Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in kendi hayatında çok önemli bir yeri olduğunu belirtip, “Beyin cerrahisinin Piri Reisi beni de hayata döndürdü” diyen Sabahattin Önkibar kamuoyunda bilinmeyen hikayesini şöyle anlattı:
“1999 yılının sonlarına yakındık. O dönem TGRT ve Türkiye Gazetesi'nin Ankara temsilcisiydim ve çok yoğun çalışıyordum. İşte o süreçte rahatsız edici şekilde başım dönmeye başladı. Ankara'nın pek çok uzman doktoruna muayeneler, tetkikler, röntgenler derken nihai teşhisi rahmetle andığım Profesör Tunçal Özgen koydu. O zaman Hacettepe Üniversitesi'nin rektörü ve de çok iyi bir beyin cerrahı olan Tunçal Hoca" Beynindeki damar genişlemiş, baloncuk yani anevrizma oluşmuş" dedi. Çözüm deyince de; ya ameliyatla müdahale edilecek, ya da yeni uygulanmaya başlanan kasıktan girilip beyine parça gönderilip tamir edilmeye çalışılacak karşılığını vermişti.
ECEVİT’TEN ÖĞRENEN DEMİREL DEVREYE GİRDİ
O akşam TGRT'de yapacağım haber programımın canlı yayın konuğu dönemin başbakanı Bülent Ecevit olacaktı. Kendisini hastaneden arayıp durumu aktardım ve programı yapamayacağımı söyledim.
Merhum Ecevit çok yakından ilgilendi, dahası o akşam görüştüğü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de rahatsızlığımı iletti.
Demirel, Ecevit yanındayken beni aradı; “Sabahattin şimdi sayın Başbakandan öğrendim. Geçmiş olsun, hiç endişelenme. Bu anevrizma İhsan Sabri Çağlayangil’de de vardı. Gereken neyse yapacağız. Şimdi Osman Müftüoğlu’na talimat veriyorum. Bu ameliyatı dünyada en iyi kim yapıyorsa seni ona ameliyat ettireceğiz." demişti.
Türkiye’yi bekleyen korkunç senaryo! Sabahattin Önkibar açıkladı
“MASRAFI BIRAK, İYİLEŞMEYE BAK”
Akabinde de Cumhurbaşkanının özel doktoru ve Ankara Numune Hastanesi Başhekimi olan Osman Müftüoğlu aramış ve hemen araştırmaya başladığını söylemişti.Profesör Müftüoğlu ertesi günün akşam saatlerinde yine aradı ve şunu söyledi: Bu konuda dünyanın tartışmasız en iyi ismi Profesör Gazi Yaşagil Hoca… Siz de evet derseniz ben cumhurbaşkanımız adına onu arayıp acil ameliyat için randevu isteyeceğim. Hemen evet dedim, ancak bir şart koştum. “Randevuyu siz alın fakat ameliyat dahil bütün masrafları kendim karşılayacağım” dedim. Bir saat sonra da rahmetli Demirel aradı ve "Bırak masrafı, sen önce iyileş" dedi Lakin ben ısrar edince "Peki" dedi. Rahmetli Demirel ve dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Baki İlkin’e de talimat verip ilgilenmelerini talep etti.
AMERİKA’YA UÇTUM, GAZİ HOCAYLA BULUŞTUM
Uzun bir uçuş sonrası Arkansas eyaletinin başkentine ulaştım. Gazi Hocayla buluştum. Kısa sürede Gazi Hocayla arkadaş, hatta dost oldum. Doktorluk hayatında 40.000 kişiyi ameliyat eden dünyanın en iyi mikro cerrahi ustası tarafından ameliyat edilecek olmam bana güven veriyordu. Gazi Hoca da, “Sayende Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'le telefonda uzun uzun sohbet ettik” diye takıldı.
Yapılan anjioya kendisi de katılılan Gazi Hoca ertesi gün beni güle oynaya ameliyata aldı. Yanında adlarını şimdi hatırlayamadığım iki genç kadın doktor da vardı. Onları bana tanıştırıp, “Burada Türkler olarakçoğunluktayız, bunlar da Türk” dedi.
YENİDEN SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM
Ameliyat sonrası Gazi Bey'in "Nasılsın beni duyuyor musun?" sorusuyla uyandım. Beyin anevrizması yani, beyin içindeki damar tamiri gibi dünyanın en riskli ve tehlikeli ameliyatı sonrası emin olun bir dakika olsun yoğun bakıma alınmadım. Bizzat yaşayarak gördüm. Gazi Yaşargil gerçekten Amerikalıların dediği gibi onların seçtiği gibi yüzyılın en büyük beyin cerrahı. Yani beynin adeta Piri Reisi.
Sabahattin Önkibar açıkladı: İktidarın Ümit Özdağ planı
GAZİ HOCA MÜTHİŞ BİR TÜRKÇÜYDÜ
Zaten o sebeple tıp dünyası önünde saygı ile eğiliyor. O sadece iyi bir hekim değil gerçekten adam, gerçekten insandı. Gazi Yaşargil Türkiye'ye geldi, misafirim oldu. İki kere televizyonda canlı yayında ağırladım. Gazi Bey müthiş bir Türkçü, müthiş bir Cumhuriyetçi, müthiş bir Atatürkçüydü. Evinin bahçesinde otağı vardı. Gazi Hoca "Reflekslerim zarar görmesin” diye araba bile kullanmaz içki sigara içmez, her akşam 10 -11 arası yatıp sabah 06.00'da kalkardı. Evet başta da ifade ettiğim gibi Ordünaryüs Profesör Gazi Yaşargil Cumhuriyet Türkiye'sinin ürünüydü sonucuydu. Bana göre mübarek insan, dini satan şarlatanlar değil Yaşargil gibilerdir ruhun şad olsun. Gazi Bey’i rahmet ve minnetle anıyorum.