Uzmanlardan iklim değişikliğinde 1,5 derece uyarısı

Uzmanlardan iklim değişikliğinde 1,5 derece uyarısı
Yerküre, 19. yüzyılın ortalamasına göre 1 derece ısınırken bilim insanları dünyanın en fazla 0,5 derece daha ortalama sıcaklık artışını kaldırabileceğini açıkladı.

Bilim insanları, hava sıcaklığının sanayi öncesi dönemden (1850-1900) bu yana 1 santigrat derece yükseldiğini, dünyanın en fazla 0,5 derece daha ısınmayı kaldırabileceğini belirterek, sıcaklığın mevcut halinden 1,5 derece daha artması durumunda "geri dönüşü olmayan" tehlikelerin ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Meteoroloji Örgütü gibi kuruluşların raporlarından derlenen bilgilere göre, dünya yaklaşık bir asırdır hızlı iklim değişikliği ve küresel ısınma tehlikesiyle karşı karşıya.

Uzmanlar atmosfere salınan yoğun sera gazı sebebiyle gezegenin daha hızlı ısındığı konusunda birleşiyor.

Kömür, petrol ve otomobil kullanımı ile ağaç kesmek gibi insan faaliyetleri, sera gazı emisyonları oranını artırıyor. Bu durum küresel ısınma ve iklim değişikliğinin ana kaynağı olarak değerlendiriliyor.

İklim değişikliğiyle ilgili bilimsel çalışmalar yapan ve aynı zamanda BM kuruluşu olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) "1,5 santigrat derece Küresel Isınma Özel Raporu"na göre, yerküre insan faaliyetleri sebebiyle sanayi öncesi dönemin ortalamalarına göre 1 derece ısındı.

Bilim insanları, dünyanın en fazla 0,5 derece daha ısınmayı kaldırabileceği, dolayısıyla küresel ısınmanın sanayi öncesi döneme göre 1,5 derece artışla sınırlandırılması gerektiği noktasında uyarıyor.

Nitekim, bu hedef yerine mevcut ortalama sıcaklık sadece 1,5 derece daha artarsa dünya "geri dönüşü olmayan tehlikelerle karşılaşılacak."

ISINMA ARTIŞINI 1,5 DERECEDE SINIRLAMA HEDEFİ

Rapora göre, şimdiden küresel ısınmanın kuraklık ve seller gibi aşırı hava olayları, deniz seviyesinde yükselme ve Kuzey Buz Denizi'nin erimesi gibi etkileri görülmeye başlandı.

Sera gazı emisyonlarının salınımı mevcut şekilde devam ederse küresel ısınma artışı 2030 ila 2052 yıllarında 1,5 santigrat derece sınırını geçecek ve bu yüzyılın ikinci yarısında ise sanayi dönemi öncesi seviyenin 3 derece üzerine çıkacak.

Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece artışla sınırlandırmak ise ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı olumsuz etkinin önlenmesi anlamına geliyor.

Raporda, bu sınırın sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önlemek için büyük öneme sahip olduğu ifade edildi.

Bu sınırı geçmemek için küresel emisyonları 2030'da 2010 yılına göre yüzde 45 azaltmak ve 2050 yılında sıfır emisyona çekmek gerektiği belirtilen raporda, bunu yapmak için tarım, enerji, sanayi, bina, ulaşım ve şehirlerde hızlı ve geniş kapsamlı dönüşümlerin zorunlu olduğuna işaret edildi.

Ayrıca raporda, Paris İklim Anlaşması'yla verilen taahhütlerin küresel ısınmadaki yükselişi 1,5 dereceyle sınırlandırmaya yetmediği, ülkelerin en kısa zamanda taahhütlerini yenilemesi gerektiği kaydedildi.

"1 MİLYON CANLI TEHLİKE ALTINDA"

BM Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformunun (IPBES) raporu da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Rapora göre, insan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Tarımsal faaliyetlerin ekosistemler üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunun tespit edildiği raporda, türlerin ve habitatların yok olmasının iklim değişikliği kadar dünya üzerindeki yaşam için de tehlike arz ettiği ifade edildi.

Rapor, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği arasındaki bağı da ortaya koyuyor.

Rapora göre, sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere göre 2 santigrat derece artması halinde dünyadaki türlerin yaklaşık yüzde 5'i yok olma tehdidiyle yüz yüze kalacak.

Raporda, ortalama küresel sıcaklığın 4,3 santigrat derece artması halinde ise gezegendeki türlerin yüzde 16'sının kaybedilebileceği bildirildi.