Uyumlu muhalefet veya "uçurumculuk"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın,  “Türban yasağı bir cümleyle çözülebilir”  ve  “siyasi simge”  sayılsa bile yasaklanamayacağını açıklamasının ardından Bahçeli, başörtüsü yasağına karşı olduklarını belirterek, Anayasa’nın 10. maddesi -kamu hizmetinden yararlanmada eşitlik- çerçevesinde, toplumsal ve siyasal gerginlik yaratılmadan çözülebileceğini öneriyor!

Devlet Bahçeli  “Uyumlu Muhalefet”  yapacağını önceden tebşir etmişti. Zaten bu uyum da Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasına  “ip”  vermişti.

Şimdi  “Türban sorununu çözmek”  konusundaki son önerisinin de, bu  “uyum”  cümlesinden olup olmadığını ve bu öneride bizim, anlayamadığımız bir hikmet mi olduğunu düşünüyorum!
Bahçeli açıklamasında:  “Sayın Başbakan’ın milli konuları yabancı ülkelerde dile getirme huyu depreşmiş ve İspanya’da Türkiye’yi ve hukuki ve siyasi uygulamaları eleştiren bir konuşma yapmıştır... 5 yılı aşkın süredir, iki dönem olmak üzere iktidarda olan AKP’nin TBMM’de kahir ekseriyetle siyasal güce sahip olduğunu unutmuş görünen Başbakan, başörtüsü konusunda tutarlılık ve samimiyet açısından ciddi endişeleri davet eden beyanlarda bulunmuştur. Gerçekte Sayın Başbakan’ın ve partisinin başörtüsü meselesini çözmek gibi bir niyetinin olmadığı, 5 yıllık icraatıyla sabittir. Tıpkı cumhurbaşkanlığı seçimindeki gerginlik, kutuplaşma ve mağduriyet oyunu, inançlarımızın istismarında da kullanılmak istenmektedir.”  diyor...
Bunlar çok doğru tespitler. Hakikaten de Başbakan, türban sorununu çözmekten ziyade “türbanı”  Anayasa değişikliğinin üzerine sarıp, büyük bir kesimin hassas olduğu konudaki  “mağduriyetini”  Anayasa’nın diğer ve hatta değiştirilemez maddelerini değiştirmek için kılıf olarak kullanmak istiyor! Bu oyunu bozmak gerek.
Bahçeli’nin önerisiyle bu oyun bozulur mu?
Tehlikeli bir karşı oyun. Haydi diyelim ki Erdoğan bu teklifi kabul etti ve türban sorunu da çözüldü ama gene de diğer Anayasa değişiklikleri de geçti! O zaman? Velhasıl  “ölümlerden ölüm beğenelim, kırk satır mı kırk katır mı”  diye sora kalalım!
Beni düşündüren bir husus da Bahçeli’nin,  “Türban Yasağına”  karşı olması!
O da bu yasağın kaldırılmasından yana... Bu öneriye, mantığına göre türban yasağının; bütün kamusal alanda, okul ve üniversitelerden başka devlet dairelerinde, mahkemelerde de kaldırılmasına yol açılacak!
Hukukçular, formülün sorunu çözmeyeceğini söylüyorlar.

Bir önde olmak
Bahçeli’nin amacı, eğer  “bir adım önde olmak”  ve böylece Erdoğan’ın yolunu kesmek oyunu ise, geri tepebilecek tehlikeli bir oyun. Veya  “uçurumculuk”  yani, uçurumun kenarına dayatmak veya dayamaksa da çok tehlikeli bir oyun! AKP’yi  “uçurumun”  kenarına getirelim derken, uçurumdan yuvarlanmak da var!

Yazarın Diğer Yazıları