Türkiye'deki teröristlere de askerî üniforma giydirecekler!..

Her şey o kadar ayan beyan ortada ki!..

Washington'un bölgede "istikrar sağlamak için" Fırat'ın doğusunda ek olarak 40 bin kişilik yerel gücü eğitme ve organize etme kararı aldığını açıklayan ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriye'ye yönelik bölgede aktif olan güçlere eğitim verileceğini ifade ediyor...

ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Suriye'de adını SDG koydukları 8 bin PKK/YPG üyesini eğittiklerini doğruluyor. Şu sözlerle;

"Suriye'nin doğusunda istikrarı sağlamak için 35-40 bin kadar yerel gücün eğitilip donatılması bekleniyor. Şu anda bunun yüzde 20'si kadarını (yaklaşık 8 bin) tamamlamış durumdayız."

MİT Başkanı, ABD'de dolaşıp durdu da acaba ne yaptı?.. Doğrudan bağlı olduğu R. Erdoğan gittiğinden bile haberdar değilse biz nasıl bilelim!.. Günah da almak istemem. Belki de kaygılarını dile getirmiştir!.. Hatta daha da ileri gidip, bunun müttefiklik hukukuna hiç de uygun düşmediğini söylemiş olabilir!..

ABD'den ara sıra Ankara'ya gönderilen isimlerle Türkiye oyalanıyor. Menbiç'te ortak devriye atarken gözümün içine soktukları gözlem direkleri gibi!..

Fırat'ın doğusunda terör örgütünü düzenli orduya geçirdiler. Para ve silah yığıyorlar. ABD Genelkurmay Başkanı çıkıp her şeyi itiraf ediyor. Bizim köyde de birileri hâlâ sahneye çıkıp dostluk türküleri çığırıyor!.. Neyin ne olduğuna dair, Ankara'nın elinde kapı gibi istihbarat raporları var. Belgelerle dolu... Bunlardan birisi, ABD'nin PKK/YPG'li militanlara elektronik harp eğitimi de verdiklerine dair.

ABD'nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, Ankara'da bizimkilere pış pış yaparken devletin hassas koridorlarına çok önemli bir istihbarat bilgisi düştü;

"Terör örgütü PKK, Türkiye'deki militanlarına Mart ayı içinde askerî üniforma giydirecek..."

Bazı çevreler, "PKK, Mekap'tan vazgeçiyor" diye işi sulandırıp magazinleştirmeden önce, konunun uzmanlarından analiz istedim. Şöyle;

"Terör örgütüne uluslararası hukukta yeni bir form kazandırılıyor. Buna göre artık PKK-YPG'ye uluslararası bir özgürlük savaşçısı sıfatı kazandırılabilir. Bu ne demek oluyor; bir bölgeyi düzenli bir yapıyla koruyan, militanlar... Bunlara 'özgürlük savaşçısı' demek istiyorlar. Bu bir formül. Türkiye bu konuda zaten uzun zamandır terörist vurgusu yapıyor. Eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa yani uluslararası hukuk kapsamında PKK-YPG yeni bir form kazandırılırsa o zaman düzenli bir ordu yapılanması ile mücadele ettiğiniz gündeme gelecek ve teröristlere uluslararası hukuk kapsamında muamele yapmak zorunda kalabileceksiniz. Bunun uluslararası hukukta formu çok. Bunu çok iyi incelemek zorundayız. Yani göz altına bir teröristi alıyorsunuz ama onun yargılamasına esir anlamı yüklemek isteyebilirler, bu tür hukuki konular ile karşılaşabiliriz. Böyle karmaşık bir hukuki düzen söz konusu. Ancak şunu biliyoruz, terör örgütüne yeni bir hukuki form kazandırmak istiyorlar, bu kapsamda düzenli bir silahlı yapı haline getirip, Türkiye'nin karşısında daha farklı bir silahlı yapı dikmeye çalışıyorlar. Sorun buradan kaynaklanıyor. Bu yapıyla mücadelede uluslararası hukuk açısından nasıl sorunlarla karşılaşacağız açıkçası bu savaş hukukçularının üzerinde çalışması, kamuoyunu bilgilendirmesi gereken konudur.

Bu nedenle kamuoyunun çok dikkatli olması gerekiyor ve onları istediği gibi bunların üzerine düzenli orduyla değil, gayri nizami harp yöntemleriyle gidip mücadele etmemiz gerekebilir. Bunların hepsini açıkçası açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Şu anda Türk ordusunun yeniden yapılandığını bildikleri için bunu fırsat bilip bunları yapmak istiyorlar bu da ayrı konu."

Son Astana toplantısında istediklerimizi alamadık... İdlib'de işler iyi gitmiyor... Menbiç'te, Fırat'ın doğusunda yalan dolan gırla gidiyor... ÖSO'nun kalleşlikleri had safhaya ulaştı... Afrin sallantıda... Kimselerin bildiği yok!..

Kamuoyu papatya falı açmakla meşgul... Yılgınlığa sürüklenmiş toplumun az da olsa bir ümit beslediği muhalefet ne yapıyor?.. Parti içi film fırıldaklarla meşguller!.. İktidar partisi, küçük ortağı ile birlikte yeni rejimi inşa ettiği 16 Nisan referandumundan sonra adımlarını hızlandırdı. Kokusu taa Almanya'dan çıktı!.. Kimsenin umurunda değil!.. 31 Mart 2019'dan sonra federatif sistemi  önümüze koyacaklar; "olsa da koyduk olmasa da koyduk" diye... Sonra ver elini,  Yahudi kaftanlı hilafet sistemi!..

"Ahmet Takan, takmış PKK'ya... Olacak iş mi?.. Şimdi de askerî üniformalı PKK yazıyor işte..." diyeceksiniz. Sözde çözüm sürecinde katil sürüsünün topraklarımız üzerinde açtıkları sözde şehitlikleri ve yollarımızda kontrol görevi yapan sözde polis güçlerini hatırlatırım sizlere... Ve O zaman sorarım size;

HDP bir süredir neden sessiz sedasız bir köşede oturtuluyor. Garip sessizlik size tuhaf gelmiyor mu?.. Terör örgütünün siyasi uzantısının, Dolmabahçe mutabakatının paydaşının sessizliği manidar değil mi?.. Neden ürkütmüyorlar vak vakları!?..

Ha!.. Haberi olan var mı?.. Ne oldu, ABD'nin başlarına ödül koyduğu katiller?.. Mars'a uzay aracı gönderenlerin, kahpeleri yakalamaları çok mu zor?..

 

Yazarın Diğer Yazıları