Usta ve çaylak siyasetçi farkı

Bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan, karşı tarafta Kemal Kılıçdaroğlu var Türk siyasetinin stadyumunda.

Şimdi Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki bu kıran kırana mücadeleyi canlı yayınla (!) aktarayım.

3 Kasım 2002'de tek başına iktidar olan Erdoğan 17-25 Aralık sürecine kadar Fethullah Gülen cemaati ile beraber müthiş uyumlu bir dönem yaşadı.

Fethullah Gülen takviyeli AKP, rakipleri CHP, MHP ve HDP'yi hep açık ara fark atarak yendi karşılaşmalarında.

Ve 1.liği hiç kaptırmadılar rakiplerine 14 yıl boyunca.

Gerek Türkiye, gerek yerel seçimlerde Gülen takviyeli AKP zaferden zafere koştu.

17-25 Aralık'ta ise "dershanelerin kapatılması" kararı ile AKP ile Gülen arasında büyük kopma yaşandı.

15 Temmuz'da da FETÖ sadece AKP'yi değil Türkiye'yi de yıkmak için darbe girişiminde bulununca ikili arasında kan davası başladı.

Erdoğan sanki FETÖ ile hiçbir iş birliği yaşamamışlar gibi CHP'yi FETÖ'cüleri korumak, hatta onlarla iş birliği ima ederek Kemal Kılıçdaroğlu'na ve CHP'ye hücum ediyor.

Usta siyasetçi Aziz Nesin'in hikâyelerinde olduğu gibi karakola ilk girip şikâyetçi olan "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misali Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'yi suçluyor.

Sanki 15 yıl boyunca AKP ile Fethullah Gülen cemaati iş birliği yaşanmamış gibi.

Sosyal medyada Erdoğan'dan Melih Gökçek'e kadar AKP'lilerin Gülen'e yağdırdıkları iltifatlar dururken CHP ve Kılıçdaroğlu'nu FETÖ'cü olmakla, FETÖ'cüleri savunmakla itham ediyorlar.

İşte bu yavuz siyasetçi taktiğidir.

PKK terörünü bitirmek için bebek katili Abdullah Öcalan ile MİT arasında başlatılan ve "çözüm süreci" adı altında PKK'yı neredeyse affeden AKP, akil adamlar ile Türkiye turları düzenleyip "çözüm sonu barış" sloganları yayarken kentlerde PKK'nın mevziler oluşturmasına hatta iç isyan çıkarma girişimlerine hiçbir müdahalede bulunmadı.

Tam tersine HDP ile iş birliği çerçevesinde Kandil'e barış turları organize etti.

AKP çözüm sürecini Öcalan/Kandil hattında aradı yıllarca.

Çözüm süreci açıklamaları Stockholm ve Dolmabahçe mutabakatları ortada iken AKP ve Erdoğan bugünlerde CHP ve Kılıçdaroğlu'nu Kandil'e yürümekle eleştiriyor.

İşte bu yavuz siyasetçi taktiğidir.

40 yılı aşkın süredir aktif siyasetin içinde olan Erdoğan ile memurluktan emekli siyasetçi Kılıçdaroğlu arasındaki fark işte budur.

"Hata ettim, pişmanım milletim ve Rabbim affetsin" diyerek geçmişteki hatalarını hukuken ve dini olarak affedilmesini sağlama bağlamak isteyen Erdoğan'ı milletin affettiği ortada.

Özetleyecek olursak; 15 yıl boyunca Fethullah Gülen ve PKK terörü icraatlarının tek başına sorumlusu olan AKP ve Erdoğan müthiş bir algı operasyonu ile 15 yılın tüm başarısız icraatlarını CHP ve Kılıçdaroğlu'na ihale ediyor.

Peki, 15 yıl boyunca ve bugün AKP ve Erdoğan icraatlarına muhalefet yapması gereken CHP, bugün bu muhalefeti yapabiliyor mu?

15 yıl yapamadıklarını bugün yapmalarını beklemek saflık olur.

Yazarın Diğer Yazıları