CHP lideri Deniz Baykal, partisinin 32. Genel Kurultayı’nda net mesajlar verdi.

Türkiye yol ayrımında
Kurultayda konuşan Baykal: Ülkemiz en temel değerlerinden bazılarını kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Ilımlı İslam devleti mi olacağız yoksa laik cumhuriyet mi?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’nin siyasi bakımdan bir yol ayrımına geldiğini savunarak, ” Atatürk Cumhuriyetinin, laik Cumhuriyetin temellerinin bozulmasına seyirci kalmak istemiyoruz. Bu çok temel bir noktadır “ dedi. Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen CHP’nin 32. Olağan Kurultayı’nda Baykal, şöyle konuştu: ” Türkiye’nin nasıl bir yol ayrımında olduğunu anlamalı ve geleceğe yönelik ne yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Türkiye siyaseti bir krizin içine girmiştir ve bunun somut göstergeleri ortadadır. İktidardaki parti Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararı bekliyor. Bu, kriz halidir. Dışarıdan, içeriden Türkiye’ye bakanlar Türkiye’nin yarınının nasıl olacağının belirsizliğini özellikle vurgulamaktadırlar. Laik bir Cumhuriyet olarak mı devam edecek yoksa ılımlı bir İslam devletine mi dönüşecek? Yabancı çevreler ’Türkiye hem laik hem demokratik olamayacak, anlaşıldı’ demeye başlamışlardır. Atatürk Cumhuriyetinin, laik Cumhuriyetin temellerinin bozulmasına seyirci kalmak istemiyoruz. Bu çok temel bir noktadır. Türkiye’nin, yeniden hem laikliğin hem Cumhuriyetin hem demokrasinin hem halkın en iyi, örnek insanlar olarak inançlarını, dinini özgür olarak yaşayabildiği bir ülke olduğunu dünyaya göstermemize ihtiyaç vardır. Yüzde 47 oy ile istediğimizi yaparız, bu demokrasinin icabıdır’ diyenlere ’hayır’ diyoruz.

Rakamlar makyajlanıyor
Konuşmasında ekonomiye de değinen Baykal, ekonomide bu gidişin devam etmesi halinde ” ekonomik refaha değil, tam tersine sıkıntılı bir noktaya gidileceğinin “ açık olduğunu ileri sürdü. Enflasyon rakamlarının ” makyajlanarak “ yayımlandığını ileri süren Baykal, Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artışların dünyadaki gıda fiyatları artışlarıyla ilgisinin olmadığını savundu. Baykal, TÜİK’in rakamlar üzerinde ” cambazlık yaparak, milli geliri şişirdiğini “ savundu.

AKP ve Erdoğan’a ağır eleştiri
Türkiye’de bir yandan 18-20 milyon kişinin karnı doymadan yatağa girdiğini, diğer yandan dünyada en çok dolar milyarderinin bulunduğunu kaydeden Baykal, böyle bir ekonomi politikasından çiftçi, esnaf, yerli sanayici, işçi, memur, emekli ve iş arayan gencin kazanıp kazanmadığını sordu. Baykal, ” Bu kimin politikası, kim kazanıyor “ dedi. Baykal, Türkiye’nin içinde kazananların ve dışarıda Türkiye’den kazananların bulunduğunu kaydederek, ” Siz AKP yöneticisi, AKP yöneticisinin çocuğu, yakını olup da ekonomik sıkıntı içinde olan birini düşünüyor musunuz? Allah versin, şikayetçi değiliz de burada da insanlar var, 70 milyonuz. Buradakileri de biraz görün, elinizi uzatın, karnına bir lokma koyuverin “ diye konuştu. Deniz Baykal’ın konuşması sırasında ” Vur vur inlesin Tayyip dinlesin “ sloganları atıldı. Baykal, 82 yıllık borcun 2 katından fazlasının 5 yılda yapıldığını ifade etti. Baykal, ” 82 yılda nelerin yapıldığı ortada. Şimdi elde ne var avuçta ne var? Bunun pek parlak cevabı yok. Kendilerine teslim edilenleri de sattılar, devrettiler. PTT’yi satıyorsun ondan aldığın paralarla sağa sola caka satıyorsun “ diye konuştu.

Elini tutan mı var sayın bakan
Bu politikalar sonucunda Türkiye’nin borcunun 500 milyar dolara çıktığını, 50 milyar doların üzerinde faiz ödendiğini dile getiren Baykal, AKP’nin iktidara geldiğinde 1,5 milyar dolar olan cari açığın 40 milyar dolara ulaştığını belirtti. ” Tarımın, kambur olarak görülüp, tarıma sırt dönüldüğünü “ ifade eden Baykal, ”Şimdiye kadar sen diyordun ki ’paramı bastırırım dışardan alırım’ Türkiye Yunanistan’dan pamuk alıyor, Yunanistan pamuğu ne zaman öğrendi, pamuğu ne bilir? “ diye sordu. ” Toprak Mahsulleri Ofisi’ni (TMO) batırdın ondan dolayı fiyatlar patladı “ diyen Baykal, TMO’nun bütün ajanslarının, depolarının, alım istasyonlarının kapatıldığını, elinin kolunun bağlandığını belirtti. Baykal, ” Siz TMO’yu batırdınız, TMO’nun elinde yok, çiftçinin elinde kalmamış, stokçuların eline geçmiş. Bir Bakan, ’Gemiler Mersin Limanı’nda bekliyor, hemen getirip indiririz’diyor. Elini tutan mı var Sayın Bakan “ diye konuştu.

Senin akıl vermene gerek yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ev kadınlarına ” pirinç yapmayın bulgur yapın “ dediğini kaydeden Baykal, ”Bunların çaresi bu. Peki sen ne güne duruyorsun? Sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne, sen ne işe yararsın? Ev kadını ne yapacağını bilir, kocasının asgari ücretiyle evi döndürmede en büyük ustalığı sergiliyor. Senin akıl vermene gerek yok, o, ne alacağını, pişireceğini bilir.

Erdoğan’a cevabını Kurultayda verdi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iki saate yakın süren açılış konuşmasında Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunlara değindi ve AKP iktidarını eleştiri yağmuruna tuttu

CHP Kurultayı’ndan notlar

* Sabah saatlerinden itibaren Atatürk Spor Salonu’nu doldurmaya başlayan partililer, adayların fotoğraflarının yer aldığı bayrak, flama ve dövizler sallayarak şarkılar söylediler, marşlara eşlik ettiler.

* Salonda sık sık “Bir başkadır benim memleketim”, “10. Yıl Marşı”, “Şimdi CHP Zamanı”, “Yuh yuh”, “Sivas’ın Yollarına” şarkıları ve marşları çalındı.

* Salona, adayları destekleyen ve hükümeti eleştiren çok sayıda döviz ve pankart asıldı. “Esnafı ezdirmeyeceğiz, Devleti soydurmayacağız, Vatanı böldürmeyeceğiz”, “Biz Mustafa Kemal’in denizinden yansıyan yakamozlarız”, “Ulusal sanayi sahipsiz, KOBİ’ler desteksiz kalmayacak”, “Soros’un çocuklarına, AKP karanlığına geçit yok, Çünkü Baykal var”, “Sattıklarımızla değil, yaptıklarımızla övünüyoruz”, “IMF ile tam teslimiyetçi ilişkiye hayır”, “Özelleştirme değil devletleştirme”, “Biz halkız her şafakta yeniden doğarız” pankartları dikkat çekiyordu.

* Kurultay’da İsmet İnönü’nün fotoğrafı ve “Bir ülkede namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır” sözünün yer aldığı pankart da ilgi odağı oldu.

* Mİlletvekİllerİ ve gazeteciler için salonun ortasında yer hazırlanırken, delegeler ve partililer tribünlerde kurultayı takip etti.

* Adaylardan Haluk Koç salona 10.05’te giriş yaptı. Umut Oran da saat 10.15’te salona geldi. Haluk Koç, destekleyen partililerle salonda tur atarken Oran, protokol tribününden salona girip partilileri oradan selamladı.

* Salonda küçük gerginlikler de vardı.. Sabah saatlerinde yaşanan iki küçük olay, akıllara 2005 yılındaki olaylı kongreyi getirdi. Ancak parti görevlilerinin müdahalesiyle olaylar yatıştırıldı. Ayrıca bir tane yankesici de yakalanarak güvenlik güçleri tarafından Emniyet’e götürüldü.

ONUNCU YIL MARŞI’YLA ‘İNADINA BAYKAL’ SLOGANLARI
Coşkulu karşılama

Baykal, kurultay salonuna partili delegelerin büyük sevinç gösterileri arasında girdi.

Saygı duruşuyla başladı
CHP kurultayında partililer Atatürk Spor Salonunu tamamen doldurdu. Coşkulu başlayan kurultayda şarkılar ve marşlar hep birlikte söylendi, çeşitli sloganlar atıldı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin 32. Olağan Kurultayı’nın yapıldığı Atatürk Spor Salonu’na 10.45 sıralarında geldi. Atatürk Spor Salonu ön kapısında makam aracından inerek protokol girişine beraberindekilerle yürüyen Baykal’ı dışarda bekleyen partililer, “İnadına Baykal, inadına sol” sloganlarıyla karşıladılar. Baykal’ın salona girişi sırasında kalabalık nedeniyle izdiham yaşandı. Beraberinde Genel Sekreter Önder Sav ve il başkanlarıyla birlikte saat 11.00’de salona giriş yapan Baykal, salonu turlayarak delegeleri ve partilileri selamladı. Baykal’ın salona girişi sırasında 10. Yıl Marşı çalındı. Delege tribününde oturan genel başkan aday adayı Samsun milletvekili Haluk Koç’un da salonu turlarken önünden geçen Baykal’ı alkışladığı görüldü.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP’nin 32.Olağan Kurultayı’nı açtı. Baykal, Atatürk Spor Salonu’ndaki kurultayın açılışını yapmak üzere kürsüye 10. Yıl Marşı eşliğinde geldi. Baykal’ın kürsüye gelişi sırasında Genel Başkan Adaylarından Haluk Koç’u destekleyen bir grubun, Baykal’a tepki gösterdiği görüldü. Çoğunluğun olduğunu belirterek, kurultayı açan Baykal, kurultayın Türkiye ve CHP’ye hayırlı olmasını diledi. Kurultayda daha sonra saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

İsmet Atalay Divan Başkanı
Daha sonra il başkanlarının önerisiyle Divan Başkanlığına eski milletvekili İsmet Atalay seçildi. Atalay, yaptığı konuşmada, tüzük ve yasalara göre görevini yapacağını belirterek, “Kavga, münakaşa istemiyoruz” dedi.

Baykal 9 kurultaydan zaferle çıktı

Baykal’ın liderlik günleri, CHP’nin 1992’de yeniden kurulmasıyla başladı. Bugüne kadar genel başkan adayı olarak girdiği 9 kurultaydan zaferle çıkan Baykal, 10. yarışta da parti içi iktidarı büyük bir zaferle kazandı. CHP, 1995 yılındaki SHP bütünleşmesinin ardından 7’si olağan, 5’i olağanüstü olmak üzere 12 kurultay gerçekleştirdi. Baykal’lı kurultay ve seçimler şöyle şekillendi:

* 25. Kurultay (Eylül 1992): Erol Tuncer’le yarıştı, 679 oy ile genel başkan seçildi.

* 26. Kurultay (Şubat 1995): Baykal ve Erdal İnönü arasında yapılan mutabakat gereği Hikmet Çetin genel başkan seçildi.

* 27. Kurultay (Eylül 1995): Baykal, karşısına çıkan Murat Karayalçın’ı mağlup etti.

* 28. Kurultay (Mayıs 1998): Baykal kurultaya tek aday olarak girdi.

* 29. OlaĞanüstü Kurultay (Mayıs 1999): Baykal, seçimlerde baraj altında kalınca istifa etti. Altan Öymen, 521 oyla seçildi.

* 11. Olağanüstü Kurultay (30 Eylül 2000): Baykal, Öymen’i devre dışı bıraktı.

* 29. Kurultay (Temmuz 2001): Rakipleri Ertuğrul Günay ve Birol Başaran’ı farklı geçti.

* 13. Olağanüstü Kurultay (Ocak 2006): Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Baykal karşısında umduğunu bulamadı.

***

İl başkanlarından
Anıtkabir’i ziyaret

CHP 32. Olağan Kurultayı nedeniyle Ankara’da bulunan parti il başkanları, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in başkanlığında Anıtkabir’i ziyaret etti. Öymen’in, Atatürk’ün mozolesine çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunan CHP il başkanları, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Öymen, burada Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Büyük Atatürk, Eşsiz genel başkanımız, CHP’nin 32. kurultayına katılmak üzere Ankara’ya gelen il başkanlarımızla birlikte huzurundayız. Eserlerini ebediyete yaşatacağız.” CHP il başkanları, daha sonra 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarına da çelenk koyarak saygı duruşunda bulundular.