Vefakar anne 21 yıldır kızının başından ayrılmıyor

Vefakar anne 21 yıldır kızının başından ayrılmıyor
İstanbul'un Küçükçekmece ilçesinde yaşayan ve 21 yıldan bu yana "Nöronal Seroid Lipofusinozis" ya da 'beyincik erimesi' olarak bilinen hastalıkla boğuşan kızının yanından bir an olsun ayrılmayan Kadriye Hacıoğlu'nun mücadelesi takdir topluyor.

Vefakar anne 21 yıldır kızının başından ayrılmıyor

9 Mayıs Anneler Günü''nün yaklaşmasıyla birlikte çocukları için büyük mücadeleler veren annelerin hikayeleri de ortaya çıkmaya başladı. İstanbul''un Küçükçekmece ilçesinde yaşayan  Kadriye Hacıoğlu''nun kızı için 21 yıldan bu yana verdiği mücadele takdir topluyor.

DHA''da yer alan habere göre Kadriye Hacıoğlu, sağlıklı dünyaya getirdiği yaşıtları gibi gelişim gösteren, konuşup, yürümeye başlayan ancak 2 ve 4 yaşlarından itibaren giderek adım atamaz, giderek vücutları işlevsiz hale gelen iki kızı; Cemre Nur ile Melis’e ''beyincik erimesi'' olarak da bilinen 14 ayrı tipi bulunan hastalığa yakalandı.  Hastalığa yakalanan iki çocuktan Melis, bitkisel hayata girdikten sonra 6 yaşında yaşama veda etti. Anne Kadriye Hacıoğlu, aynı hastalığa yakalanan 21 yıldan bu yana yatağa tamamen bağlı, tepki vermeyen oksijen tüpü ve solunum cihazına bağlı diğer kızı Cemre Nur’u da kaybetmemek için başından ayrılmak bilmedi. 

"BİZLERE MUTLU OLMAYI ÇOCUKLAR ÖĞRETİYOR" 

Çocuklara teşekkür borçlu olduklarını belirten Hacıoğlu, “Hastalığın ilk dönemlerinde yatalak değildi. Yavaş yavaş yatalak olmaya başladı. Sürekli 24 saat onunla birlikteyim. Gece-gündüz her anını paylaşıyorum. Sürekli yanında olmak zorundayım çünkü solunum cihazına bağlı. Sürekli takip etmek, çevirmek, altını almak, bakımını yapmak gerekiyor. Ama biz böyle mutluyuz. Kendimize böyle bir düzen kurduk. İster çocuğunuzu kaybedin ister hayatta olan çocuğunuzla mücadele edin bu süreçte ailelerin annelerin birbirine destek olmaları çok önemli. Anneler Günü, anneleri onore etmek için düzenlenmiş bir gün. Ama ben istiyorum ki çocuklarımız da onurlandırılsın. Aslında çocuklarımız bize anneliği öğretti. Biz onlardan çok şey öğrendik. Annelik zaten o kadar doğal bir duygu ki kimse bunu size öğretemez, eğitemez, ama özellikle çocuklarımız hasta ve özel oldukları için bize çok şey öğretti. Bize acılarla nasıl başa çıkacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi, kayıplarımızla nasıl başa çıkacağımızı, birbirimizle nasıl destek olacağımızı öğrettiler. En önemlisi o kadar yaşadığımız acılara rağmen tedavi olan veya daha iyi olan çocukların gülümsemesinden mutluluk duymamızı, mutlu olmayı öğrettiler. Aslında onlara teşekkür borçluyuz" ifadelerini kullandı.