Ümit Hoca'nın ağır suçu!

İleride bunlar siyaset tarihi olarak değil, absürt komedi tarihi olarak okunacak!.. Daha düne kadar muhacir güzellemesi yapanlar, bugün o muhacir dediklerine sınırın yolunu gösteriyorlar, hatta sınıra turlar düzenliyorlar!..

Sığınmacı varlığını, 'bizi ayakta tutan insanlığımız' şeklinde sunup, vatandaşlık vermenin altyapısını hazırlayanlar, şimdi Batı'ya "Biz yeterince baktık, siz parayı eksik verdiniz, alın biraz da siz bakın" diyebiliyorlar!..

Türkiye'deki sığınmacı sayısı kendilerine soruldukça bir türlü cevap veremeyenler, sınırdan geçen göçmen sayısını, turnikeden geçiyorlarmış gibi günlük küsuratına kadar verebiliyorlar!..

***

Hatırlatalım yine: Tarihi kendi şartları içinde değerlendirmezseniz ortaya tuhaf durumlar çıkıyordu... Ensar-muhacir klişesini, tarihî, dinî ve sosyal farkların hiçbirini dikkate almadan, olduğu gibi bugüne taşımak gibi...

Meselâ, ensar ve muhacir kardeşlikleri pekişsin diye birbirlerine varis bile tayin edilmişlerdi... Ta ki mirası Bedir'den sonra 'kan bağı'yla lâyık kılan ayet-i kerime gelene kadar... Ayrıca 'bahçesinden ortaklık' ve 'eşlerden birini teklif etmek' gibi örnekler söz konusuydu, o döneme ait...

Düne kadar konuyu sadece ensar-muhacir boyutuyla ele alanların böyle tekliflerini duymamıştık!.. Tabii evlerini açanları da!.. Fakat yeni sürüm ensardan muhacirlerle ilgili 'Siz artık gitseniz'e varan ve neredeyse kovalamayı andıran böyle müthiş bir performans, bu denli ağır çark beklemiyorduk doğrusu!..

Bir "Misafirlik üç gündür" demedikleri kaldı!..

***

Son günlerde Ümit Özdağ'a yönelik aleyhte propagandanın örtülü gerekçelerinden biri de bu olmalı… Çünkü haklı çıktı… Sığınmacı politikasıyla ilişkili görüşleri dolayısıyla 'ırkçılık' itham edilen Özdağ'ın ikaz ve öngörüleri doğru çıkıp, kamuoyunda da takdir toplamaya başlayınca birkaç yönden saldırı başladı…

OdaTv'den Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'yla, bizim gazeteden Murat Ağırel'e yapılan operasyondan ona da yapılması siparişleri verildi… Masum olduklarına yüzde yüz inandığımız gazetecilerin, suçları sabit olsa bile, işlendiği var sayılan suçun cezası göz önüne alındığında, tutuksuz yargılanmaları gerekirken, bu yapılanın ne anlama geldiğini bütün Türkiye biliyor…

Mansur Yavaş'a yaptığı komplodan sonra 6 yıl 6 ay hapis cezası alan ve bu cezası istinafta onaylanan,  ayrıca çocuk pornosu suçundan 3 yıl ceza alan ve bu cezası istinafta onay bekleyen Necmettin Kesgin'in elinin kolunu sallayarak gezdiği bir ülkede Barış'ların ve Murat'ın tutuklu olmasına şaşırmayacağız öyle mi?

***

Ümit Hoca'nın gerçek kusuru, haklı çıkması ve ona karşı çıkanların şimdi bu konuda konuşacak yüzü olmaması…

Kendisini 'ırkçılık'la suçladılar… Oysa bütün mesajları, basın toplantıları ve televizyon konuşmaları ortada… Suriyelileri ırkından dolayı aşağılayan tek bir satır, tek bir kelime, savaş mağduru Suriyeli mazlumları öteleyen tek bir hece yoktur…

Sığınmacı probleminin çözülmesi için insanlık dışı çözümler asla önermemiştir… Onların vagonlara doldurulup sınır dışına gönderilmesini teklif etmemiştir meselâ… Toplumsal gerginlikleri körüklememiş, olabileceklere karşı uyarılarda bulunmuştur…

Bu türden büyük göçlerin doğurabileceği tehlikelere dikkat çekmiştir… Sınır illerimizin Peşaverleşme ihtimalini hatırlatmış, Filistinli göçünün Lübnan'da yol açtığı ağır travmayı göz önüne sermiştir…

Ülkenin demografik yapısının bozulma durumunu rakamlarla ortaya koymuş, ulus-devlet niteliğinin aşınabileceğine vurgu yapmıştır… Kontrolsüz göç ve yerleşimin, bölgeden terörist unsurları da ülkemize taşıyabileceğini, şehirlerde suç oranının artabileceğini, gerilimlerin yaşanabileceğini sıkça hatırlatmıştır…

Türkiye, kaldıramayacağı bir yükün altına sokulurken, çoğu mazlum ve masum Suriyelilerin topraklarından koparılırken, orada alanın hangi güç, hangi akıl ve hangi etnisiteler lehine boşaltıldığını ısrarla sorgulamış, Türk milletinin dikkatini bu soruya yoğunlaştırmak için insanüstü bir gayret göstermiştir…

Ümit Özdağ, 20 yıl sonra belki de olmayacağı bir dünyada, ülkesinin ve milletin geleceği için öngörmeye ve devletin tedbir almasına çalışmış, sesi çıktığı kadar cesaretle bağırmıştır…

Ve bugün haklı çıkmıştır… Belki de onun için suçludur!..

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları