Türkiye ilk çeyrekte yüzde 4.5 büyümüştü, emekliler maske bile alamıyor

Türkiye ilk çeyrekte yüzde 4.5 büyümüştü, emekliler maske bile alamıyor
Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş, “Emeklilerin dezenfektan malzemeleri ve koruyucu maske gibi tedbirler için bile ayırabilecek bütçesi yok” dedi.

Tüm Emekliler Sendikası (Tüm Emekli-Sen) Genel Başkanı Salman Hürkardeş, salgının emeklilerin zaten zor olan yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığını anlattı. Birgün gazetesinden İsmail Arı'nın sorularını yanıtlayan Hürkardeş, “Emeklilerin dezenfektan malzemeleri, koruyucu maske gibi tedbirler için ayırabilecek bir bütçesi yok” derken, geçimini sağlamak için ikinci bir işte çalışan ve salgın sürecinde işsiz kalan emeklilerin, emekli maaşları olduğu gerekçesiyle devlet yardımından yararlanamadığını da söyledi.

TEDBİR ALMALARI MÜMKÜN DEĞİL

Salgının emeklilerin yaşamındaki etkisi ne oldu?

Ekonomik açıdan iki yönlü etki oldu. Biliniyor ki emekli maaşları açlık sınırının, asgari ücretin bile çok altında. 8 milyon civarında emekli 2 bin TL’nin altında ücret almaktadır. Bununla geçinmesi bile mümkün değilken salgına karşı tedbir alabilmesi çok mümkün olamamıştır. Dezenfektan malzemeleri, koruyucu maske gibi tedbirler için ayırabilecek bir bütçeleri yok. Sağlık giderleri için katkı payı adı altında kesintiler yapılmaktadır. Emeklinin bunun altından kalkabilmesi mümkün değildir. Bunun yarattığı bir olumsuzluk var. Bir de geçimini sağlayabilmek için ikinci bir işte çalışanların işsiz kalması ile oluşan bir olumsuz etki var. İşyerlerinin kapanması nedeniyle bir anda işsiz kalan emekliler devletin bu konuda yaptığı yardımdan da ‘emekli maaşları olduğu’ gerekçesiyle yararlanamadılar. Dolasıyla emekliler bu salgından ekonomik olarak olumsuz etkilenen kesimlerin başında gelmektedir.

PSİKOLOJİK TRAVMALAR YAŞANDI

Peki psikolojik anlamda nasıl etkilendiler?

Birincisi sanki salgının sebebi onlarmış gibi bir algı oluşturuldu. İlk sokağa çıkma yasağı gelen kesim neredeyse tamamı emeklilerden oluşan 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlardı. Salgının önlenmesi için bunun gerekli olduğunu düşünsek bile, sokağa çıkmamanın yarattığı psikolojik ve sosyal tahribatı giderecek önlemlerin de alınması gerekirdi. Ne yazık ki ne merkezi idare ne de yerel yönetimler bu tür önlemler aldı.

Aslında yapılması gereken bütün kesimleri kapsayan bir sokağa çıkma yasağının salgını önleyecek sürede uygulanmasıydı ama bu yapılmadı. Sokağa çıkma yasağı bütün olumsuzluklarıyla emeklilerin sırtına kaldı, psikolojik travmalara yol açtı.

EMEKLİLERE SALGIN DESTEĞİ VERİLMELİ

Salgın dönemine ve sonrasına yönelik talepleriniz neler?

Aslında taleplerimiz son derece sıradan ve hemen gerçekleştirilecek taleplerdir. Maddeler halinde sıralarsak:

- Emekli maaşları bir an önce insanca yaşanabilecek düzeye gelmelidir.

- Yılda dört ikramiye verilmelidir.

- Salgın dönemi için Mart 2020’den başlamak üzere 6 ay süresiyle ayda 2 bin lira salgın desteği verilmelidir.

- Sağlık hizmetleri için yapılan kesintiler ve katkı payları bir an önce kaldırılmalıdır.

- Sokağa çıkma yasağından dolayı hak ve gelir kaybına uğrayan emeklilerin bu kayıpları telafi edilmelidir.

- Sokağa çıkma yasağı boyunca emeklilerin elektrik, su, doğalgaz ve internet giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

BÜTÇEDEN DAHA FAZLA PAY

- Sendika olarak kurulduğunuz günden bu yana emeklilerin sorunlarının çözümüne yönelik neler yaptınız? Hangi adımları attınız?

Sendikamız Tüm Emekli-Sen 2017'de kuruldu. Üç senelik bir geçmişi olsa bile 1990'lı yılların başlarında başlayan emeklilerin sendikalaşma mücadelesinin birikimini taşımaktadır. Emeklilerin en temel sorunu insanca yaşayabilme koşullarına sahip olamamalarıdır. Aldığımız emekli ücretleri çok düşüktür. Senelerce çalışıp değer biriktiren bir emekli, aldığı maaşla sefalet çekmektedir. Sendikamız kurulduğu günden bu yana ekonomik koşulların düzeltilmesi ve bütçeden emeklilere ayrılan payın artırılması için mücadele etmektedir. Bütçeden ayrılan pay konusunun siyasi bir tercih olduğunu biliyoruz. O nedenle ekonomik koşullarımızın düzeltilmesi mücadelesini demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu bilerek mücadelemizi sürdürüyoruz.