Vakıf laneti bulaşıcı mı?

AKP''lilerden ve Recep Tayyip Erdoğan''dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk''e "lanet bulaştırmama" gayreti beklenir mi? Bu kadar bir açıklama yapılmadığına göre ben beklemiyorum.

Peki, MHP lideri Devlet Bahçeli neden konuşmuyor?

Sayın Bahçeli 10 Mayıs 2017''de dedi ki;

"Müslüman, elinden ve dilinden emin olunandır ve ne mutlu emin olanlaradır.

Ya emin gibi görünüp zelil olanlara ne diyeceğiz?

Mesela Atatürk''e iftira atan, vicdani ve ahlaki sapkınlığını doyurmak için tarihi gerçekleri saptıran batılın uşaklarını nasıl göreceğiz?

Atatürk, Türk milletinin ortak değeri, kurucu kahramanı, rahmetle ve minnetle andığımız büyüğümüzdür.

Namert ve nankörler bunu anlayamaz.

Yerleşmiş aşağılık duygusu bulunanlar tarihi devamlı tahrip, hakikatlere de sürekli taarruz ederler. Çünkü onlar günahın ta kendileridir."

Sayın Bahçeli, o günkü sözlerinizi önemsiyor ve alkışlıyorum...

Ancak Atatürk''ün imzası ile müze olan Ayasofya''nın cami olarak açılmasına destek vermenizi ve Ali Erbaş''ın sözleri ile başlayan tartışmada Atatürk''ten yana açıklama yapmamanızı eleştiriyorum.

Ayasofya için, "Danıştay kararı" diye açıklama yaparsanız o takdirde sorarım:

- Andımız için olan Danıştay kararını AKP''ye neden uygulatmıyorsunuz?

Bahçeli''ye ve MHP''li milletvekillerine şu tarihi olayı anımsatayım:

Türkeş''in ortaokul yıllarındaki sınıf arkadaşıdır Ahmet Munis Bey anlatıyor:

"Ortaokuldayız. Müdürümüzün tayini çıkmıştı, nereye gitti bilmiyoruz?

Yerine yeni bir İngiliz müdür geldi. Çam yarması gibi derler ya, işte öyle bir İngiliz. Sınıfa girdiği gün bizi şöyle bir iyice süzdü, süzdü, sonra gözü dolabın üzerindeki ipe asılı Atatürk''ün resmine takıldı… Yüzü buruştu, rengi değişti…

Çam yarması İngiliz Müdür dişlerini sıkarak bize döndü, eli ile Atatürk''ün resmini işaret ederek, ''Çabuk şu resmi indirin'' diye bağırdı.

Hepimiz uyuşmuş gibiydik. Kimse yerinden kımıldayamıyordu. İngiliz Müdür aynı cümleyi üç defa tekrarladı fakat Atatürk''ün resmini indirmek için yerinden kıpırdayan bir Türk evladı olmadı.

''İndirin şu resmi'' cümlesini son defa tekrarlayınca Türkeş kalktı ve İngiliz''e bağırdı:

- Bize o resmi kimse indirtemez. Cesaretin varsa sen indir de görelim…

İngiliz müdür öfkeden kıpkırmızı olmuştu. O çam yarması vücuduyla yay gibi fırlayarak bir sandalyeye çıktı ve ipi kopardı ki, daha inmesine fırsat kalmadan Türkeş yerinden fırladı sandalyeyi hızla iterek İngiliz''i yere düşürdü. Sonra bize döndü,

- Çabuk olun, tutun ayaklarından diye bağırdı.

Biz de söyleneni yaptık, müdürü karga tulumba Türkeş''le tutarak pencereden aşağı savuruverdik…"

Sayın Devlet Bahçeli, MHP''nin Sayın Milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk''ün ve Başbuğ Alpaslan Türkeş''in askerleri misiniz, değil misiniz?

4 Nisan 1997 yılında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Alparslan Türkeş''in ruhu şad olsun…

Vakıf laneti bulaşır mı?

Diyanet işleri başkanı Ali Erbaş gelen yoğun tepkiler üzerine Ahmet Hakan''a yazılı açıklama göndererek kendisini şöyle savundu…

"Genel olarak vakfiyelerin sonu, vâkıfın bedduasıyla biter.

''Bu vakfımı kimler amacı dışında kullanırsa Allah''ın, meleklerin, peygamberlerin, tüm Müslümanların laneti onların üzerine olsun'' şeklinde.

Ben de hutbede buna atıfta bulundum.

Sadece Ayasofya''yı değil tüm vakıf mallarını kastettim.

Atatürk 82 sene önce vefat etti. Vefat eden insanlara dua edilir, beddua değil.

Velhasıl bizim millet olarak vakıf mallarını koruma konusunda çok titiz olmamız gerekir.

Diyanet İşleri Başkanı olarak bunu Müslümanlara hatırlatmak benim görevim. Ben görevimi yapıyorum.

Bizim inancımızda vâkıfın (vakfedenin) vasiyeti nass hükmündedir. Ona uymak gerekir. (Nass: Yasal karar ve kesin emir - OU)

Bunu Müslümanlara Diyanet İşleri Başkanının camide, hutbede hatırlatması son derece normal bir davranıştır, polemik konusu yapmak iyi niyetli bir tavır değildir."

Bu açıklamaya istinaden önce şu anımsatmayı yapayım

AKP eski genel başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinden ayrılıp Gelecek Partisini kurunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "ihanet" ile suçlandı.

- Davutoğlu''nun kurucularından olduğu Bilim ve Sanat Vakfı''na Erdoğan''ın talimatı ile kayyum atandı.

Bitmedi…

- Davutoğlu''nun kurucuları arasında olduğu "Ayasofya" gibi Vakıf eseri olan Şehir Üniversitesi Erdoğan''ın talimatı ile kapatıldı…

Bu gelişmeyi dikkatlerinize sunarak "Sadece Ayasofya''yı değil tüm vakıf mallarını kastettim" diyen Ali Erbaş''a soralım:

- Vakıf eseri olan Şehir Üniversitesi''ni kapatılması nedeniyle söz konusu "lanet" Erdoğan''a bulaşır mı?

Yazarın Diğer Yazıları