"Unutulmaz Mısralar"

Edebiyat öğretmenlerimiz bize Divan şiirini daha lise yıllarımızda sevdirmişlerdi. Ali Çelikbaş hocamız Fuzûlî'yi, Bâkî'yi anlatırken elinden Nihad Sami Banarlı'nın "Resimli Türk Edebiyatı Tarihi" fasiküllerini eksik etmez, bizim de almamızı tavsiye ederdi. Millî Eğitim Yayınevlerinden peyderpey aldığımız bu fasiküller Eski Türk Edebiyatı'na karşı ilgimizi her gün biraz daha artırıyordu. Bir ara hocamıza, büyük şairlerin "Divan"larını almak istediğimi söylemiştim, o da "Divan'lardan ziyade, Divan şiiri antolojileri var, onları bulmaya çalış" demişti. Öğretmenimiz Ali Çelikbaş'ın (Keşke bu yazı vesilesiyle öğretmenimizle irtibat sağlayabilsek. Yanılmıyorsam Afyon'un Çay kazasındandı.) bu tavsiyesi üzerine o günlerde, aşağıda künyelerini verdiğim antolojileri alıp incelemiştim:

1-Prof. Dr. Köprülüzade Mehmet Fuat: Eski Şairlerimiz DİVAN EDEBİYATI ANTOLOJİSİ, İst. 1931.

2-Necmeddin Halil Onan: İzahlı DİVAN ŞİİRİ Antolojisi, İst. 1940.

3-Vasfi Mahir Kocatürk, DİVAN ŞİİRİ ANTOLOJİSİ, İst. 1949.

Antolojilere olan merakım Edebiyat Fakültesi'nde okurken beni İ. Hilmi Soykut'un "UNUTULMAZ MISRALAR"ıyla tanıştırdı ki bu eser "Eski Türk Edebiyatı" alanında akademisyen olmamda etkili olan kitaplardan biridir. Bugün sizlere kısaca tanıtmak istediğim bu kitabın tam adı şöyledir:

"Açıklamalarıyla XII. Asırdan XX. Asra Kadar Türk Şiirinde Tasavvuf, Hikmet ve Felsefe Dolu UNUTULMAZ MISRALAR, Sönmez Neşriyat, İst. 1968."

Büyük boy, 1156 sayfalık bu harika çalışma, İstanbul Ünv. Edebiyat Fak. Metinler Şerhi Profesörü Ali Nihad Tarlan'ın takriziyle başlıyor:

"Bu eserde asırların imbiğinden süzülmüş en temiz insanî duygular ve fikirler titizlikle seçilmiş ve cidden örnek bir dil ile şerh ve izah edilmiştir."

Müellif "BİRKAÇ SÖZ" başlığı altında eserini şöyle takdim eder:

"Biz, bu eserimizde, şiirimizin muhtelif cephelerinden bir yenisini ele almak, felsefe ve tasavvufun ışığında gelişmiş olan 'hikmet' vadisinde yazılmış mısra ve beyitlerde hakîm şairlerimizin kudretli sesini duyurmak istedik."

"Eserin Mahiyeti Hakkında Açıklamalar", "Felsefe ve Tasavvufta Muhtelif Görüşler ve Telakkîler", "Felsefî İçtihatlar", İslâmî Tasavvuf ve Ruh Nazariyeleri", "Tasavvufun Türk Şiirine Girişi" vb. dokuz bölümlük "giriş"ten sonra kitabın esasını teşkil eden "UNUTULMAZ MISRALAR"a geçilir.

XII. asırdan XX. yüzyıla kadar asır asır 650 şairden 4 bine yakın beyit ve mısraın yer aldığı eserde zaman zaman beyit ve mısraların açıklamaları yapılmış, tedaî ettirdiği tarihî, felsefî, tasavvufî ve mitolojik unsurlar hakkında gerekli bilgiler verilmiştir.

"UNUTULMAZ MIRALAR" Ahmet Yesevî ile başladığına göre ilk örneğimiz ondan olsun:

"Bu dünyâ mâlını yığdı vefâsın görmedi Kârûn//Kitip yer astığa âhır cihândın kiti armanlık."

(Zenginliği dillerde efsane gibi dolaşan Karun bile yığdığı dünya malının vefasını, hayrını görmedi; en sonunda bir avuç toprağın altında yok olup gitti.)

Tefeül usulü bir-iki örnek sunarak yazımızı tamamlayalım:

"İmrenme görüp mîve-i bâğın, ümerânın//Kim sular anı gözleri yaşı fukarânın"

(Makam-mevki sahiplerinin göz kamaştırıcı servetini görüp de imrenme. Zira onlar bu serveti fakir fukaranın gözyaşları pahasına elde ettiler.)

"Lânet ol devlete kim ola gıdâ//Eşk-i çeşm-i fukarâ subh u mesâ"

(Zulüm ve haksızlıkla elde edilen ve gece gündüz bütün gıdası fakirlerin gözyaşından ibaret olan saadete lânet olsun.)

"İntizâm-ı kâr için düşmenden istifsâr-ı re'y//Râh-ı Firdevs-i berîni sormadır iblisten."

(İşlerimizi düzeltebilmek için, bize düşman olanlara akıl danışmak, şeytana cennetin yolunu sormaya benzer.)

Divan şiiri denilince maalesef aklımıza hemen "aşk ve şarap" geliyor. Çünkü ders kitaplarına giren şiirler hep hüsniyata dair. Oysa eski şairlerimizin hikemiyâta dair de nice güzel beyitleri var. Bunlardan haberdar olmak istiyorsanız işte size UNUTULMAZ MISRALAR…

***

ACİMİN GİRYESİ:

"Eğer maksûd eserse mısra-ı berceste kâfîdir",

Efkârlıysan oku, "Unutulmaz Mısralar" dâfîdir. (Li-müellifihî)

Yazarın Diğer Yazıları