Bir siyasi partinin ki, MHP'yi kastediyorum, bir genel başkan ki, Devlet Bahçeli'den bahsediyorum; iktidar olma, ülkeyi yönetme, ülkenin bekasını sağlama, terörü sonlandırma, ekonomiyi düzeltme hedefi olmaz mı?

Yok, maalesef MHP'lilerin de Devlet Bahçeli'nin de iktidar olup Türkiye'yi yönetme arzuları, siyasi hedefleri yok…

Var olan ise AKP'ye sonsuza dek destek ve bağımlılık,

Recep Tayyip Erdoğan'a sonsuz destek ve bağlılık...

Kastamonu'daki konuşmasında Devlet Bahçeli, kurucusu olup Erdoğan'ı tek adam yaptığı ve bugüne kadar hararetle savunduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni şöyle methediyor:

"Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin istikrarlı, iradeli, seri, tutarlı, hukuki, eşgüdüm halinde alacağı kararlar hayati önem ve değerdedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin gelecek umududur.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli güvenlik ve beka sorunlarına yegâne çözüm ve çaredir.

Elbette maruz kaldığımız tehlikeler henüz bitmemiştir. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne sahip çıkılmalıdır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden rahatsız olanlar vesayet özlemi çeken odaklardır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni karalamaya tevessül edenler gerilim dilinden, kavga üslubundan, cepheleşme siyasetinden nemalanan ve yararlanan art niyetli oluşumlardır."

Bahçeli, "Çift başlılık nihayete ermiştir" diyor ki, yüzde yüz haklıdır çünkü artık Türkiye'yi "tek baş"  yönetmektedir.

Ve Bahçeli de, aksaklıkları olduğunu gördü ki şöyle devam ediyor konuşmasına:

"Yeni bir 15 Temmuz'un olmaması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlendirilerek, derinleştirilerek, ilke ve esaslarıyla kurumsallaştırılarak yaşatılmalıdır."

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Önce methediyor, yere göğe sığdıramıyor, karşı çıkanları haksız ve hukuksuz şekilde "FETÖ'cü, PKK'cı" ilan ediyor ve daha sonra özgür gazetecilerle CHP'nin, İYİ Parti'nin söylediklerinden alıntılayarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin revize edilmesi için şunları sıralıyor:

- "Güçlendirilerek,

- Derinleştirilerek,

- İlke ve esaslarıyla kurumsallaştırılarak yaşatılmalı…

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi henüz bir yılını yeni doldurmuştur.

- Elbette her yeni sistemde olduğu gibi aksayan yönler olabilecektir.

- Önemli olan samimi bakışla, sorumluluk ruhuyla, dürüst bir vicdan eşliğinde yeni sistemin daha da etkin ve verimli olabilmesi için yapılması gerekenler her neyse ona kilitlenmek, gündeme almaktır."

Sayın Bahçeli bunları bizler de muhalefet partileri de söylüyor ki neden kızıyorsunuz, hakaretler yağdırıyorsunuz?

"Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin güçlenmesi konusunda atılacak her müspet adıma destek vereceğiz" diyorsunuz.

Bu durumda gelin öncelikle;

- Kuvvetler ayrımını sağlayacak,

- Cumhurbaşkanı ve bakanlarını denetleyecek,

- Bakanları Meclis'e karşı sorumlu kılacak,

- Hatalarında hesap sorulacak,

- Devleti tek kişinin değil kurumsal olarak yönetmeyi sağlayacak,

- Medyanın ve gazetecilerin özgürlüğünü sağlayacak,

- Liyakata ve kariyere bürokratik atamalarda önem verecek,

- Devleti tarikatlardan, cemaatlerden uzak tutacak,

- Kişisel hak ve özgürlükler AB normlarına taşıyacak,

- İşsizlikle, enflasyonla, tarımdaki çöküşle mücadeleyi sağlayacak,

- Terörist başı Öcalan'dan, Kandil'den siyasi medet ummayacak bir sistem istiyoruz.

Sayın Bahçeli ve MHP'liler var mısınız?

Ama ben size şunları da sormak isterim.

2023 ya da erken cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde;

- Devlet Bahçeli veya layık bir MHP'li, Cumhurbaşkanı adayı olacak mıdır?

-  MHP'nin tek siyasi hedefi AKP ve Erdoğan'ı desteklemek midir?

-  MHP tek başına genel seçime girebilecek midir?