Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Fatma ÇELİK
Dr. Fatma ÇELİK

Ulusal Egemenlik ve Çocuklar

Yarın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 105. yıl dönümü. Meclisin açılışı ve egemenliğin ulusa devredilişine ithafen çocuklara atfedilen 23 Nisan, ulusal egemenlik ve çocukların bir ulus için önemine birlikte dikkat çekiyor.

Bu açıdan söz konusu her iki başlığa da kısaca bir bakalım isterim…

Ulusal Egemenlik

Mustafa Kemal Atatürk, kuvvet birdir ve o da milletindir” der; egemenliğin millete ait olduğunu, milletin iradesinin de TBMM tarafından temsil edildiğini sıklıkla vurgular.

Anayasamız, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Hiçbir surette hiçbir kişiye bırakılamaz” der.

Bu açıdan, TBMM ve onu bir araya getirme aracı olan demokratik seçimler, ulusal egemenliğin en önemli göstergeleridir.

Dolayısıyla, ulusal egemenlik, milletin kendi kendisini yönetebilmesidir. Bunu mümkün kılmak da halkın kendisini yönetecek, iradesini temsil edecek kişileri seçme hakkına sahip olmasını gerektirir.

Yani, seçme ve seçilme hakkının bulunmaması, ihlal edilmesi, ulusal egemenliğin de ihlal edilmesidir.

Bugün Türkiye’de yaşanılan sorunlar, temel gündemimiz olarak seçilmiş başkanının siyasi saiklerle tutuklanması ve cumhurbaşkanı adaylığının engellenmesi, yarının, 23 Nisan’ın, anlam ve önemiyle çok yakından ilişkili ve ne yazık ki -ulusal egemenliğin ne kadar zor koşullarda halka devredildiği düşünüldüğünde- utanç vericidir.

Çocuklar

Genç nüfusu yoğun olan bir toplumuz. Kolektif olarak çocuklara miras bırakabileceğimiz en güzel şey ise, sosyal devlet güvencesi hissetmeden yaşayacağı bir toplum.

Nitekim anayasa da sosyal devlet ilkesini içerir, çocukların devlet tarafından korunma altına alınacağını garanti eder.

Ancak ebeveynler çocuklarının bugünü için de geleceği için de kaygılı. Gençler, kendi geleceklerinden endişeli.

Çocuklar, sokakların güvensizliğinden her geçen gün sokaklarda oynamaktan uzaklaştırılıyor. Ekonomik zorluklar, eğitimdeki eşitsizlikler, sınav baskısı, belirsiz gelecek gibi olumsuzluklar çocukların omzuna çok erken yaşta yükleniyor.

Ailelerin geçim sıkıntısı, çocukların psikolojik gelişimine olumsuz bir şekilde yansıyor.

Oysa onların umutla büyümesi, geleceğe dair güzel hayallere sahip olması, güvenli ve destekleyici bir toplumda mümkün olacaktır.

Bu açıdan, 23 Nisan yalnızca kutlanıp, çocukları bir günlüğüne eğlendirip geçilecek bir bayram değil, aynı zamanda onlara karşı sorumluluklarımızı hatırlama ve yerine getirme günüdür.

Ezcümle, yarın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ancak ne ulusal egemenliği ne de çocukları korumada başarılı bir karnemiz var. Oysa gerçek bir egemenlik, en çok çocuklarını koruyabilen toplumlarda hayat bulur.

Yazarın Diğer Yazıları