Türkiye'de seçimin kaderi eğitime bağlı

Türkiye'de seçimin kaderi eğitime bağlı

Sınav maratonunun son aşaması yapılıyor. Gençler iyi bir üniversiteye girmek için ter döküyorlar. Fırsat eşitliğinin olmadığı bir ortamda, kişileri yarıştırıyoruz. Niteliksiz üniversitelerde binlerce öğrencimizi plansız ve programsız eğitiyoruz. İşsizlik ordusuna diplomalı işsiz yetiştiriyoruz. Bu durum 25 yıldan beri sürüp gidiyor. Son 25 yılda sınav sistemi 15 defa değiştirilmiş. Millî Eğitim Bakanlarının görevde kalma süreleri ortalaması iki yıl. 25 yılda 12 bakan değişimi yapılmış. Sınava odaklı bir eğitim sistemiyle, toplumu ve gençleri oyalayarak işi götürüyoruz. Bu içinden çıkılmaz sistemi bir de ballandırarak anlatıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı Türk Eğitim Derneği''nin (TED) KONDA Araştırma ve Danışmanlık şirketi ile yaptığı araştırmaya göre, seçmen eğitim sisteminden memnun değil. Toplumun yüzde 56''sı gençlerin ise yüzde 67''si eğitimi düzelteceğine inandığı siyasetçi için oyunu değiştireceğini söylüyor. TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, araştırmayı değerlendirirken "Artık seçmen eski seçmen değil ki. 18-24 yaş aralığı çok yüksek oranda geliyor. Dolayısıyla siyasiler seçimi kazanmak istiyorlarsa, farklı bir söylem oluşturmak seçmeni memnun etmek zorundalar" açıklamasında bulundu.

Ekonomi birinci sırada

TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, araştırma ile siyasetçilerin eğitim vaatlerinin seçmenin oyunda değişiklik sağlayabileceğinin ortaya çıktığını belirterek araştırmanın detaylarını şöyle sıraladı.

"Siyasi partilerin eğitim taahhütleriyle seçmenlerin oy verme davranışları arasındaki ilişkiyi incelemek istedik. Dünya örneklerini ve Türkiye örneklerini çok ciddi bilimsel verilere dayalı bir şekilde inceledik. Burada önce şuna baktık: Siyasetçiler neye göre neye öncelik versin? Tabii ki doğal olarak ilk sırada ekonomi çıkıyor. Fakat şunu sakın unutmayalım, ekonomiyi doğuran sonuçları da zaten eğitimin niteliği belirler. Eğitimi bir toplumda doğru konumlarsanız üretkenlik, doğru ekonomik verilerin oluşturulması, iş kurma ve iş sahibi olma çok ciddi miktarda artar. Toplumun gündeminde ikinci sırada eğitim sistemi geliyor.

Türkiye, eğitimle yükselir

Türkiye''de ancak eğitim seviyesi yükselirse güçlü bir ülke olunur noktasında. Yani her 10 kişiden 8''i ancak eğitim sayesinde yükselirse Türkiye''nin güçlü bir ülke olacağını düşünüyor. Bu şunu ispatlıyor. Eğitimle, ekonominin bağını ispatlıyor aslında. Yani toplum düzgün bir eğitimin, nitelikli ve etkin bir eğitimin iyi bir ekonomi doğuracağını ve toplumsal refah ve kalkınmayı sağlayacağını söylüyor. Her 3 kişiden 2''si ise para ve statü sahibi olmak için iyi bir eğitimin şart olduğunu düşünüyor. Yani ekmeğe ulaşmak için, iş sahibi olmak için, huzur içinde geçinebilmek için eğitimin vazgeçilmez olduğunu aslında toplum burada net bir şekilde söylüyor.

En büyük sorun sınav

Peki Türkiye''de eğitimin sorunları ne? 18-24 yaş arasında gençlerin eğitim sistemine en fazla sorun olarak gördüğü konuların başında sınav geliyor. İkincisi; eğitimcilerin niteliği, üçüncü sırada ise eğitimin siyasetin kontrolünde olması geliyor.

Siyasiler gençleri dinlemeli

TED olarak toplumun önem verdiği üç konuda detayı çalışılmış öneride, siyasetin topluma nasıl bir eğitim önerisiyle gitmesi gerektiğiyle ilgili bir çalışma yaptık. Artık seçmen eski seçmen değil ki. 18-24 yaş aralığı çok yüksek oranda geliyor. Dolayısıyla siyasiler seçimi kazanmak istiyorsa, farklı bir söylem oluşturmak ve seçmeni ikna etmek mecburiyetinde. Yani bir öğrenciye diyorsak ki ''senin geleceğini garanti altına alacağız'', nasıl yapacağımızı açıklamak mecburiyetindeyiz. Ve hesap verilebilir olmalı. Onun biz polimetre kavramını siyasetin en azından eğitim siyasetinin gündemine sokmaya çalışacağız, bir sivil toplum örgütü olarak. Hesap verilebilir olması lazım. Yani siyasetçi ''Ben bu sorunlarla ilgili şöyle 5 yıllık, 4 yıllık bir planlama yapıyorum. Her yıl da bunun hesabını vereceğim, veremezsem de istifa edeceğim'' demek mecburiyetinde. Yoksa seçmenin dogmatik cümlelerle oyunu, daha doğrusu seçimin kaderini değiştirecek oy oranlarının aktarımındaki dönüşümü gerçekleştirebilmesi mümkün değil."

Sınava girecek öğrencilerimize başarılar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları