Türkiye'yi böyle soyuyorlar!

Perşembe günü yabancı bir bankanın 2020 yılı finansal raporları açıklandı.

Banka raporla ilgili açıklama yaparak en çok gurur duyduğu kalemleri bir bir sıralamış.

Benim en çok dikkatimi çeken, tüm mevduatlar içinde vadesiz oranının yüzde 44'e yükselmesi oldu.

Bu ne demek?

Türk halkı dişinden tırnağından arttırdığı parayı elin yabancı bankasına götürüp, hiçbir kuruş faiz almadan ona bırakmış.

Sanki "Al kullan "demiş.

Bir bankanın yıl boyunca topladığı mevduatın yüzde 44'ü vadesizden yani faizsizden oluşur mu?

İnsanlar nasıl olur da parasını götürüp, elin Fransız'ına, İspanyol'una veya Katarlısına verir?

Enflasyonun yüzde 15'e yaklaştığı bir dönemde paranı vadesizde tutmak demek eriyip yok olması demek.

O halde bir banka nasıl olur da bu kadar devasa bir rakamı toplar?

Bu rakamı emin olun İslami yani faizsiz bankacılık yapan kuruluşlar bile yakalayamıyor.

Hele de enflasyon olan bir ülkede.

Şimdi bazı bankacılar kalkıp, POS ve diğer ürünlerden gelen vadesizlerde var diyebilir.

Buna kimse sesini çıkartamaz. Elbette bankaların vadesiz yaratma kalemleri vardır. Ancak Türkiye'nin ilk 5 büyük bankasından biri olan bu yabancı, nasıl bu oranı yüzde 44 olarak tutturabiliyor?

Vadesiz konusunu gerek bu köşede, gerekse paramedya.com.tr internet sitesinde her halde en az 100 kez yazdım. Belki de daha fazla.

Bankalar, işi gücü bıraktı milletin üç kuruşuna göz dikti!

Evet! Yanlış duymadınız bazı bankalar için şu an iki önemli hedef var. Biri milletten faizsiz beleş para toplamak diğeri de sigorta satmak.

Şimdi diyeceksiniz ki, "İnsanlar o kadar saf mı ki?" parasını götürüp elin İspanyol bankasına faiz almadan yatırsın?

Bende bu soruyu bir bankanın üst düzey yöneticisine sordum:

Gerçekten bu bankalar insanların parasını vadesizde tutmak için nasıl ikna ediyor?

Yanıt netti:

Bu ülkede koca profesörler, generaller ve hakimler cahil bir dolandırıcı tarafından ikna edilip dolandırılmadı mı?

Doğru!

Peki bankaların ikna yöntemi nedir?

En çok kullanılan yöntem, vade sonunun çarşamba veya perşembeye getirilmesi. Vadenin yenilenmesinde bankacı müşteriye pazartesi oranlarının daha da yükseleceğini söylüyor. O gün faiz oranı yüzde 17 ise, 15 olarak söylüyor ama sizin için pazartesi özel olarak alıp 17 yapacağım diyor. Aslında bu bir aldatmaca. Adamın 4-5 günlük vade kaybı oluyor.  Bankacıya güvenip kabul ediyor.

Bu yöntem en çok kullanılan.

Öyle ki, bazı bankalar artık bunu ürün olarak sunmaya başladı. Referanslı vadeli. Eğer 3 gün paranı vadesizde bırakırsan daha yüksek faiz alacaksın. Bu referanslı numarasını kime yapıyorlar?

Daha ziyade yaşlı, emekli ve başka bankaların faiz oranını bilmeyen saf insanlara.

Aslında bu bir dolandırıcılık yöntemidir.

Resmen vatandaş dolandırılıyor.

Bankalar artık personeline vadesiz hedefi veriyor.  Her şubeye haftalık 10 milyon vadesiz hedefi veren bankalar var.

Tam bir ahlaksız çalışma yöntemi. Tam bir ahlaksız ticaret!

Gelelim en can alıcı noktaya: Bankaları denetleme ve düzenleme kurumu BDDK neden buna dur demiyor?

Herkes gibi ahlaksız bir ticaretin nasıl yapıldığını onlarda biliyor!

Tamam! Doğrudur bankalar müşteriyi ikna ederek bunu yapıyor. İyi de o koca profesör ve generallerde ikna edilerek dolandırılmadı mı?

Polis, "Bana ne, kendi rızan ile oyuna gelmişsin" mi diyor?

Yıllar önce bankalar hesaplardaki vadesiz paraya faiz ödemek zorundalardı. Ancak BDDK bu uygulamayı kaldırdı.

Yani kolay gelsin dedi.

Vadesiz konusunu işlemeye devam edeceğim!

Yazarın Diğer Yazıları