DHA'nın haberine göre, obezite tedavisi konusunda çalışmalara imza atan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, kilo alıp vermenin tekrar eden bir süreç olduğuna dikkat çekti. Dr. Kaya dünyanın ve Türkiye’nin en büyük sağlık problemlerinin başında obezitenin geldiğini hatırlattı.
Dr. Kaya, “Fazla kilolu olmak sadece görsel olarak insanları etkilemekten ziyade; omurga, eklem, diz, kalp damarları, pankreas hastalıkları, karaciğer yağlanmaları, uyku bozuklukları, mutsuzluk ve özgüven eksikliği gibi vücutta tam 236 hastalığın birebir nedeni" dedi.
Kaya "Kişiler, fazla kilolu olduğu zaman ‘çok yiyorum, kilo alıyorum, diyet yapmalıyım, kilolarımdan kurtulmalıyım' diyerek değişik yöntemler uyguluyorlar. Tek yönlü diyetler, obezite ameliyatları, zayıflama hapları ve çayları kullanarak ne yazık ki diyetzede oluyorlar” diye konuştu.
10 AYDA 60 KİLO VERDİ
5 yaşından beri kilo problemi ile savaşan 38 yaşındaki Erman Kılıç, üniversitenin ilk yıllarında kilolarının önüne geçmek için diyet, akupunktur gibi yöntemlere başvurdu. Verdiği 10 kiloyu 15 kilo olarak geri alan genç adam, son çare olarak tüp mide ameliyatına başvurdu. Tüp mide ameliyatında verdiği 35 kiloyu da 2 yıl içerisinde geri alan Kılıç, Ayça Kaya ile tanışarak 10 ayda 60 kilo verdi.
Kılıç, “2013 yılında da tüp mide ameliyatı oldum, orada kilo verdim. Çünkü obezite ameliyatından sonra sıvı ile besleniyorsunuz. Ayran ya da çorbadan başka bir şey tüketemiyorsunuz. Asitli içeceğe bağımlıydım. Ameliyattan sonra da bunu içmeye devam ettim bu da midemi büyüttü. Tüp midenin etkisi şu anda yok. Ayça Hanımla karşılaşmadan önce kilo alışını durduramıyordum. 150 kilodayken Dr. Ayça Kaya ile tanıştık. Şu an 90 kiloyum. Hedefim de 80-85 kiloya kadar inebilmek. Doktorumuz ve ekibiyle nasıl bir diyet yapacağımızı, listesiz diyetin nasıl olduğunu konuştuk" dedi.
Kılıç "Bu süreçte çok zorlandım. Karantina da girince evde tek başına yapacak bir şey bulamayınca yemek yemek istiyorsunuz. Bu süreçte hiç aç kalmadım. Neyi neyle yemem gerektiğini söylediler. Tatile gittiğimde 5 kilo almadan hiç dönmemiştim ama son tatilimde 2 kilo vererek geldim. Günlük yedim. Akşam yemeğinde proteini kaçırdıysam, sabah kahvaltımı ona göre yaptım ve buna göre düzenledim. Ben kilo aldığımda mutsuzluğun en üst noktasını gördüm. Hiçbir zaman veremeyeceğimi düşünüyordum. Kilo verdikten sonra iş hayatınız, aile hayatınız, sağlığınız değişiyor. Herkesin bu hissi yaşamasını isterim. Olmuyor demesinler ve başlasınlar” diye konuştu.
1 YILDA 16 KEZ DİYETE BAŞVURUYORLAR
Kilo problemi yaşayan kişilerin, bir yılda ortalama 16 kez diyet girişiminde bulunduğu araştırmasından yola çıkan Ayça Kaya, doğru adımlarla diyetzede olmaktan kurtulabilmenin mümkün olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
“Kilo problemi yaşayan bin kişi ile yapılan araştırmada, kişilere 1 yıl içerisinde kaç kez diyet yaptıkları sorulduğunda 16 cevabı alınmış. Bir insan 16 kez diyete başlıyor ve bırakıyor. Çünkü sürdürülebilir beslenme şekli olmuyor. Kişiler diyeti bıraktığında her zaman daha fazla kiloyla karşı karşıya kalıyor. Burada kişileri diyet mantığından kurtarıp, doğru beslenme alışkanlıkları kazandırarak, kendi kendine kilo kontrolü yapabilmelerini oluşturmak üzere davranış yöntemlerini oluşturmak gerekiyor.”
KİLOYLA ALIŞVERİŞTEN UZAK DURUN
Önemli olanın sağlıklı, hızlı ve kalıcı kilo kaybı olduğuna vurgu yapan Dr. Kaya, “Bunun için de yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Evimize kilo kilo sebze meyve alıp yığmayalım. Pazara gidip her şeyden kilo kilo alıyoruz. Yiyecekleri sayarak eve almalarını tavsiye ediyorum. İnsanlara çok fazla yiyecek ikram ediyoruz ve yemediklerinde kırılıyoruz. Bu önerilerde bulunalım ama ısrar da etmeyelim. Yemekleri pişirirken çok büyük miktarda pişiriyoruz ardından bunun bitmesi için de sürekli atıştırmaya başlıyoruz. Daha küçük tencerelerde, öğünlük yemekler pişirelim” dedi.
MUTFAKTA SADELEŞMEYE GİDİN
Mutfakta sadeleşmeye gidilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Ayça Kaya, “Az az, sık sık, sürekli yeme fikrinden kurtulmak gerekiyor. Yemek bir ihtiyaç; acıkıyorsanız yiyin, acıkmıyorsanız yemeyin. Herkes kendi metabolizmasını dinlesin ve ezberden ziyade, kendimizi çözümleyelim. Birisi ikramda bulunduğunda 3D ve 2G kuralını uygulayalım. Bu kural, ‘Dur, düşün ve davran’ ardından da ‘Gerçekten Gerekli mi?’ diye soralım. Her gördüğümüzü düşünmeden yersek sağlığımızı kaybederiz” diye konuştu.
“HER ÖĞÜNDE BU 3 YİYECEK OLMALI”
Her öğünde mutlaka olması gereken 3 yiyeceği açıklayan Dr. Kaya, “Her öğünde mutlaka bol yeşillikli salata, yoğurt, haşlanmış ya da közlenmiş bir çeşit sebze olmalıdır. Turp, havuç gibi kök sebzeleri çiğden dilimleyerek, üzerine limon sıkarak yemekten önce yiyerek daha sağlıklı beslenebiliriz. Böylelikle ana yemekteki yağlı, kalorili, salçalı yemeklere olan ihtiyacımız azalır. Olmazsa olmaz, bu üçlü olmalıdır” dedi.
KALSİYUM BESLENMESİ ÖNEMLİ
Kitabın, obezite problemini aşmak için insanlara rehber niteliğinde olacağını söyleyen Dr. Kaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kitapta, bir kişinin kendini analiz etmesi, kendini düşünmesi ve günlük yaşamda kendini dengeleyebilmesi üzerine 50 adımlık bir püf noktalar zinciri var. Diyet listesini kesinlikle istemiyoruz. Liste olduğu zaman liste sonrası da oluyor ve kişiler tekrar hızla kilo alıyorlar. Kadınlar ve erkekler için 1 haftalık örnek beslenme programları önerdim. Özellikle kısmi vejetaryen beslenme olarak da kalsiyum beslenmesi adında bir beslenme geliştirdik. Kalsiyum beslenmesi 1-2 kez yapıldığında ileride ortaya çıkması muhtemel kalp damar hastalıkları başta olmak üzere kişiyi hastalıklardan koruyacak, metabolizmayı hızlandıracak, bağışıklık sistemini güçlendirecek çok yönlü bir beslenme. Sebzesi bol, tahılı yeteri kadar, lifi, minerali, vitamini olan oldukça sağlıklı bir beslenme şeklidir.”
