Van’dan gelen mektup şöyle diyordu.. “Ben Vanlı ve Türk bir gencim.. Burada yaşamak hem cok güzel hem zor.. Nizler Van’ınımızın yerlileriyiz ve inanın burdaki cahil insan sayısı gittikçe artıyor bu kentı yaşanmaz hale getiriyor.. Ama yine de şunu cok kesin bır dılle söylebılırım; Van aslında PKK’nın olmazdı..AKP nin gecen beledıye başkanını hıc kımse sevmiyordu, bizler burda yaşayan Türkler ve vatanını seven Kürtler AKP’li olmadığımız halde sırf PKK almasın dıye AKP’ye  oy verdık.. Ama Van halkının 40.000 e yakını bu seçimde (geçen yerel seçim) sandık başına gitmedı.. Sebep eski beledıye başkanının  yolsuzlukları..Van a hiçbir şey yapmaması ve bunlara rağmen AKP’nin hala bu başkanı ısrarla tekrar aday yapması!.. Emınım başka bır aday olsaydı onun yerıne kesınlıkle kazanırdı kı PKK az farkla kazandı. Bu durum bızı cok uzuyor burayı bölücüler almış hakimiyetlerını kurmuşlar, bizler AKP’li değiliz ama bu kentlerı PKK den kurtarmak ıcın herkes AKP lı bıle oldu ama sırf bu beledıye başkanına olan öfkeden seçmen küstürüldü.. Tayyip bey son Van turunda (Yerel seçim öncesi) adayı söyledığıne yuhlandı ve aday konuşamadı bıle.. En cok acısını ceken burda yaşayanlar..”
Bu mektup Van’ın bugün bu noktaya göz göre göre getirildiğini yansıtıyor..
Van’ın geldiği noktaya gelince..
Van Belediye binasına asılan devasa PKK işaretini TV ekranından seyrediyoruz.. Ulusal basın vargücü ile PKK’nın propagandasına hizmet ediyor.. Biz vatandaşlar gibi bu rezaleti devleti yönetenler de külliyen seyrediyor..!
Zaten ne beklenir ki?!.
Taksim anıtına, Atatürk heykeline dolanan PKK saldırganlığına duyarsız kalanlar, Van için mi ses çıkaracaklar!?.
Ve de Van’ı bu hale bu siyaset -ticaret-bürokrasi erbabı getirmedi mi.!?
Van’ın PKK’ya adet terk edilişini bu sütunda kronoloji gibi sıraladım da ne oldu.. Zaten bu gelişmelerin PKK işinden çok bu ülkenin egemenlerinin ABD-AB talimatları çerçevesinde 20-30  yıldır uyguladıkları işbirliği (!) projesi olduğunu artık bilmeyen var mı..
Ben “Van’ın kaydığını” yazdıkça bana Van’lılardan gelen yazılar vardı.. Onlar da kentlerinin gözlerinin önünde buharlanışını yansıtıyorlardı..
Şöyle diyorlardı..
“Bu sonucu biz hazırladık. 80 yılların başından beri Van’lılar Vanı terketti. herkes malını mülkünü satıp biryerlere göçtü. Hali vakti yerinde olmayan bir avuç insan kaldı. Her göçenin yerine hakkari batman Siirt vs den” (bindirilmiş kıtalar) geldi. Rahmetli babam gitmedi. Gidip memleketimizi bunlara mı bırakalım derdi. Seçim (geçtiğimiz yerel) sonucunu görünce bende bir an gitmeyi düşündüm. Sonra içime sindiremedim ata dede toprağımı anamın babamın mezarını bırakıp gitmeyi. Herkes böyle düşünseydi böyle olmazdı. Kendi memleketmizde azınlık kaldık. Bazı şeyleride biz zorla hakediyoruz..

***

Maalesef ilimiz son yıllarda çok yoğun bir istilaya  uğradı... Şimdi Van’da yaşanan dağdan gelenin bağdakini kovması meselesi. Van’da Türkler göçe zorlanıyor.. Son seçimde dtp (BDT) Van belediyesini aldı. Bizlere çok yoğun baskılar yapılıyor ve bundan sonra daha da artacaktır. Çünkü amaçları bizleri burdan kovmak. Ama her ne hikmetse devletimiz durumu çok iyi bilmesine rağmen müdahale etmiyor ve sessiz kalıyor. böyle devam ederse van’da 5-10 yıla kadar Türk kalmaz. Amaçları şimdi de Erciş’i ele geçirmek.
PKK uzantısı belediye başkanı, Van İlinin resmi tanıtımlarında bu ilin adını “Wan” diye yansıtıyor.. Ankara’dakiler, “sen ne yapıyorsun arkadaş” demiyorlar.