Ümitsiz vaka...

Son sözümü önce söyleyeyim; "Abdullah Gül'den hiçbir şey olmaz". Yıllar önce bu lafın ilk versiyonunu bir futbolcu, Ümit Davala kullanmıştı. Açık farkla kaybettikleri maçtan sonra "Bu Fenerbahçe'den bi cacık olmaz" dedi. Millet kahkaha atıp, dalga geçerken Galatasaray gerçekten şampiyon oldu.

Sadece ayak topunda değil, bi cacık olmaz bugün hemen her alanda kullanılıyor. Seçime kadar geldi. Tuhafıma giden ise birtakım araştırmacı ve anketörlerin halkın gözünün içine baka baka sarımsaksız cacık yapmaya kalkmaları.

Doğrucunun adı değişti ve hasbi oldu. Bir zamanlar gazetelerde çizgi kahraman Hasbi Tembeler vardı. Adı Hasbi idi ama, ayküsü düşük işler yapardı. Bugün ortaya konulanları görünce Hasbi'ye övgü yağdırmalıyız.

İktidar ve muhalefet arasındaki tek konuda uyum sağlandı bile diyemiyoruz. Fazıl Say'a dün sövenler, birdenbire "uluslararası değer" demeye başladılar. Yakın zamana kadar korumaya alanlar da saf değiştirdiler. Bir bakarız yakında bugün Metin Akpınar'ı ayağından asmaya çalışanlar fikir değiştirmişler.

2109'un ödülü

Genel hastalığımız ifratla tefrit arasındaki ölçüyü tutturmamamız. Bunda en büyük etken Erdoğan'ın gösterdiği işaretler oluyor. Şimdiden söyleyeyim 2019'un Devlet Kültür Sanat Ödülü, kesinlikle Fazıl Say'ındır.

Yakında çıkacağı Fransa, ABD, Çin ile diğer ülkelerdeki konserleri tüm yandaş medyada geniş yer bulacaktır. Yani kamuoyumuz yeterli şekilde aydınlatılacak. Bu kez, Say'ı dövenler değil övenler ölçüyü kaçıracak.

Esas..

Artık biliyorsunuz, yürüyecek gücü bulduğum an, sayısı çok marketlere uğrarım. Peynir bölümünden başlar meyve-sebze stantlarına kadar mutlaka turlarım. Arada seyyarlara dahi dikkat ederim. Roman vatandaşlarımızın esnafını herkese tavsiye ederim. Çok dürüsttürler, kazanç ölçülerinde kanaatkârdırlar.

Benim alış veriş yaptığım karı kocanın geldiğini sıtma görmemiş seslerinden hemen anlarım. Daima dört veya beş çeşit mal satarlar. Bunlar genelde domates, patates, soğan, portakal ve muzdur. Salı gününden Migros'la kıyaslama yapacağım. Üstelik o gün ünlü markette yüzde 25 indirim mevcuttu. Bizim Romanlarla aralarındaki fiyat farkı yüzde yüzün çok üstündeydi. Mesela muz 5 ila 7,75 lira. Patates 2,5 ila 4,5 lira. Sıkı durun domatese bakın, 3,90 ile 7,69. Bir de dünden liste dışı örnek vereyim. Migros hıyarın kilosunu 14,5 liraya satıyordu.

Cevap bekliyoruz

Şimdi çıkıp kimileri kira, işletme ve personel farkından söz etmesin. Soruyorum onlara, milyonlarca insan trenden inmesin de ne yapsın? Amaçları daha iyi yaşamak değil mi? En azından biraz kaliteli yiyecek temin edebilmek. Vatandaş makarna ve bulgur pilavı pişirmekten fenalık geçiriyor.

Zorunlu fatura ödemeleri, karın doyurmanın kalitesini de düşürdü.

Hükûmet etmek konumunda olanlar, sadece Abdullah Gül'ün imdat kolunu çekmesiyle meşgul. Oysa seçmene iyi dikkat etmeliler.

Bir anı

Yıllar önce Demirel muhalefette idi. Talihsiz bir olayda vefat eden Tamer Özdemir kardeşim Baba'yı Beşiktaş pazarına götürdü. Muhteşem resimlerle döndü. Düşünün Süleyman Baba'nın elinde kıvırcık salata. Görüntü tamamdı. Peki altını neyle dolduracağız? Kısa bir fikir jimnastiğinden sonra başlığı attım; "Ooo, ot bile 60 kuruş olmuş."

Ertesi gün Genel Yayın Müdürümüz telefon etti; "Süleyman Bey aradı ve 'Bu manşet kimin' diye sordu". Ben de kim olacak, seninki dedim. Tepkisini sordum, sadece "gözlerinden öptü" şeklinde cevap verdi.

Önceki gün ufacık göbek salata 5 lira idi. Aradaki farkı, fark edin. Millet otlayamaz hâle bile geldi. Özetlersek, trenden inen inene.

***

Yeni parti

Şimdilerde diğer konumuz doğum sancıları. Yeni parti daha kurulmadan üç başkan adayının adı geçiyor; Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Aydın Ünal (Erdoğan'ın konuşmalarını yazardı). Dikkat edin olası liderler arasında Abdullah Gül yok. Baştan yazdım ya, eski Cumhurbaşkanımız fazla yorulmayı sevmez. Diğerleri çalışacak o hazıra buyuracak.

İşte bu yüzden "Ondan da bi cacık olmaz" diyebiliyorum.

Kaldı ki en büyük finansman gücü Boydak ailesine darbe üstüne darbe indiriliyor. Onlar da tuhaf. Adam dinî vecibesini yerine getirmeye gidiyor. Beraberinde  altınlarla. Nasıl yorumlarsanız yorumlayın. FETÖ'cülük kulpu da en büyük sorun.

***

BAŞSAĞLIĞI: Eski çalışma arkadaşım Metin Özkan babasını trafik kazasında kaybetti. Hakk'a yürüyen Ahmet Özkan'a rahmet Metin kardeşimiz ve ailesine başsağlığı diliyorum. Merhumun mekânı Cennet olsun.

GÜNÜN SÖZÜ

Ne kadar bilmese de, halk hüner-mendi tanır. Şeyh Galip

 

Yazarın Diğer Yazıları