Ülkücü Gazi'ye İYİ Partili Vekil'den duygulandıran mektup

Ülkücü Gazi'ye İYİ Partili Vekil'den duygulandıran mektup
İYİ Parti Denizli Milletvekili Öztürk, 31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Bağcılar'da 3.dönem Yenigün Mahalle Muhtarı seçilen Ülkücü Gazi Bünyamin Çiftçi’ye duygulandıran bir mektup gönderdi.

31 Mart seçimlerinde İstanbul Bağcılar'da Yenigün Mahallesi muhtarlığına 3. kez seçilen Bünyamin Çiftçi, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün, TBMM antetli tebrik mektubunu sosyal medya hesabından paylaşan Ülkücü gazi Bünyamin Çiftçi, “O BİR BOZKURT... Tarafıma göndermiş olduğu BOZKURT amblemli TBMM Antetli tebrik mektubu için Değerli Denizli milletvekilimiz Sayın Yasin ÖZTÜRK beyefendiye çok teşekkür ederim... Çok duygulandım... Bana büyük bir onur yaşattınız... Varlığınız daim olsun... Ülkücü Gazi Muhtar Bünyamin ÇİFTÇİ” ifadelerini kullandı.

BÜNYAMİN ÇİFTÇİ NASIL GAZİ OLMUŞTU?

Çiftçi, 1994 yılında PKK’lı hainlerin saldırısına uğramıştı. Henüz lise son sınıf öğrencisi olan ve Ülkü Ocakları temsilciği görevini yürüten Çiftçi, bir sabah okula gitmek üzere çıktığı yolda kurşunların hedefi olmuştu.

Örgüt, 1994 yılına girildiğinde şehirlerdeki eylemlilik halinin artması talimatını veriyordu. Şehirlerdeki PKK yandaşlarının büyük çoğunluğunu oluşturan üniversiteliler de bu talimatlar doğrultusunda başta milliyetçi öğrencileri kendilerine hedef seçiyorlardı.

Terör örgütü PKK’nın yayın organı olarak çalışan Özgür Gündem, Özgür Ülke ve Yeni Ülke isimli gazetelerde, Abdullah Öcalan, “Ali Fırat” müstear ismiyle yazılar yayınlıyordu. 1993 ve 1994’de yayınladığı yazılarda, PKK’nın lise ve üniversitelerdeki faaliyetlerine engel olan Milliyetçi kişi ve kuruluşları hedef gösteriyordu.

Öcalan’ın köşe yazıları aracılığıyla şehirlerdeki örgüt militanlarına verdiği talimatlar kısa bir süre sonra eyleme dönüşüyordu. 1993 yılının Kasım ayında İstanbul Erenköy Ülkü Ocakları ilçe binasına terör örgütü PKK tarafından el bombası atılıyordu. Binanın en kalabalık olduğu saatlerde atılan bombayla çok sayıda kişinin ölmesi amaçlanmıştı. İstanbul Erenköy Ülkü Ocakları Başkanı Kayhan Hakan Işık ise arkadaşları için kendisini feda ediyordu. İçeriye düşen patlayıcının etkisini kırabilmek için bombanın üzerine kapanıyor ve orada hayatını kaybediyordu.


Erenköy Ülkü Ocakları Başkanı Kayhan Hakan Işık’ın cenazesi ile ilgili gazete kupürü (25 Kasım 1993)

"18 Ocak 1994 tarihinde ise, lise son sınıf öğrencisi Bünyamin Çiftçi’ye suikast düzenleniyordu. Bizim Ocak Derneği’nin lise sorumlusu ve Bağcılar’daki 5 Ülkü Ocağı’nın liseler temsilcisi olan Çiftçi kurşunların hedefi oluyordu.

Sabah okula gitmek için evinden çıkan Çiftçi, kapının önünde okuldan arkadaşıyla karşılaşıyordu. Okula gitmek için birlikte 15-20 adım yürüyen gençler, kendilerini dakikalardır takip eden 2 teröristten habersizdiler. Çiftçi’nin babasının adını taşıyan “Yenigün Mahallesi Hoca Bakkal” durağına geldiklerinde, sokakta ardı ardına silah sesleri duyuluyor ve maskeli 2 kişinin koşarak kaçtığı görülüyordu.

Kurşunların hedefinde Bünyamin Çiftçi vardı. Vücuduna 11 kurşun isabet eden liseli genç ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıyordu. Evlerine sürekli tehdit telefonları gelen anne Çiftçi, her gün oğlunu yolcu ettikten sonra durağa kadar gitmesini camdan izliyordu. Bu olayın yaşandığı gün de anne Çiftçi oğluna yapılan saldırıya anı anına şahit oluyordu.

Vücuduna isabet eden 11 kurşundan 10’u ameliyatla çıkarılan Çiftçi, hayati tehlikeyi atlatmış olmasına rağmen, kalıcı sağlık sorunlarıyla karşılaşacaktı.

Saldırıdan sonra yapılan incelemeler sonrasında, lise öğrencisine yönelik saldırıda kullanılan silahın daha önce de polisleri hedef alan bir eylemde kullanıldığı, saldırıdan önce eve telefon açan PKK’lı teröristler “oğlunuzu öldüreceğiz” diyerek Çiftçi ailesini tehdit ettikleri ortaya çıktı.

Olayın faillerini yakalamak için liselerden 40-50 kadar öğrenci gözaltına alınıyordu. Dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay, yaşları küçük olduğu gerekçesiyle öğrencilerin serbest bırakılması talimatını verdi. Olaya ilişkin tüm işaretler PKK’yı gösterirken, tetiği çekenler ve eylem talimatını verenler bir türlü yakalanamadı. Olay, faili meçhul olarak kalıyordu.