Yeniden Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilen Özdemir Özok, arkadaşları ile birlikte Anıtkabir’i ziyaretinde, özel deftere  “Cumhuriyetin tüm kurum ve kavramlarının yıpratıldığı, içlerinin boşaltıldığı, kimilerinin demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti gibi çağdaş değer ve ilkeleri, sadece kendi çıkarları için kullandığı ve yorumladığı, tarihle yüzleşelim derken bayrak, vatan, ulusal kimlik, bağımsızlık, bölünmez bütünlük gibi ortak değerlerin acımasızca kirletildiği, aymazlıklarla dolu kötü bir süreci yaşıyoruz”  tespitini yazdı.
Neden acaba?
Çünkü Anadolu’yu ele geçirmek isteyenlerle işbirliği yapanlar var!
Meselâ “Tarihimizle yüzleşelim” kampanyası, Türk Milleti’ni altını ıslatmış çocuk psikolojisine sürüklemenin bir aracı olarak kullanılmaktadır. Bu kampanya ile eş zamanlı olarak Türk kimliğine yönelik saldırılar da sürdürülmektedir. En son örneği, İsviçre’de yapıldığı iddia edilen ve hiçbir bilimsel temeli olmayan iddialardır. Türkler en karışık ırkmış, Türk geninde 10 çeşit ırk varmış. Bunlar arasında Yahudiler ve İlliryalılar bile varmış!
Bir defa İlliryalı diye bir ırk var mı? Türkler Yahudilerle ne zaman kaynaşmış. Araştırmayı, Sabetay kökenliler arasında mı yapmışlar? Bunları boşuna araştırmaya gerek yoktur. Çünkü araştırma dedikleri tamamen palavradır.

***

Defalarca hatırlattığımız gibi önce ABD, Türkiye’deki basın üzerinden “Türk diye bir ırk yoktur” kampanyası başlattı! Kimileri de bu sürece “Ulubatlı Hasan diye birisi yaşamamıştır” diye garip bir iddia ortaya atarak hizmet etti.
Kampanyanın düğmesine The Wall Street Journal gazetesinin 28 Kasım 2006 tarihli sayısında, Huge Pope bastı. Türkiye Türklüğünün Türklük oranının yüzde 10 olduğunu iddia etti. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde bir anket yaptırıldı. Newsweek dergisinin 28 Kasım 2006 tarihli sayısında Owen Matthews bu araştırmayı yazısında kullandı ve Türkiye’de Türk oranını yüzde 20 olarak gösterdi!
Bu uydurmalarla birlikte, önce Niyazi Öktem, sonra Özdemir İnce, Ertuğrul Özkök ve İsmet Berkan, Türk diye bir ırkın olmadığını iddia eden yazılar yazdılar!
Benzer iddiaları ABD’de Kaliforniya Üniversitesi’nde yetiştirilmiş İTÜ’lü profesör Timuçin Binder de Sabah gazetesinde gündeme getirdi.

***

Oysa Türkler en az 8 bin yıldır Anadolu’dadır. Oğuzlar’ın göçünden çok önce İskitler, Kimmerler, Peçenekler, Kumanlar Anadolu’da yerleşik hayata geçmişlerdir.
Hakkari-Bişkek kaya resimleri benzerliği de Orta Asya Türkleri ile Türkiye Türkleri arasında en az 8 bin yıllık birlikteliğin fotoğrafıdır.
Türklüğün genetik yapısı  veya DNA’sı ile neden uğraşıyorlar bu kadar? Çünkü Anadolu’yu ele geçirmeye uğraşıyorlar. Savaşla başaramayacaklarını bildikleri için önce Türklerin milli bilincini yok etmek gerektiğini biliyorlar. Yanlış verilerle, Anadolu’nun Türk vatanı olmadığını ispatlamaya çalışıyorlar.

***

Amerika bunları bir kenara bıraksın da yerlilerin ayağa kalkışından nasıl kurtulacağını düşünsün! İşte Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, yerli halklarına “kendi kaderlerini kendi ellerine almaları ve arzu ettikleri dünyayı kendi elleriyle kurmaları” çağrısında bulundu.
Morales, “Zenginliklerimize serbest ticaret anlaşmalarıyla el atmanın adını entegrasyon koydular”  dedi.
Türkiye’ye de benzerini uyguluyorlar. Mayınlı araziyi İsrail’e satmak için önce vatan duygusunu köreltmek gerekiyordu! Fakat başaramadılar. Türklerin genetik yapısı, sadece CHP ve MHP’lilerde değil, AKP’li de olsa DTP’li de olsa herkeste kendini gösterir!