Ümmet ya da ihanet!

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da iki ajan yakalanmıştı. Bu ajanlar İstanbul'daki muhalif Arapları izleyeyip fişleyen ve Türkiye'ye karşı casusluk faaliyeti yapan kişiler olduğu ifade edildi. Daha sonra ajanlardan birisinin intihar ettiği açıklandı.
Yapılan soruşturma sonrasında Türkiye'ye karşı casusluk yapan bu kişilerin Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratına mensup olduğu ortaya çıktı.
Türkiye'ye karşı casusluk yapanların devlet olarak dahi nitelenemeyecek bir emirliğin mensubudur. Bu kişilerin kiralık katil Muhammed Dahlan'ın adamları olduğu iddiası da var. Bu Dahlan denilen Mossad ve CIA'nın adamının 15 Temmuz darbe girişimini finanse ettiği de biliniyor.
Bir bilgi daha verelim: Arabistan, BAE, Mısır ve Ürdün -tabii ki İsrail'in- Dahlan'ın Mahmud Abbas'tan sonra Filistin'in lideri olmasını istiyor. Türkiye ise Filistin'de Hamas'ı destekliyor.
Dahlan'ın, Mısır'da Mursi'nin devrilmesinde etkin bir rol oynayan 'Temerrüd' hareketinin bir benzerini Türkiye'de kurmak için çalışmalar yaptığı da söyleniyor.
Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması için ABD/İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan Dahlan gibileri tetikçi olarak kullandığı çok açıktır.
Geçtiğimiz günlerde yalnız Dahlan değil BAE'nin dış işleri bakanı da Türkiye konusunda zehir zemberek açıklamalar yapmıştı. O "1916 yılında Türk Fahri Paşa'nın Medinetü'l Münevvere halkının hakkına girdiğini ve onların mallarını çaldığını, onları kaçırdığını, Şam'dan İstanbul'a "Seferberlik" ilan ederek, Medine'deki el yazması eserleri çaldığını" söylemişti. BAE Dış İşleri Bakanı, İngilizlere karşı Medine'yi savunan Türkleri hırsız ilan ediverdi.
Suud medyasında ise Türk tarihi aşağılanıyor ve Osmanlı aleyhtarlığı zirveye vurmuş durumdadır. Hani ez-Zahiri adlı zat yazdığı makalede şunları söylüyor: Osmanlı'yı "DEAŞ'tan önce kuruluşu, suçları, katliamları ve hatta yıkılışından sonra askerlerini tıpkı fareler gibi Arap dünyasından çekme aşamalarından geçen bir devlet" olarak tanımlayarak Osmanlı Devleti'ni "DEAŞ'ın birinci devleti" olarak ilan etti.
Suudi Arabistan'da veliaht Muhammed bin Selman, nam-ı diğer Kaşıkçı cinayetindeki baş rölü nedeniyle tanınan şahıs da Türkiye'nin Katar ve İran ile birlikte "şeytan üçgeni"ni oluşturduğunu ve "Erdoğan'ın yönettiği Osmanlılar, Müslüman Kardeşler'i de kullanarak halifeliği yeniden getirmek istiyor" diyor.
İsrail'i övmek Osmanlı'yı yermek!
Suud basınının güdümlü kalemleri Osmanlı'yı ve Türkiye'yi yererken İsrail'i övmeleri dikkat çekiyor. Bu cenahtan Suudi Suad El Şammar: "60 yıldır her şeyi deniyoruz. Arap devletlerinin sahte milliyetçiliğiyle kandırılıp durduk. Neden İsrail'le barış içerisinde yaşamıyoruz ki?"
Muhammed El-Şeyh: "Evet, benim en büyük düşmanım İran, İsrail değil... Sadece bir ahmak ve budala bizim için Filistin sevgimizin ülkemize olan sevgimizden daha üstün olduğunu düşünür."
Suudi Arabistan eski ders kitaplarında Osmanlı'dan "hilafet" olarak bahsederken yeni ders kitaplarına Osmanlı Devleti'ni "işgalci" olarak gösterme kararı aldığı medyaya yansıdı.
Ayrıca Suudların yeni müfredatlarında I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki Almanya ile birlikte Medine halkını göçe zorladığı ve çocukları ailelerinden ayırarak suç işlediği'ne yer veriliyor. Osmanlı askerlerine verilmek üzere Medine'deki tüm malların yağmalandığı da diğer bir bilgi olarak kitaplarda yer alacağı açıklanıyor.
Arap dünyasında birileri Türkiye'nin yeni Osmanlı ideolojisi çerçevesinde "Halifelik" rekabetine girdiğini düşünüyor. Arap dünyasında Osmanlı Tarihini dolaysıyla Türkleri kirletme ve aşağılama kampanyalarının nedeni budur.
Bizimkilere soralım: Bu şartlarda hem Osmanlıcı hem Ümmetçi nasıl olunacak?
Türkiye'de "Ümmet...Ümmet" diye sayıklayanlar önce şu ümmet coğrafyasında olanın bitenin ne anlama geldiğini anlamaları gerekir. Kudüs, Golan Tepeleri, Filistin konusunda bile ortak bir tavır sergilemeyenlerin hilafet ve ümmet konusunu bir daha düşünmelerinden yarar vardır. İsrail/ABD/Siyonistlerle dost Osmanlı/Türkiye/İran'la düşman olanlarla hangi ümmet paydası altında buluşacaksınız?
- Zihniyet reformuna ihtiyaç var!09 Mart 2021 Salı 00:00
- ABD'nin Kaşıkçı Raporu ve düşündürdükleri05 Mart 2021 Cuma 00:00
- Şaşıranlara şaşırmak!02 Mart 2021 Salı 00:00
- Terör sorununa küresel ve bütünsel bakmak!26 Şubat 2021 Cuma 00:00
- Siyaset titreyip kendine gelmelidir23 Şubat 2021 Salı 00:00
- Üçüncü bir yol yok!19 Şubat 2021 Cuma 00:00
- Toplumsal refleksler test ediliyor!16 Şubat 2021 Salı 00:00
- Sorun anayasa değil zihniyettir12 Şubat 2021 Cuma 00:00
- Darbe yapmaz koşulları oluşturur!09 Şubat 2021 Salı 00:00
- Bugünkü Türkiye'yi nasıl görüyorlar?05 Şubat 2021 Cuma 00:00
- Vatandaşın gündemiyle siyasetin gündemi!02 Şubat 2021 Salı 00:00