örgütün içinden CIA tarafından devşirilen IŞİD'in 900 militanının, hafif silahlarla Musul baskını için yola çıktığı haberi, milletvekili Sinan Ogan tarafından TBMM'de önceden haber verildiği halde hiçbir tedbir alınmadığını Türkiye unuttu mu?
Suriye'nin kuzeyinin bombalanarak, insanların kitleler halinde Türkiye'ye sürüldüğünü, boşalan yerlerden IŞİD'in çekildiğini ve yerine PKK'nın yerleştirildiğini, Süleyman Şah türbesinin ve Türk toprağının terk edildiğini Türkiye unuttu mu?
Ya tarımın ithalatla çökertilmesi, Hazine'nin garip kararlarla boşaltılması...