AKP’nin Haziran ayında gündeme getireceğini açıkladığı Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileriyle ilgili mini anayasa değişikliği paketine MHP Genel Başkan adayı Prof. Dr.Ümit Özdağ karşı çıktı. Özdağ, “1961’e kadar zaten Türkiye’de partili Cumhurbaşkanlığı uygulanmıştır ve özellikle bugün Erdoğan ve taraftarlarının sürekli eleştirdiği Milli Şeflik döneminde de bu sistem vardı. Dolayısıyla Erdoğan, yıllardır eleştirdiği Milli Şefliğe öykünüyor” dedi.
MHP Genel Başkan adayı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, AKP’nin gündeme getirdiği Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili net konuştu:
“Partili Cumhurbaşkanlığı, siyasal yönetim modelleri arasında denge-denetim bakımından en kötü sistemdir. İktidar olduğu günden bu yana Türkiye’nin bütün sistemiyle oynadığı gibi güçlü Cumhurbaşkanı-güçlü Başbakan sistemi getiren Anayasa değişikliğini millete dayatan Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeye yapacağı iyilik, Cumhurbaşkanlığı’nın yetkilerinin kısıtlanıp sorumsuz Cumhurbaşkanlığına uygun hale getirilmesidir.” dedi.
Türkiye’nin gün geçtikçe otoriter bir şekilde yönetilmeye devam ettiğine dikkat çeken MHP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir şekilde yetkileriyle sınırlı kalmadığını, sürekli Anayasal olarak suç işlediğini söylerken, “Başkanlık sistemi istedi, olmuyor o zaman Başkanlık sistemi kadar güçlü ancak yine de hiçbir sorumluluğu olmayan, partisinin başında kalacağı partili Cumhurbaşkanlığını istiyor. Maksadı yıllardır eleştirdiği İsmet İnönü’nün Milli Şeflik dönemi. “diye konuştu.
Prof. Dr. Özdağ, “15 sene önce partisini kurarken yola çıktığı bütün arkadaşlarıyla bugün kanlı-bıçaklı olan Cumhurbaşkanı, güya varolan Anayasal sınırlarına rağmen AKP’yi yönetmeye devam ediyor. Hergün yeni bir Anayasa suçu işliyor. Kendi partisinin dışındaki siyasi partileri dizayn etmeye çalışıyor, yargıya talimat veriyor. Kavga edecek düşman bulamayınca 70-80 sene önceki İsmet İnönü ile kavga ediyordu. Bugün istediği partili Cumhurbaşkanlığı sistemi zaten 1961 Anayasası’na kadar Türkiye’de uygulanan bir sistemdi. Ve özellikle eleştirdiği İsmet İnönü döneminde yaşanan sorunlar bilinmektedir. O tarihte yaşananlardan İnönü’yü Milli Şef diye eleştirenlerin bugün geldiği nokta, Milli Şef’lik özentisidir. Tayyip Erdoğan, partisindeki bütün arkadaşlarını devre dışı bıraktıktan sonra, otoriterleşmeye olan eğilimini de gözönüne alırsanız Milli Şef olmak istiyor. Ben buradan kendisine öneriyorum. Partili Cumhurbaşkanlığı yetmezse soyadını da değiştirsin İnönü yapsın. Ancak biz varolduğumuz müddetçe bu amacına ulaşamayacaktır. Neticede Anayasa değişikliği gizli oylamayla yapılacak bir değişikliktir. Kiminle anlaşırsa anlaşsın Erdoğan’ın hevesi kursağında kalacaktır” diyerek Partili Cumhurbaşkanlığı modeline kesinlikle karşı olduklarını ifade etti.
2011 da yazdığı ‘İKİNCİ TEK PARTİ DÖNEMİ” adlı kitapta AKP nin nasil bir hegemonik parti sistemini adim adim insa ettiğini anlattığı ifade eden Prof. Dr. Özdağ, “Bugün gelinen nokta 17-25 Aralik sürecinde Anayasa’yı askıya alan ve kaymakamlara bile mevzuatı çiğneyin tavsiyesinde bulunan bir siyasetçinin anti demokratik bir rejim için yaptığı son hamledir. Kabul edilmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Yargıtay’da karar aşamasında olan MHP kongresine de kısaca değinen MHP Genel başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “yerel mahkeme kongrenin yapılmasına ilişkin karar verdiğinde, ‘ANKARA’DA HAKİMLERİN OLDUĞUNU BİLMEK GÜZEL’ demiştim. Bugün Yargıtay’da da hakimlerin olduğu inancıyla sabırla Yargıtay’ın kararını bekliyoruz” diyerek Yargıtay’dan MHP’de kurultay isteyen delegenin lehine bir karar çıkacağına inancını dile getirdi.
