Türkü söyleyerek kayıp eşek aramak!

Türkü söyleyerek kayıp eşek aramak!

Nasreddin Hoca, kaybettiği eşeğini dağda bayırda aramaya başlamış ama bir taraftan da bildiği bütün türküleri söylüyormuş..

Görenler, "Türkü söyleyerek eşek aranır mı hocam" diyecek olmuş... Hoca, "Bir umudum şu tepenin arkasında... Orada da bulamazsam siz seyreyleyin bendeki ağlamayı feryadı" diye cevap vermiş.

Dolar düştü diye davul zurna eşliğinde oynayanlar, herhalde Nasreddin Hoca''yı taklit ediyor... Yoksa eşeğini kaybeden onlar...

***

Gerçi, "Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirip sonra buldururmuş" derler ama herkes için aynı durum geçerli değil... Çünkü kimileri, önceden istiflediği doları yüksek fiyattan sattı, yani vurgun yaptı. Eşekler, vurgun yapanın elinde kaldı. Yüksek fiyattan dolar alanlar ise eşeğini kaybetti. Bugünkü eşek, araba ise 200 bin liralık otomobil, 400 bin lira oldu. Dolar düşünce güya indirim yaptılar, fiyatı 375 bin liraya çektiler. Tabii böyle olunca satışlar durma noktasına geldi. Eşekler, elde kalabilir!

İktidar ise akaryakıt fiyatlarına doların yükselişiyle birlikte yaptığı otomatik zammı dolar düşünce geri almayacağını, aradaki farkı özel tüketim vergisi olarak gelir kaydedeceğini açıkladı. Yani eşeklerin bir kısmını istifçiler götürdü, bir kısmına da devlet el koyuyor.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer''in en düşük emekli aylığının net asgari ücret tutarında olması için verdiği kanun teklifi de TBMM''de AKP ve MHP''nin oylarıyla reddedildi. Emekliye eşek değil kedi yavrusu mu verecekler?

***

Reuters ise Hazine ve Maliye Bakanlığı''na yakın bir kaynağın "Dolar 9 civarına düşerse, bu iyi bir seviye" dediğini yazdı. Habere göre ikinci kaynak da, hükümetin liranın 9 liraya düşmesini umduğunu doğruladı. Aynı kaynak, hükümetin yine de doların birkaç ay boyunca 12 ila 14 arasında kalmasını beklediğini belirtti.

Bu satırları yazılırken dolar, 10.3 seviyesine kadar gerilemiş, ancak bir iki dakika sonra tekrar 11''in üzerine çıkmıştı.

***

Peki doların 18''e kadar hızla yükselmesine sebep olan neydi? Dış güçler mi yoksa iktidarın faiz politikası mı?

Faiz düşürerek paranın değerinin yükseleceğini biliyorlar mıydı? Biliyorlardı. Öyleyse iktidara "Faizi düşür ki paranızın değeri de düşsün. İtiraz eden olursa, ayetlerle hadislerle durumu idare edersin." diyen mi oldu?

Bu tablo karşısında davul-zurna çaldırıp oynayanlara veya ok oh diye göbek atanlara bir önerim var. "Bisiklete binersin, bizim orda inersin. Eğer babam sorarsa, teker patladı dersin. Evreşe yolları dar, daaaar, bana bakma benim yârim vaaaar..." türküsü ile oynasınlar. Teker gerçekten patlamış durumda yalnız...

***

Bir ülkenin para politikası, bu kadar istikrarsız ise ülke yönetilemiyor demektir. İktidar, şeker fabrikalarını satarken ciddi bir gerekçe göstermiş miydi veya kâğıt fabrikalarını yok ederken... Bu tür kararların tamamı, dış baskıyla alınmıştır. Tarıma dayalı sanayinin yok edilmesi, ülke halkının direncini kırmaya dönük stratejik bir planın uygulamasıdır. Doları önce yükseltip sonra düşürmek de aynı hedefle ilgilidir.

Peki bir iktidar, dış baskıyla bu tür kararları neden alır. Kendilerini iktidar yapan güçler öyle istediği için... Ama bu kararlar kendilerine de zarar verirmiş... Bunu kim söylüyor? Bu kadar saçma kararları destekleyen milyonlarca insan varken, Türkiye her türlü dış saldırıya açıktır...

Yazarın Diğer Yazıları