Ülkücüler "kurşun asker" olmadıklarını gösteriyorlar...

Ülkücüler "kurşun asker" olmadıklarını gösteriyorlar...

 "Suçluların telâşı!"

"Milli iradeyi bir kişinin iki dudağı arasına neden hapsediyoruz? Bir kişiye koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni neden teslim ediyoruz? Bir ülkenin rejimini bir kişi belirleyemez. Bir kişinin arzusu üzerine rejim değişmez. Bir ülkenin rejimini o ülkenin tarihsel koşulları belirler."

Yukarıdaki sözler Kılıçdaroğlu'na ait...

Bir yanlışlık var mı?

Yok!

Oysa bugün ülkemizde yapılmak istenen, devleti her kurumuyla tek kişinin eline teslim etmek. Kılıçdaroğlu, AKP'nin yapmak istediği, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de iktidarın uydusu gibi destek olduğu Başkanlık Sistemi'nin sakıncalarını dile getiriyor.

Getiriyor da ne oluyor?

"İmam bildiğini okur" derler ya... AKP de, Bahçeli de bildiğini okuyor!

Bunun sonunda ülkede demokrasinin köküne kibrit suyu dökülecekmiş, 79 milyon insanın kaderi bir kişinin keyfine teslim edilecekmiş, AKP'nin de, Bahçeli Bey'in de umurunda mı?

Hazırlanan anayasa değişikliği gerçekleşirse önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetinde iki partili dönem başlayacak: AKP ve CHP...

Ya MHP ne olacak? Devlet Bahçeli sayesinde sizlere ömür! Yazık

***

TOKMAK-1 sütunumda Devlet Bahçeli'nin Başkanlık konusunda AKP'ye payanda olmasını eleştirirken: "MHP milletvekillerinin kurşun asker olmadığını ve içlerinde çok sayıda onurlu siyasetçinin bulunduğunu hatırlatırım" demiştim. Bu düşüncemde tam isabet olduğunu görerek memnun oldum.

MHP camiasına yakınlığı ile bilinen Yeniçağ Gazetesi'nin dünkü manşeti şöyleydi:

 "MHP'de büyük tepki."

Başbakan'ın 'Bahçeli ile anlaştık, başkanlığı getireceğiz' sözleri MHP Genel Başkan adayları Koray Aydın, Meral Akşener, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ile parti tabanını öfkelendirdi.

Ülkücüler de tepkilerini sosyal medyada dile getirdi.

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da "Hayır oyu vereceğiz" açıklaması yaptı.

Başkan adayları ne dedi?

 KORAY AYDIN: "Darbelerden, darağaçlarından ve işkencelerden yılmayan ülkücüler kendi hukukunu koruyacak, 'oldu-bitti'lere ve dayatmalara asla boyun eğmeyecektir."

MERAL AKŞENER: "Kurultay'dan kaçanlara: toplayın ülkücüleri ve 'Başkanlık sistemini istiyor musunuz?' diye sorun bakalım. Biz ülkücü iradenin kararına razıyız. Ya siz, razı mısınız?"

SİNAN OĞAN: "Başbakan Binali Yıldırım MHP ile beraber başkanlığı getireceğiz diyor. MHP Genel Merkezi'nden bu açıklamayı acilen yalanlamasını bekliyoruz."

ÜMİT ÖZDAĞ: "Sayın Başbakan, kimin ile anlaşırsan anlaş, bil ki ülkücüler ile anlaşmadın. Ülkücüler başkanlığa 'Hayır' diyecek. Söz konusu vatan, başkanlığa hayır!"

Rahmi Turan Sözcü

***

MHP'de kriz

------

MHP'de sular durulmuş değil. Şimdi de "Başkanlık" kırılması yaşanıyor. MHP kulislerinde, "Parti karpuz gibi ortadan ikiye bölündü" ifadeleri kullanılıyor.

Erken seçim sopası nedeniyle milletvekilleri arasında bir sessizlik olsa da bunun uzun sürmeyeceği konuşuluyor.

Başbakan Binali Yıldırım'ın Trabzon'da yaptığı konuşmada, "MHP ile başkanlık için anlaştık" demesi bardağı taşırmış. Yıldırım'ın Bahçeli ve çevresini zora soktuğu açıkça görülüyor.

Muhalif genel başkan adayları Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ayağa kalkmış durumda.

"Artık MHP adına açıklamaları başbakan mı yapacak?" isyanı var.

CHP'de de MHP'de de sıkıntı büyük.

Muhalefetin hali Erdoğan ve AKP'yi cesaretlendiriyor.

İsmet Özçelik Aydınlık

***

Bu yazıyı okuyan muhalefet milletvekilleri kendi kendilerine sorsun:

------

Ben ne işe yararım!

-----

Her yıl sonunda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu hareketlenir; hükümet üyelerinin tümü, muhalefetin karşısına tek tek geçip, icraat ve bütçeleri konusunda bilgi verirler.

Komisyon toplantıları, bakanlar için bir çeşit "hesap verme" toplantısı olduğundan, toplantılar öncesinde bakanlıklarda, sadece bütçe konusunda değil, izlenen politikalar konusunda çok ciddi hazırlık çalışmaları yapılır.

Kısacası, Plan ve Bütçe Komisyon toplantıları, hükümet üyeleri için çoğu zaman zor geçer. Ancak AKP'li bakanlara göre, bu yılki toplantılar için kullanılacak tabir "çok kolay" oldu; Bütçesini komisyondan geçiren bir AKP'li Bakan, sohbetimizde aynen şöyle dedi; "Plan ve Bütçe Komisyonu için çok çalıştık; haftalarca olası soruları tahmin edip, verilebilecek yanıtları belirledik. Ama inanın benim bakanlığıma bağlı kuruluşlar konusunda tek bir doğru düzgün soru gelmedi. O kadar ki, muhalefet partileri bir ara kendi aralarında tartıştı, bize soru sormayı bile unuttu. Haftalarca hazırlanıp, bir sürü çalışma yapmıştık. Hepsi boşa gitti..."

Zeynep Gürcanlı Sözcü

***

Kelepir arsa bulamayınca...

------

15 Temmuz darbesine karıştıkları iddiası ile aranan ya da tutuklanan kişiler hep "aynı mazeretin" ardına saklanıyor!

"Darbe ile alakamız yok, Kazan'a tarla bakmaya gitmiştik" gibisinden laflar ediyorlar!

Hadi biri "gerçekten arsa bakmaya gitmişti" diyelim hepsi de mi arsa bakıyordu Anlaşılan bu arkadaşlar beraberce "kelepir arsa" bulup, üzerine "toplu konut" inşa edip "köşe dönmeyi" kafalarına koymuşlar!

Kazan'da aradıkları evsafta "kelepir arsa" bulamayınca da, "Buraya kadar gelmişken Akıncı Üssü'ne gidip bir darbe yapalım" diye düşünmüş olmalılar!

(...)

Üç ayrı adam!

Aynı gece!

Aynı mahalde!

Tarla bakmaya gidiyor!

(...)

Yukarıdaki "üst akıl" da her birine "ayrı bir mazeret" üretemiyor olmalı ki hepsi "bozuk plak" gibi aynı şeyi tekrarlayıp duruyor!

(...)

Kendilerini "çok akıllı" kabul etmelerine lafımız yok ama bari karşılarındakileri bu kadar "aptal yerine" koymasalar!

Zeki Ceyhan Milli Gazete