Ulus'taki paha bilmez TRT binası boşaltılıyor. Depreme dayanıklı olmaması gerekçesiyle. İnsan onun manzarasında 300 yıl yaşar

Ulus'taki paha bilmez TRT binası boşaltılıyor. Depreme dayanıklı olmaması gerekçesiyle. İnsan onun manzarasında 300 yıl yaşar
Harbiye Radyoevi ve TRT'nin Ulus'daki binaları depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle boşaltılıyor. TRT'nin Ulus'taki binası manzarasıyla nefesleri kesiyor. Boğazı kuşbakışı gören binanın konumu "İnsan burada 300 yıl yaşar" yorumlarına neden oluyor. Malzemelerin kutulama ve bunları taşıma işini TRT personelinin yaptığı belirtiliyor.

Odatv'nin haberine göre, TRT İstanbul Radyoevi. Dünyada radyo binası olarak inşa edilen sayılı örneklerden biri. Harbiye’de 1945 yılında inşa edilen, 1949 yılında hizmete giren, Türkiye'de radyo yayıncılığının 93 yıllık serüveninin anlatıldığı müzeyi de barındıran bu tarihi bina boşaltılıyor. 
Radyoevi ile eş zamanlı olarak TRT’nin Ulus’taki televizyon binası da depreme dayanaklı olmadığı gerekçeyle taşınıyor. Boşaltma işlemi sırasında ise kurumun demirbaşlarına, arşivine adeta çöp muamelesi yapılması da tepkiye yol açmıştı.
"FOSFORLU KALEMLE YAZMIŞLAR"
TRT çalışanlarının ve örgütlü oldukları Kesk Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Banu Savaş, ANKA'dan Edda Sönmez'e açıklama yaptı. Savaş, taşınma işinin de profesyonelce ve gerekli özen gösterilerek yapılmadığını belirtti.
Banu Savaş “Bizi binadan taşıma ve depreme karşı güçlendirme çalışmalarını duyduğumuzdan itibaren, Haber-Sen olarak, TRT yönetiminden defalarca randevu istedik, ayrıca yazılı olarak sorularımızı da ilettik. Yönetim bu konuda hiçbir zaman şeffaf davranmadı. Taşınmamız için bir firma ayarlanmamış kurum personeli kendi kutulayıp, taşıyor. Kutuların üstüne fosforlu kalemle yazmışlar. 18 ay sonra o yazılar umarım okunur" dedi.
Kesk Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Banu Savaş "Bantlar hala yerde poşet içinde. Bant sistemi toz içinde, üstünde kablolar. Bunların toz, rutubet görmemesi lazım. Yönetim bantlar için 'Dijitale aktardık, bunlar boşa çıkanlar, personelin kendi arşivi' diyor. Dijitale tabii ki aktarılacak ve dijitalden kullanılacak. Ama bunlar arşiv niteliğinde, atılmaması gerekir. O zaman müzeleri de dijitale taşıyalım, eserleri atalım. Ya da 'Yayıncının kendi arşivi' diye bir şey olamaz. Yaptığımız her kayıt kurumundur. Kendi arşivimiz ancak kendi paramızı verip, kurumun işi haricinde çektiğimiz ürünlerdir. Ve onların iş yerinde olması biraz saçma. Yani baştan sona, nereden tutsanız elinizde kalan açıklamalar bunlar” diye konuştu,

xtrt1-001.jpgtrt4-001.jpg